Ali Deniz Uslu: Her iktidar ilişkisi bir ereksiyon sorunu

Güncelleme Tarihi:

Ali Deniz Uslu: Her iktidar ilişkisi bir ereksiyon sorunu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2015 02:03

Prodüktörlük de yapan gazeteci Ali Deniz Uslu’yla hayata dair gözlemlerini kısa metinler halinde, metaforlar aracılığıyla aktardığı ikinci kitabı “Karganın Duyduğu”nu konuştuk.

Haberin Devamı

Levent Kazak kitaptaki metinleri “şiir ya da düz yazıdan ziyade somut hayaller ve soyut gerçeklerden oluşan bir tutam hayal çevirisi” olarak tanımlıyor. Siz nasıl tanımlıyorsunuz?
- Levent Kazak metin aritmetiğini çok iyi bilen bir yazar. Onun bu yorumu metinlerimdeki çelişki gibi görünen farkındalığı açıklıyor. Tanımlayarak kısıtlamasam da; anlatmayı denediklerimim, zihnimizin terk edilmiş mahzenlerine bir yolculuk için davet diyebilirm.

Kitabı ‘sizi siz yapan ve sizden uzaklaştıran her şeye’ ithaf etmişsiniz. Neler bunlar?
- Hayatımız başkalarının seçimleri ve başaramadığı hayalleriyle yontulur. Sevgi ve öfkeyle kurulan her türlü bağ bunu belirler. Aile, eş, dost, eğitim, sokak ve ülkenin genel durumu gibi... Bunlar bizi biz yapar ya da biz olmaktan alıkoyar.

Ali Deniz Uslu: Her iktidar ilişkisi bir ereksiyon sorunu


Hayatı tahrik etmek istiyorum / Belli ki istekli ama g noktasını bulamıyorum” , “Dik duran yalnızca gökdelenler / Geridekilerinde hep bir ereksiyon sorunu” Cinsellikle ilgili metaforlar aktaracağınız gözlemlerin okur için daha ilgi çekici olmasını sağlıyor mu?
Cinsellik bu ülkenin en yakın durduğunu sandığı ama en uzak kaldığı tecrübe. Her türlü iktidar ilişkisi de bu anlamda bir ereksiyon sorunu zaten. Bir de yazar kendi için yazar. Okurun ona yaklaşmasını ister diye düşünüyorum.

Kitapta “Kravat yağsız urgandır. Takım elbiseler de alışveriş merkezlerinde satılan kefenler / Birbirimize benzeyelim ama anlamayalım diye tüm bu çaba!” diyorsunuz. Siz de şimdiye kadar kravat-takım elbise gerektirmeyen işlerde çalıştınız değil mi?

Takım elbise de bir metafor ama gerçek olan şu ki; farklılığı ortadan kaldıran, hiyerarşi yaratan, erk ve iktidar ilişkisi kuran her şey nefesimi kesiyor. Tabii bu ülkede yaşamak için buna direnciniz fazla olmalı, kendinizi korumalısınız. Hayat bu anlamda benden yanaydı, kafamın dikine gidebildim.

Haberin Devamı

“Cinayet mahallerinde yaşıyoruz”

Bir bölümde “Yüzlerce röportaj yaptım. Yüzlerce cinayete ortak olmuş gibi hissediyorum” diyorsunuz. Nedir size her röportajın bir cinayet olduğunu düşündüren?
- Sorduğum sorulara almadığım, alamadığım “gerçek yanıtlar”la gerçeğin bir kısmını bazen de çoğunluğunu öldürdüğümüzü düşünüyorum. Siz de röportaj yapıyorsunuz, belki böyle hissetmişsinizdir ya da artık hissedersiniz. Ve her katil cinayet mahalline geri döner. Biz de hayatımızı cinayet mahallerinde geçiriyoruz.

Haberin Devamı

Karganın Duyduğu
Ali Deniz Uslu
Esen Kitap
İki buçuk yıldız

BAKMADAN GEÇME!