Güncelleme Tarihi:
1- DÖVÜŞ KULÜBÜ
Film boyunca kendini hissettiren ‘bir şeyler olacak’ hissi Edward Norton’un Brad Pitt’i öldürmek için kendini vurması ile birden çoşmaya başlar. Ardından patlamalar ve yıkımlar ile başlayan ‘Where is my mind’ melodisi, sizi hazırlıksız yakalar. Evet, bir şeyler bekliyorduk ama bu kadar da değildi.
2- ZİNDAN ADASI
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı filmin sonunda Leonardo DiCaprio’nun akıl hastası olduğunun ortaya çıkması bir şekilde içinizi rahatlatır. Çünkü karanlık, fırtına, psikopat bakışlı doktorlar ve kalın hastane duvarları sizi yeterince gerer. Siz de aslında DiCaprio gibi sadece Aschecliffe Hastanesi'nden kaçmak istersiniz.
3- STAR WARS 5 - İMPARATORLUĞUN DÖNÜŞÜ
Efsane serinin en duygusal sahnesi Darth Vader’in Luke Skywalker’ın önce kolunu kesmesi ve ardından ‘Ben senin babanım’ demesidir. İşini her zaman ciddiye alan bir karakter olarak Darth Vader yine şaşırtmamış ve Luke’un olayı bir türlü kabul edememesi üzerine konuyu uzatmamış ve oğlunun tutunduğu yerden düşmesini beklemiştir. Çünkü karanlık tarafta olmak bunu gerektirir.
4- MAYMUNLAR CEHENNNEMİ
Bahsettiğimiz film 1968 yılındaki orjinalidir. Yazar Pierre Boulle’in kitabından uyarlanan filmde at üzerinde avcılık yapan gorillerden mısır tarlasında sessizce çalışan insanlara kadar türlü bilim-kurgu efsanesi var. Ama son sahnede yarısı suyun üzerinde kalmış bir şekilde yatan Özgürlük Heykeli’nin görünmesiyle bu ucube gezegenin bizim dünyamız olduğu anlaşılır. Gözler faltaşı, akıllar allak bullak.
5- YEDİ / SEVEN
Brad Pitt ve Morgan Freeman’ın kapkaranlık bir şehirde insanlara musallat olmuş bir seri katili yakalama serüveni olan filmde, gerilip kopmaya yaklaşmış seyirci, finalde çöl ortasına kargo ile teslim edilen kutudan Gwyneth Paltrow’un kafasının çıkmasıyla tam anlamıyla doyuma ulaşırlar. Her defasında aynı etkiyi verebilen filmi şiddetle tavsiye ederiz.
6- MAÇ SAYISI
Woody Allen’den beklenmeyecek kadar şiddetli bir senaryoya sahip filmde zenginlik hayranı tenis hocası Jonathan Rhys Meyers, kendini bir şekilde varlıklı bir aileye damat bulur. Sonra diğer sevgilisi Scarlett Johansson’u av tüfeği ile öldürür. Evet av tüfeği. Ayrıca olaydan az önce de yaşlı bir kadını aynı şekilde öldürür. Filmin sonunda tam yakayı ele verecekken ufak bir hırsızlık olayıyla bağlantılı bir şekilde kelimenin tam anlamıyla bu durumdan yırtar. Son sahne izleyene sinir ve rahatlama hislerini aynı anda yaşatır.