Güncelleme Tarihi:
Başta müzik olmak üzere her türlü yarışma ya da ‘reality show’, televizyon kanallarının gediklisiydi bir zamanlar. Şimdilerde sayıları çok azaldı. Daha çok, kıymeti kendinden menkul televizyoncularımızdan Acun Ilıcalı’nın TV8’inde sürmekte.
Bu tür yarışmaların ilk dönemlerinde, olup/bitenlerin tam olarak farkında değildik. Ekrandan bize gösterildiği kadarına inanır, reyting alabilmek için kanal ve yapımcının işe kurgu karıştırdığını, yarışmacıların rol kestiğini aklımıza getirmezdik.
Öyleymiş ama. Sonraları öğrendik. Öğrenince de, o aralar hem kendimize, hem de etrafımızda çok sorduğumuz, “Bu yarışmalardan neden star çıkmıyor?” sorusunın cevabını bulmuş olduk. Çıkmıyordu, çünkü kanal ve yapımcıların birinci önceliği bu değildi. Reyting ve reklam geliri peşindeydiler. Bunu elde ederken yarışmacılardan birileri aradan sıyrılıp kendini gösterebilirse ne âlâ, yoksa mühim değildi. Bu kadar da değil; asıl şöhret ve popülerlik peşinde olanların jüri üyeleri olduğunu da anladık. Yarışmacılar umurlarında dahi değildi.
Bu şartlar altında çok az yarışmacı isim sivrilebildi buralardan. Biraz Abidin, biraz Bayhan, daha çok da Tarık.
ÂŞIK OLMUŞ ALENEN
Yeşim Salkım’ın büyük desteği ile öne çıkabilmişti Tarık. O aralar Sezen Aksuvari bir işe kalkışmış ve genç şarkıcılara, Yeşil Müzik isimli firmasıyla destek vermeye niyetlenmişti. Başardı da, en azından Tarık örneğinde. BBG evinin birincisinin ilk albümü ‘Of Deli Gönül’, (dijital müziğin elleri henüz kimselerin cebine uzanmadığı için) çok sattı, dillere yerleşti.
Çok popüler oldu ama sonra? Hiç. Müziğe emek verilmeden elde edilmiş bir yıldızlık mertebesiydi bu ve Tarık ite/kaka sürdürmek istediyse de devamı gelmedi.
Hâlâ vazgeçmiş sayılmaz. Kendi firması Taş Plak’ı kurdu, buradan şarkı çıkarmayı sürdürüyor. Son yaptığı bir Altan Çetin şarkısı oldu. İzel ve Hande Yener’le yaptığı çalışmalarda mükemmel şarkılara imza atan Çetin’in ‘Alenen’i, (Çetin’in kendi standartlarına göre) çok iyi bir şarkı değil. Tarık’ın da üzerine fazla bir şey kattığı söylenemez.
Ama asıl kafa karıştırıcı olan yüksek bütçeli klip. Gökhan Özdemir’in yönetmenliğini yaptığı klipte, rengârenk boyalar püskürtülüp durulmuş. Basın bültenlerinin yalancısıyız; vücut boyama işinde kullanılan gerçek boyalarmış ve gerçekçi bir biçimde püskürtülmeleri için çok çabalanmış. Öyle ki bu boyalar Tarık’ımızın kulaklarına kaçmış ve yüzünden/vücudundan bir türlü temizlenememişmiş. İyi de neden? Şarkı mı bunu emrediyordu? Zorlayan mı vardı?
Tarık kendisiyle ilgili ısrarından vazgeçmeli. Firma kurması alkışlanacak bir şey; ama bu firma ile kendisine değil, genç isimlere destek vermeli. Bir zamanlar kendisine yapılmış olduğu gibi.