Berksan: Benim en büyük aşkım yazdığım şarkılar

◊ Platonik” isimli yeni single’ınız hayırlı olsun öncelikle. Şarkıda ve klipte platonik âşık bir adam var. Sizin hayatınızda da platonik bir aşk mı var yoksa?

- Hiç olmadı diyemem ama şarkıyı da olmayan bir hikayeye bağlayamam. Her ne kadar bu daha dikkat çekici olsa da öyle değil ne yazık ki...

Benim en büyük aşkım, yazdığım şarkılar. Bunu pandemide bir kez daha anladım. Beni daha mutlu edebilen başka hiçbir şey yok.

◊ Şarkının söz ve bestesi size ait, ancak düzenlemede Misha imzası bulunuyor. Nasıl bir araya geldiniz?

- Misha ile Hande Yener’in 20’nci yıl albümünde tanıştık ve birlikte çalıştık. Her hafta ürettik. Neredeyse 30’a yakın şarkı yazdık. “Platonik” o süreçte 5 ya da 6 dakikada hayata geçen bir şarkıydı. Böyle birdenbire hediye gibi gelen şarkıların şansına ve başarısına hep inanmışımdır.

CESARETİM MALUMDUR HEP SINIRLARIMI ZORLADIM

◊ Şarkının enerjisini yansıtan, bol danslı bir klip çekmişsiniz. Yönetmen Aytekin Yalçın’la ilk kez çalıştınız. Klip sürecinde neler yaşadınız? Çekimler nasıl geçti?

- Aytekin’le ilk kez çalıştık ama zaten arkadaştık. Bu şarkının her aşamasına şahittir kendisi. Ben kamera önüne geçmeden çok önce zaten hepimiz “Platonik”in etkisi altında klibin nasıl olacağına dair haller kurup anlatıyorduk birbirimize. Bu arada Aytekin İtalya’da yaşıyor ve bir süre sonra tabii evine döndü. Her şeyi planladı, beraberinde Gabriel Papi ile döndü ve aylarca konuştuklarımızı hayata geçirdik.

◊ Son dönemde hem imaj hem de sound olarak farklı bir Berksan görüyoruz karşımızda. Bu yeni Berksan’ı içsel ve görsel olarak nasıl tanımlarsınız?

- İçsel olarak ilkokul sırasından şu ana kadar aynı çocuğu hissediyorum. Sadece daha büyük bir kabuktayım.

Görsel olaraksa ilk kez tam olarak hissettiğim gibi yansıyorum. Olduğum gibi duru ve doğal.

Sound’a gelirsek; cesaretim malumdur. Neye mâl olursa olsun her zaman yeniyi denedim, sınırlarımı zorladım. Böyle de devam edeceğim. 

PANDEMİ ZORDU ÇOK BOCALADIM

◊ “Platonik”in klibinde yer alan tüm dansçıların ve sizin kostümünüz İtalyan stilist Gabriele Papi tarafından özel olarak hazırlanmış. Nasıl bir araya geldiniz?

- Gabriel ile İtalya’da Hande için yazdığım “Bela” adlı single’ın fotoğraf çekimlerinde tanıştık. Enerjimiz çok tuttu. Ortak arkadaşlarımız sayesinde sık sık bir araya geliyorduk. Zaten şarkının yapım aşamasına Gabi de şahit olmuştu.

Her şey kendiliğinden öyle güzel şekillendi ki, bu projede çalışan dansçıların bir bölümü hariç hiç kimseye teklif bile gitmedi. Herkes içindeydi zaten.

◊ Pandemi nedeniyle zor bir süreçten geçiyoruz. Müzik sektörü ve müzisyenler için de zor bir yıl oldu. Sizin için sahnede olmamak nasıl bir deneyimdi?

- Bir daha yaşamamayı diliyorum hepimiz için. Benim için de oldukça zordu. Çok bocaladım. Başlarda asla oralara varmaz dediğim bir seviyeye ulaştım içimde. Ama müzik üretmek ilaç gibiydi. Her şeyi unutturuyordu bana. Önceliklerimin yerini değiştirdim. Yeni hayaller kurdum, yeni hedefler edindim. Sabretmeyi öğrendim. En çok da insanoğlunu seyrettim hayretle. Şimdi buluşma vakti konserlerde ve heyecanlıyım.

YAZABİLDİĞİM SÜRECE PAYLAŞACAĞIM

◊ Bugüne kadar birçok sanatçıya şarkı verdiniz. Hande Yener’in son albümünde de şarkılarınız vardı. Kişiye göre mi şarkı yazıyorsunuz?
- Beni heyecanlandıran projelerde farklı roller üstleniyorum. Yeni bir ışık oluyor benim için. Ufkun kapısı aralanıyor farklı fikirlerin buluşmasından.
Ve itiraf etmeliyim, her seferinde kendimi sorumluluk altında hissediyorum.
Kendi projelerimde hissettiğim güçten veya duygudan başka bir şey bu.
Nasıl anlatırım bilmiyorum ama çok keyifli. Yazabildiğim sürece paylaşmaya da devam edeceğim.

YILLAR SONRA BOĞAZ’DA

◊ Yakın gelecekteki projeleriniz neler?
– “Platonik” beni nereye götürürse orada olacağım bu yaz ama yıllar sonra yeniden İstanbul’da Boğaz’da sahne alıyorum. Hem de bu sahneyi canım Hande’mle paylaşıyorum.
Özlenen şarkıları seslendirdiğimiz, bol Sezen’li, Ajda’lı bir repertuvar hazırladık. Biz de bu şarkıları seslendirmeyi özlemişiz. Yıl
boyunca Sortie’de olacağız.
Herkesi bekliyoruz.