Bienal’de sona doğru...

Güncelleme Tarihi:

Bienal’de sona doğru...
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2015 15:43

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 14. İstanbul Bienali son iki haftasına girdi. Sanatseverlerin en az üç günde gezebileceğiniz Bienal'i hala keşfetme imkanı bulamadıysanız, haberimizde nasıl gezebileceğinize dair detayları bulabilirsiniz.

Haberin Devamı

Küratörlüğünü yapan Carolyn Christov-Bakargiev tarafından bir dizi işbirliği içerisinde şekillendirilen 80’in üzerinde katılımcının 1.500’ün üzerinde eserini sanatseverlerle buluşturan ‘TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori’ başlıklı 14. İstanbul Bienali, kapılarını açtığı 5 Eylül’den bu yana, yayıldığı 36 ayrı mekânda 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı.

Teknolojiden yararlanın

14’üncü İstanbul Bienali sergilerini Vodafone Red’in katkılarıyla hayata geçirilen AppStore ve Google Play’den ücretsiz indirebileceğiniz İKSV Mobil uygulaması ile gezmenin keyfini yaşayın. Uygulama sayesinde 36 mekâna yayılmış bienalin mekânları ve sanatçıları hakkında bilgilerin yanı sıra, bienal mekânları için yol tarifi ve toplu taşıma bilgilerine de ulaşabilirsiniz. 

Haberin Devamı

İstanbul Modern yoğun ilgi üzerine

Ücretsiz olarak 1 Kasım tarihine kadar gezilebilecek 14’üncü İstanbul Bienali’nden sanatseverleri mutlu edecek bir haber var. Gösterilen yoğun ilgiden dolayı bienal mekânlarından İstanbul Modern’deki sergi 26 Kasım Perşembe gününe kadar uzatıldı.



BİENAL NASIL GEZİLİR?
Sanatseverlerin en az üç günde gezebileceği 14. İstanbul Bienali’nde, İstanbul Modern, ARTER, Özel İtalyan Lisesi ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu gibi mekânlar karma sergiye ev sahipliği yaparken, diğer tüm mekânlarda tek sanatçı ya da sanatçı topluluklarının çalışmaları görülebilecek.

GALATA-TOPHANE-BEYOĞLU BÖLGESİNDEKİ MEKÂNLARI YÜRÜYEREK KEŞFEDİN
Bienal gezisine, Bankalar Caddesi üzerinde, 19. yüzyılda, Osmanlı Bankası’nın merkez binası olarak Fransız asıllı Levanten mimar Alexandre Vallauri tarafından tasarlanan ve 2011 yılında restore edilerek yeniden açılan SALT Galata ile İstanbul doğumlu İtalyan mimar Antoine Tedeschi tarafından 1863 yılında Neo-Rönesans stilinde inşa edilen tarihi Sümerbank binası ve yakın zamanda yeniden açılan Vault Karaköy The House Hotel’den başlanabilir. 

Bienal’de sona doğru...

Haberin Devamı

Buradan deniz seviyesine doğru giden yolun sol tarafında yer alan, 1913 yılında Vasileios Kouremenos tarafından inşa edilen ve şu anda Sabancı Üniversitesi'ne ait olan Minerva Han içindeki Kasa Galeri’ye geçilebilir. Kemeraltı Caddesi’nden devam eden rotada ise neo-klasik mimariye sahip Galata Özel Rum İlköğretim Okulu ziyaret edilebilir.

Bu rotadaki bir sonraki mekân, Tophane Meydanı’nın 1957-58 yıllarındaki düzenlenmesi sırasında ambar olarak, ünlü mimar Sedad Hakkı Eldem yönetiminde inşa edilen, 2003 yılında Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesine dönüştürülen ve 11 Aralık 2004 yılında açılan İstanbul Modern olacak. İstanbul Modern, bienal kapsamında karma serginin yanı sıra tarihi konumlandırmalara da ev sahipliği yapacak.

Haberin Devamı

 1950’li yıllara kadar tütün deposu olarak kullanılan ve şu anda kâr amacı gütmeyen bir sergi alanı olarak faaliyet gösteren DEPO da bienale ev sahipliği yapacak. Tophane bölgesindeki Boğazkesen Caddesi üzerinde yer alan bir otopark ve bir dükkân da bienal mekânları arasında. 1894’teki İstanbul depreminden üç yıl sonra, 1897’de inşa edilen Brukner Apartmanı, yazar Orhan Pamuk tarafından 1999 yılında satın alındı ve Masumiyet Müzesi'ne dönüştürüldü. Masumiyet Müzesi de bienale ev sahipliği yapacak.

Bienal’de sona doğru...

1861 yılında kurulan ve 1919 yılında Tom Tom Kaptan sokağındaki bugünkü yerine taşınan Özel İtalyan Lisesi bir diğer bienal mekânı. Bu mekânın çeşitli katlarında beş sanatçının projesi yer alacak. Aziz Eugène konağı olarak bilinen, 1869’da inşa edilmiş Fransız Yetimhanesi ise bienalin ziyarete açık olmayan, üç “hayali” mekânından biri olacak.

Haberin Devamı

 Zenovitch ailesi tarafından 1890’larda inşa edilen ve 2010 yılında The House Hotel Galatasaray olarak yenilenen otelin bir odası ile yine Galatasaray bölgesindeki Bostanbaşı Sokak’ta yer alan eski bir ev de bienalin sergi mekânlarından olacak. 1901 yılında inşa edilen Cezayir binası da bir sanatçı projesine ve bienal kapsamındaki kamusal program etkinliklerine ev sahipliği yapacak. 

Ziyaretçiler, İstiklal Caddesi’nden Tünel Meydanı’na doğru ilerlerken, 1863 yılında kurulan İtalyan işçi derneği Società Operaia tarafından yaptırılan ve adını 19. yüzyılda uzun yıllar İstanbul’da yaşamış Giuseppe Garibaldi’den alan Casa Garibaldi binasını görecekler. Restorasyon çalışmaları devam eden bu bina da bienalin ziyarete açık olmayan “hayali” mekânlarından biri olarak konumlanıyor.

 

Haberin Devamı

İstiklal Caddesi üzerinde 1910’lu yıllarda mimar Petraki Meymaridis Efendi tarafından “Meymaret Han” adıyla inşa edilen ve 2010 yılında Vehbi Koç Vakfı tarafından kâr amacı gütmeyen bir sergi alanına dönüştürülen ARTER binası, üç sergi katında bienale ev sahipliği yapacak.

19. yüzyıl sonunda inşa edilen ve Anadolu Pasajı olarak da bilinen ayakkabı dükkânı FLO da 4. katında bir sanatçının çalışmasını ağırlayacak. 

Orijinali 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından  tasarlanan Bristol Oteli binasının, 2005'te cephesi korunarak renove edilmesiyle inşa edilen Pera Müzesi de üçüncü katıyla bienal mekânları arasında yer alıyor. Bu bölgedeki son sergi mekânı ise, Kamondo  ailesi tarafından  19. yüzyılda inşa ettirilen ve 2007 yılında restore edilerek 2012’den beri hizmet veren ADAHAN Otel’in bir odası ile otelin altında bulunan Sarnıç olacak.

KABATAŞ-KADIKÖY-BÜYÜKADA ROTASI

Kadıköy ve Büyükada’da da farklı mekânlar 14. İstanbul Bienali projelerine ev sahipliği yapacak. Kadıköy Yeldeğirmeni’nde yer alan bir sanatçı atölyesi de mekânlardan biri olacak.

Büyükada’da, 1997 yılından bugüne kadar toplu taşıma aracı olarak hizmet veren Kaptan Paşa Deniz Otobüsü, bienal süresince iskelede kalarak sergi mekânlarından biri olacak. Büyükada Halk Kütüphanesi ise bienal konuklarını karşılayacak mekânlar arasında. Art Nouveau tarzından esinlenerek 1908-1911 tarihlerinde Kaludi Laskaris tarafından inşa edilen Splendid Palas Oteli’nin beş odası ve avlusu, bienal projelerini ve kamusal program etkinliklerini ağırlayacak.

Bienal’de sona doğru...

19. yüzyılda inşa edilen, 1961 yılına kadar özel konut olarak kullanıldıktan sonra Balıklı Rum Hastanesi Vakfı tarafından satın alınarak 2010 yılına kadar pansiyon olarak hizmet veren Rizzo Palas, 19. yüzyılın ikinci yarısındaki inşasının ardından İtalyan mimar Raimondo D’Aronco tarafından 1894 depreminden sonra restore edilen Mizzi Köşkü Büyükada’da yer alan sergi mekânlarından. Adadaki diğer mekânlar ise, 1907-1908 yıllarında Ermeni bir tüccarın kızları için inşa ettiği, Troçki’nin sürgünde olduğu dönemde kısa bir süre yaşadığı tahmin edilen ve son zamanlarda Türkiye’de dizi çekimleri için kullanılan Çankaya 57 ile Yanaros Köşkü, diğer adıyla Troçki Evi. Troçki’nin 1932-1933 yılları arasında yaşadığı Troçki Evi, 1850’li yıllarda Nikola Demades tarafından inşa edildi. 

BİENAL ŞİŞLİ’DEN TARİHİ YARIMADA VE RUMELİFENERİ’NE UZANACAK

14. İstanbul Bienali’nin Şişli bölgesinde iki sergi mekânı olacak: 1903-2004 yılları arasında Anarad Hığutyun Okulu olarak hizmet verdikten sonra yeniden inşa edilerek 2015 yılında açılan Hrant Dink Vakfı ve Agos’un yeni binası ile Agos’un Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in Ocak 2007’de önünde öldürüldüğü, Pangaltı’daki vakfın ve gazetenin eski merkezi Hrant Dink Vakfı ve Agos - Parrhesia Alanı.

Bienal’de sona doğru...

Bienal şehrin tarihi yarım adasına kadar uzanacak. İstanbul’un fethinden 24 yıl sonra, 1477’de Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen en eski yapılardan biri olan Küçük Mustafa Paşa Hamamı da sergi mekânlardan biri olacak. 1990’lı yıllara kadar hamam olarak kullanılan bu yapı 1900 m2'lik bir alana sahip. Sultanahmet ile Bizans duvarları arasında kalan, Haliç’e kısa bir yürüme mesafesinde bulunan hamamın iki ayrı girişinde iki sanatçının işleri bulunacak.

Bienalin son iki mekânı da Kuzey Marmara’da yer alıyor. Rumelifeneri’nde, üçüncü köprü inşaatının da yakından görülebildiği deniz feneri bir sanatçının projesine ev sahipliği yapacak. Soğuk savaş döneminden kalan paslanmış bir radarın bulunduğu Boğazın Anadolu yakasındaki Riva Kumsalı da bienalin ziyarete açık olmayan mekânları arasında yer alacak.

Bienal’de sona doğru...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!