Güncelleme Tarihi:
Her yıl büyük bir merak ve heyecanla beklenen Uluslararası Antalya Film Festivali, bu yıl 16-23 Ekim tarihleri arasında sinemaya gönül vermiş yerli ve yabancı sektör bileşenleriyle, izleyicileri Antalya’da buluşturmaya hazırlanıyor. Festivalle ilgili ilk bilgiler 8 Eylül sabahı Antalya’da düzenlenen basın toplantısı ve ardından akşam İstanbul’da Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Menderes Türel ile Festival Direktörü Elif Dağdeviren’in ev sahipliğinde Sortie sponsorluğunda gerçekleşen lansman daveti ile duyuruldu. Önceki günlerde ilk sürprizini açıklayan festival yönetimi, ünlü oyuncu Gerard Depardieu’nün tam zamanlı olarak Antalya’da olacağı, filmlerinin yanı sıra etkinlikler ve söyleşilerle de halkla buluşacağı bilgisini paylaşmıştı. Bugünkü toplantılarda Onur, Emek ve Başarı ödüllerinin takdim edileceği isimler de peş peşe açıklandı. Sinema sektörünün usta isimlerinin de katıldığı gecede, bu yıl festivalin Onur Ödülü sahiplerinden Yılmaz Gruda da vardı.
Yılmaz Gruda
Festivalin Onur Ödülleri yönetmen Feyzi Tuna ile tiyatro sahnesi ve beyaz perdede devleşen Yılmaz Gruda’ya; Altın Portakal Emek Ödüllleri ünlü dublaj sanatçıları Altan Karındaş ile Toron Karacoğlu’na ve Yaşam Boyu Başarı Ödülü ise efsanevi sanatçı Emel Sayın’a takdim edilecek.
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 16-23 Ekim 2016 tarihleri arasında düzenlenecek festivalin Sortie de düzenlenen basın toplantısında, 15 Temmuz’un kalplerde açtığı yaranın acısının tazeliğinin devam ettiğini, daha uzun zaman da devam edeceğini söyledi. Buna rağmen, yapmaları gereken çalışmaları daha büyük bir sorumluluk ve hırsla yapmaya devam ettiklerini ifade eden Türel, “Bildiğiniz gibi tiyatroda ‘Show must go on’, yani ‘perde kapanmaz’ denir. Antalya Film Festivali de 53. yılına daha güçlü, yeniliklerle dolu olarak giriyor” dedi.
Menderes Türel
Türel, festival programına iki özel film programı, seçkisi konulduğunu, ilk seçkinin adının “Güneş Tutulması” olacağını ve darbeler ile ilgili filmlerin gösterileceğini kaydetti. Bu bölümü 15 Temmuz’a, 15 Temmuz şehitlerine atfettiklerini dile getiren Türel, “Seçkinin ismi ‘Güneş Tutulması’ da anlamlı bir isim. Şehitlerin her biri bir güneşti. Kendilerini feda ettiler ama Türkiye’nin yolunu aydınlattılar” diye konuştu.
Başkan Türel, ikinci seçkinin de “Mülteciler” konusuna ayrıldığını açıklayarak, Türkiye’nin 3 milyon Suriyeli’ye ev sahipliği yaparken, dünyanın ibretlik ilgisizliği karşısında bu konuyu gündeme getirmeye hakları olduğunu belirtti.
Avrupa’nın önemli şehirlerinde, ana caddelerde, kaldırımlar üzerinde yatan ve el uzatılmayan mülteciler görüldüğünü anlatan Türel, “Savaştan veya açlıktan kaçan göçmenlere ayrılan bölümün başlığı ‘Hiçbir Yerin İnsanları’ olacak. Bu büyük insanlık dramına hem filmlerle ilgi çekeceğiz hem de sanatçılar bu konuda sanatçı duyarlılıklarını ortaya koyacaklar” dedi.
Elif Dağdeviren
Uluslararası Antalya Film Festivali DirektörüElif Dağdeviren ise; “Tüm dünya festivalleri arasında iki senedir tek sosyal sorumluluk hedefli film festivaliyiz. Buna çok ciddi önem veriyoruz ve gururla söylüyoruz. Yurtdışında festival yöneticileri ile konuştuğumuzda festivallerin kendiliğinden bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu söylüyorlar. Geçmişte, teknoloji bu kadar gelişmeden önce doğruydu, sinemaseverlerin kolayca kavuşamayacağı filmlerle, o şehrin halkını sinema salonlarında buluşturmak bir sosyal sorumluluktu. Artık teknoloji geliştiği için herkesin önünde bir sürü ekran ve olanak var. Dolayısıyla, adı festival olan bir çalışmada sadece, belirli bir zaman diliminde tek bir sosyal sorumluluk projesi bize yetmedi. Madem bu kadar büyük, uluslararası ve etkisi yüksek bir festival yapıyoruz, daha farklı konuları da çalışmalarımızın ağırlık merkezleri haline getirmeliyiz dedik. İki yıldır farkındalık çalışmalarımızı tüm katılımcılarımızı da dahil etmeye çalışarak düzenli olarak yürütüyoruz. Bu yıl geleneksel kortejimiz de de dahil olmak üzere, mülteciler ve 15 Temmuz’da yaşadığımız korkunç darbe girişimiyle bağlantılı iki bölümümüz var. Hiçbir Yerin İnsanları ile dünyanın ortak sorunu ve yarası mültecilere dikkat çekeceğiz. Güneş Tutulması bölümümüzde de bir daha yaşanmasın istediğimiz darbe girişimi gerçekleşseydi, neler olacağını anlatan filmleri seyirciye sunuyoruz” dedi.
FESTİVAL GELENEKSEL KORTEJLE BAŞLAYACAK
Geleneksel festival kortejini 15 Ekim Cumartesi günü gerçekleştireceklerini belirten Türel, bir yeniliğe daha imza atarak festival merkezi ve festival yolu oluşturacaklarını bildirdi.
Türel, Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi’nin bir festival merkezine dönüşeceğini vurgulayarak, “Cam Piramit’le Antalya Kültür Merkezi arasındaki Kral Yolu’nu da Festival Yolu’na dönüştürüyoruz. Burada söyleşiler, yerli ve yabancı yıldızlarla imza saatleri, müzik dinletileri, atölyeler, sergiler, sosyal sorumluluk standları, yer alacak” diye konuştu.
MENDERES TÜREL: 'CANNES'LA BOY ÖLÇÜŞECEĞİZ'
Uluslararası bir festival yapmak yoğun bir çaba gerektiriyor. İlkinden bugüne baktığınıza 53 yılın muhasebesini yapıyor musunuz?
Uluslararası bir film festivali yapmak çok iddialı rakipleriniz çok güçlü. Cannes film festivali Venedik film festivali, Berlin film festivali gibi bir çok film festivali var. Bunlarla rakip olabilmek çok kısa sürede mümkün değil ama yavaş yavaş üstüne koya koya giderseniz sabırla kaliteyi yukarı çekerek onlarla boy ölçüşecek hale gelirsiniz.
Bu yılın festival temaları güncelin izinde seçtiniz. Bir ölçüde ülkemizde yaşananlar konu başlıklarını belirledi sanırım.
Ülkenin bu yıl içinde yaşamış olduğu birçok mağduriyet ve üzücü hadise bizim bu seneki film festivalimizi özellikle uluslararası platformda ülkemizin imajında güçlendirmek adına çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkartmamız gerekiyor. Gayretimiz de bunun için.
Bunlar bizim için alınması gereken derslerdir. Geçmişteki acı tecrübelerden ders almayı bilemezsek geleceğe daha güçlü bir şekilde ilerleyemeyiz. O yüzden bu acı tecrübeleri hep hatırlatmak durumundayız, unutturmamalıyız. Bu ülkenin demokrasiye bağlılığı 15 Temmuz'da teyit edildi ve gerekirse bu bağlılığı biz her festivalde hatırlatmayı bir borç biliyoruz.