Güncelleme Tarihi:
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, aralarında Akdamar Kilisesi, Yıldız Sarayı, Aspendos Antik Kenti, Dağlık Frigya, Uzun Köprü ve İsmail Fakirullah Türbesi'nin de bulunduğu 10 kültürel ve doğal varlığın, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girdiğini söyledi.
Çelik, dün müjdeli bir haber aldıklarını belirterek, Türkiye'den 10 eserin daha UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer aldığını bildirdi.
Bu eserlerden birinin Akdamar Kilisesi olduğunu dile getiren Çelik, diğerlerinin Antalya'daki Aspendos Antik Kenti, Yıldız Sarayı, Muğla'daki Stratonikeia Antik Kenti, Kütahya-Eskişehir-Afyon'u kapsayan Dağlık Frigya Bölgesi, Edirne'deki Uzun Köprü, Siirt'teki İsmail Fakirullah Türbesi, Bolu'daki Mudurnu Tarihi Ahi Kenti, Amasya'daki Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları ve Kahramanmaraş'taki Eshab-ı Kehf Külliyesi olduğunu aktardı.
Çelik, "Böylece UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ndeki eser sayımız 62'ye yükselmiş oldu. Biliyorsunuz bu geçici listedeki eserlerden her sene biri 'doğal sit' biri 'kültürel' alan olmak üzere iki alanı önerebiliyoruz. Bunun dışında geçici listeden ana miras listesine geçmek için başka dosya veremiyorsunuz bir yılda" diye konuştu.
Bu bağlamdaki dosyaların daha kapsamlı ve zor olduğunu ifade eden Çelik, bundan sonra geçici listede bulunan 62 eserden kalıcı miras listesine gireceklerin tespit edilmesi için çalışma yürüteceklerini bildirdi.
"AKDAMAR'IN ALINMASI ÖZEL MESAJ OLDU"
Akdamar Kilisesi Van'ın Gevaş ilçesinde bulunuyor.
Akdamar Kilisesi'nin bu yıl geçici listeye alınmasının "bir nevi özel mesaj olduğunu" dile getiren Çelik, "Akdamar biliyorsunuz hükümetimizin izniyle Ermenilerin ayinine açılmıştı. Hatta dün de bir ayin izni verdik orada. Dünya barışı için dua eden bir topluluğa" ifadelerini kullandı.
Çelik, daha önce yasak olan şeylerin hükümetleri döneminde gayet doğal bir biçimde ele alınmaya başlandığını kaydederek, kilisenin restorasyonunun da hükümetin katkılarıyla yapıldığını hatırlattı.
Bakan Çelik, "Özellikle Akdamar'ın geçici listeye alınması bugünlerde başlatılan Ermeni diasporasının kampanyasının etkisinde kalan yabancı parlamentolara örnek ve mesaj olması gereken bir şey. Yabancı parlamentolar bizim tarihi ve ortak geçmişimiz olan bir kadim halkla aramızda yaşanmış birtakım üzücü olayları siyasi malzeme konusu yapıyorlar" dedi.
Bu parlamentolardan çıkan kararları "Türklerin ve Ermenilerin tarih boyunca birlikteliklerine dönük olarak bir sabotaj girişimi" olarak gördüklerini belirten Çelik, o olayların iki halkın tarihinin küçük bir parantezi olduğunu, küçük parantezin ötesinde büyük bir ortak geçmişleri bulunduğunu söyledi.
"KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİN GÖSTERİLMESİ İÇİN ÖNEMLİ BİR AŞAMA"