Bir baktık ki volkan olmuş

Melike Demirağ’ın 1977 tarihli ilk albümü ‘Merhaba Arkadaş’, yıllar sonra (neredeyse 40 yıl olacaktı) CD yüzü görebildi. Geçmişin seslerini ve şarkılarını azami bir saygıyla dijitale aktaran ve onları heder olmaktan kurtaran Ossi Müzik, ‘Arkadaş’ 45’liği ile memleketin dört bir yanına sesi ve ismi yayılan Demirağ’ın, ‘Karaoğlan Ecevit’in yükselişine denk düşen patlamasının en iyi albümünü yeniden yayınlayarak, bu altın sayfanın plak ve kasetler üzerinde tozlana tozlana kaybolmasını engelledi.

Caz ve pop müziğimizin en güçlü isimlerinden olup ‘diva’ olarak anılmış ve bunu gerçekten hak etmiş Rüçhan Çamay’ın güzel ve tatlı kızı olarak bilinirdi Melike Demirağ. 1974’e kadar böyleydi. O yıl ise durum değişti.
Yılmaz Güney’in ‘Arkadaş’ filminde oynaması için seçtiği isimlerden biri olmuştu ve rolü de, gerçek yaşamına hafif de olsa denk düşmekteydi.
Toplumsal meselelerle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir genç kızın, günün birinde eve gelen (babasının arkadaşı) bir misafirin, anlattıkları, sıraladıkları, söyledikleri ile kendine gelmesi ve (bu durum o zamanlar böyle tarif edilirdi) bilinçlenmesiydi, ona biçilen rol ya da durum.

Filmin müziğini Şanar Yurdatapan yapmıştı. Yılmaz Güney kendisinden ana temaya söz yazıp plak olarak da piyasaya sürülmesini isteyince bu yapıldı ve şarkının seslendirilmesi için de Melike Demirağ seçildi.
Sonrasında filmi dahi aşan gelişmelerle dolu.

Melike Demirağ ve Şanar Yurdatapan evlendi. Yalnızca bir çift olarak değil bir takım olarak da pop müziğinin altını üstüne getirecek kadar hem politik hem de yenilikçi şarkılara imza attılar.
‘Merhaba Arkadaş’ta ikilinin, 45’lik ve sonra LP olarak yayınlandığında, (tam da ‘Ninni’ şarkısında dile getirildiği gibi) çok fazla insanın uykusunu kaçırmış şarkılarının büyük bölümü yer almakta.

HER ZAMAN DOST VE ARKADAŞ

Poptan uzaklaşmadan ama bu türü olabilecek en fazla şekilde zorlayarak şarkılarını yazdı/yarattı Şanar Yurdatapan. Kimi zamanlar, bir pop şarkının sırtına kaldıramayacağı kadar ağır yük bindirmiş olsa dahi, bu şarkıların tamamı genel ortalamanın kat kat üstünde iyi şarkılardı ve tamamı da, o zamanlar, Ecevit’in yükselişi ile tepeden tırnağa heyecana bulanmış dinleyicilere iyi geldi. Ellerinden tuttu, dertlerine derman oldu.

Bugünlerde de neredeyse aynı durumdayız. Yaşam biçimimiz çok fazla değişmiş olsa dahi, ruhen yine sıkıntılar içindeyiz. Bu nedenle bu albümün dijital hayatı iyi bir zamana denk gelerek başlatıldı. “Ne bu halin dostum, ne olmuş sana” diye soran ‘Ne Olmuş Sana’, “Elbet üzüleceksin, biraz kalp taşıyorsan” diyen ‘Ağlamak Ayıp Değil’ başta olmak üzere, şarkıların tamamı, bize güç verebilecek yetkinlikte. Hâlâ çok sağlam ve iyiler.
Yeni baskının paha biçilmez bir ikramiyesi de var. Melike Demirağ ve Esmeray’ın zamanında ayrı ayrı olarak seslendirdikleri ‘Bir Gün Gelecek’, Bora Ebeoğlu tarafından stüdyoda yaratılmış düet versiyonuyla eklenmiş albüme.
Hayal edilmiş, rüyalara girmiş, uğruna sürgünlere katlanılmış, hapislere girilmiş o günlerin geleceğinden hiç şüphe duymuyorsak, bunu Şanar Yurdatapan ve Melike Demirağ’ın da aralarında olduğu, her zaman, çağının hep ötesinde olmuş kişilere borçluyuz.

SAHİCİ BİR ŞARKI

Kenan Doğulu, genelin istedikleri ve beklediklerine aldırmayarak, sakin bir şarkı yapmış. Mevsime de aldırmamış. Yaz geliyormuş, eller havayaymış, o yapılınca fon olsunmuş, bu yapılınca çalınsın coştursunmuş, hiç ilgilenmemiş. ‘Tutamıyorum Zamanı’ kadar sağlam ve sahici bir şarkı. Düzenlemesi de doğru. Yaylı enstrümanların kattıkları paha biçilmez bir seviyede. Teneke ritimlerin üstüne şarkı sermenin işe yaramadığını görmüş ve anlamış Kenan Doğulu; kendisi için de, bizim için de hayırlı bir gelişme. Ozan Doğulu’nun remix’i bile her zamankilerden daha farklı. Evet hareketlendirebilecek, dansettirebilecek bir remix ama yaz bittiğinde kayıplara karışacaklardan da değil.

Kuraklığa iyi gelebilir
Yalnızlık Abidesi, Burak Buyruk, Sekiz Müzik

Epeydir rastlanmadık ölçüde yeni, taze ve iç açıcı bir sound’la geldi Burak Buyruk. İlk grubu Pozitif’i 1993 yılında kuran ve o günden beri (D&R’larda mağaza müdürlüğü dahil) çok sayıda (dolaylı ya da doğrudan doğruya müzikle ilgili) işle uğraşan Buyruk’un albümü rock tabanlı bir pop olarak özetlenebilir. Ama sıradan ya da standart pop değil. Vokal becerisi ile kelimeleri/cümleleri havalandıran müzisyen, Mirkelam ve Mansur Ark’ın yaptıklarına yakın bir hissiyat ile ritme taklalar attırıyor. Ve altta hep sağlam bir rock... Piyasanın kuraklığını hafifletebilir.

Herkese beşer yıldız
Aşkın On Hali, Karma, DMC

KAÇUV (Kanserli Çocuklara Umut Vakfı) tarafından hazırlanmış, Emre Kalcı’nın şiirlerinden oluşan bir sosyal sorumluluk projesi. Ayça Bingöl, Ayça Varlıer, Ayşenur Yazıcı, Gülay Afşar, Hepgül Özdemiroğlu, Jale Demirdöğen, Nilgün Belgün, Özden Bora, Simge Fıstıkoğlu ve Zuhal Topal şiirlere, Çağan Irmak, Eda Özülkü, Işın Karaca, Linet, Meltem Taşkıran, Sibel Gürsoy, Sinan Akçıl, Vedat Sakman, Yeşim Salkım ve Zuhal Olcay şarkılara ses vermişler. ‘Maddi sorunları nedeniyle tedavileri aksayan çocukların tedavilerinin sürekliliğini sağlama’ gibi yüce bir amacı olan vakfın, farkındalık yaratma ve maddi destek sağlama umuduyla hazırladığı bu albümü herkes satın almalı. Albüme el vermiş sanatçılara ve ekibin tamamına, ayrı ayrı beşer yıldız.