Güncelleme Tarihi:
Aristokrat ve muhafazakâr bir Ermeni ailenin kızı olarak başlayıp genelev patroniçeliğine uzanan hayatı, dillere destan serveti, meşhur yardımseverliği, vergi rekortmenliği ve hakkındaki onlarca bilinmeyenle Matild Manukyan yakın tarihimizin en merak uyandıran figürlerinden. 14 sene önce yaşamını yitiren Manukyan şimdi, tiyatro oyuncusu Bahar Hacıbektaşoğlu’nun yazdığı ve rol aldığı tek kişilik oyunla tiyatro sahnesinde. Hacıbektaşoğlu, Manukyan’ın izini aylarca sürdüğünü anlatsa da ulaştığı bilgilerin Manukyan’ın hayatındaki flu alanları netleştirdiği söylenemez. Kendisi de zaten derdinin Manukyan’ın hayatını aktarmak değil, kalbine ulaşmak olduğunu vurguluyor. Proje tasarımı Oğuzhan Toracı’ya ait olan, Fatih Sönmez tarafından sahneye konan oyunu Bahar Hacıbektaşoğlu’ndan dinledik. Oyun 8 Nisan, 20.30’da Cihangir’deki Bo Sahne’de izlenebilir...
Manukyan’ı sahneye taşıma fikri nasıl oluştu?
Oğuzhan (Toracı) Manukyan’ın hikâyesini yazmak istiyordu ama sonra oyunlaştırmaya karar verdik. 10 ay araştırdım. Şişli’deki evine gittim, apartman görevlisiyle görüştüm. Ailesine de ulaşmaya çalıştım ama dönmediler bana. Oyunu kendi duygularımla yazdım. Zaten Matild Manukyan’ın içine girdiğiniz zaman kendinizde bir şeyin değiştiğini hissediyorsunuz.
BENİM İŞİM KALBİYLE
Bahar Hacıbektaşoğlu, Manukyan’ı oynayabilmek için genelev patroniçesini 10 ay araştırmış.
Hakkında bu kadar az bilgiye sahipken nasıl o kadar derinlemesine inebildiniz?
Şunu ayırt etmek istedim; Matild onun terk ettiği hayatı, gençliği. Manukyan da ikinci hayatı. Matild ve Manukyan’ı birleştirmeye çalıştım. Hayatına çok bağlı kalarak yazmak istemedim, hissedip yazdım.
Oyunda Matild ile Manukyan’ı mı yüzleştiriyorsunuz?
Evet. Manukyan’ı ölmeden önceki son bir saatinde kendiyle ve evlerinde çalışan kadınlarıyla yüzleştirdim.
Kendini yaptığı işten dolayı kötü hissettiğini varsayarak mı ilerlediniz?
Kötü hissediyor. En başta Matild’den özür diliyor, sonra kadınlarından...
Belki de pişman değildi yaptığı işten...
Röportajlarında gururla bahsediyor ama benim işim kalbiyle... Üç kadın karakter koydum oyuna. Sonuncusu Matild’e diklenen bir kadın. Hesap soruyor bu kadınlar Matild’den.
Evlerinde çalışanlarla görüştünüz mü?
Bahar Hacıbektaşoğlu: Bir kadınla görüştüm. Manukyan’ın çok iyi bir kadın olduğunu söylüyor. Manukyan’ın gençliğinde yaşadığı bir aşktan bahsetti. Türk bir subayla aşk yaşadığı söyleniyormuş. Ama kavuşamıyorlar. Matild çok acı çekmiş. Geneleve hep aynı kıyafetle gidermiş. Ben de bu aynı kıyafeti, o âşık olduğu subayın üniformasına bağladım.
Ne tür çelişkileri varmış sizce?
Bahar Hacıbektaşoğlu: Babasını, annesini, kocasını özleyen bir kadın. Bazen oynarken pıt diye karşımda görüyorum. Sanki içime Matild kaçtı. Bu işi yapmasının sebebi de intikam bence. Eski sevgilisine kavuşamadığı için yaşadığı acıyı bilemeyiz ama ben hissediyorum...
***
ID EGO VE SÜPERKAHRAMAN
GÜNAH ÇIKARAN TÜM ERKEKLER İZLESİN
Üç kızın ardından gelen, babasının aslan, annesinin biricik oğlu, sokakların asıl sahibi, ‘ibnelerden’ hiç hoşlanmayan kahraman erkeklerden o. Şimdi hakikaten kahraman olma fırsatı çıkmış, Batman’in İstanbul’da çekilecek macerasında başrolü kapmak üzere geçiyor kamera karşısına...
Bab-ı Tiyatro’nun Zeynep Kaçar imzalı yenisi ‘İd Ego ve Süperkahraman’, pek iyi bildiğimiz, kahraman(laştırılmış) erkeklerden birini çıkarıyor karşımıza. Karakterimiz; bir türlü parlayamamış genç oyuncu Emre Eryiğit, katıldığı seçmelerde -ki aslında belki de gerçek bir seçmede bile değil- içini-dışını seriveriyor. Eryiğit’in gayet havalı başlayan öyküsü türlü zavallılıklarla sonlanırken, Kaçar’ın feminist kaleminden erkek olmaya, erkek çocuk yetiştirmeye dair gayet tanıdık tespitler olsa da eğlenceli bir toplum eleştirisi izlemiş oluyoruz.
Emre Eryiğit rolündeki Cem Sürgit oyunun asıl keşfi. Tek kişilik performansıyla nefis bir oyunculuk sergileyen Sürgit, oyunun önüne geçiyor. Özgecan Aslan’ın ardından dönüp kendilerine bakan erkeklere rastlamıştık. Kadınları taciz eden, sosyal medyada ‘günah çıkaran’ erkeklerin, ‘İd Ego Süperkahraman’da kendilerinden çokça iz bulacaklarına eminim...
9 ve 23 Nisan'da 20.00'de Kadıköy KarmaDrama'da