Güncelleme Tarihi:
ARTİST (THE ARTIST)
2011 yılında çekilen filmin yönetmenliğini Michel Hazanavicius yaptı. Başrollerinde Jean Duvardin ve Bérénice Bejo'nun rol aldığı diyalogsuz ve sessiz çekilen film, 1920'li yılların sonunda Hollywood'da aktörlerin çöküşünü, aktristlerin yükselişini konu alıyor. 2011 Cannes Film Festivali'nin en gözde filmlerinden olan ''The Artist'' Jean Dujardin'e ''En İyi Erkek Oyuncu'' ödülünü kazandırdı. 84. Akademi Ödülleri'nde ''En İyi Film'' seçildi.
ORADA OLMAYAN ADAM (THE MAN WHO WASN'T THERE)
Joel ve Ethan Coen'in yazıp yönettiği, Billy Bob Thornton'nun başrolde oynadığı 2001 yapımı film, Ed Crane (Billy Bob Thornton) isimli bir berberin hayatını anlatıyor. Karısıyla ilginç bir ilişkiye sahip olan Ed'in sakin ve içine kapanık bir hayatı var. Bir akşam dükkanını kapatmak üzereyken içeri giren bir adam ısrarla saçlarını kestirmek ister. Adamın peruğu dışında pek saçı yoktur ve aslında bu adam saçları için gelmemiştir...
ANGEL-A
2005 yapımı Angel-A'nın başrollerini Jamel Debbauze ve Rie Rasmussen paylaşıyor. Luc Besson'un yönetmenliğini yaptığı film, şehrin yarısına borcu olan beceriksiz bir dolandırıcı Andre'nin (Jamel Debbouze) tesadüflerle dolu hikayesini anlatıyor. Andre, güvenliği için hapisaneye girmek istese de giremez. Tesadüfen sorunlarının çözülmesine yardımcı olacak Angel-A (Rie Rasmussen) ile karşılaşır ve hayatı farklı yol almaya başlar...
FRANCES HA
2012 yılının en ilgi çekici filmlerinden biri olan ''Frances Ha''nın yönetmenliğini Noah Baumbach yapmıştı. Siyah-beyaz çekilmeseydi belki de bu kadar ilgi çekici olmazdı. Filmin başrolünde ABD'li oyuncu Greta Gerwig var. Film konusu, dans topluluğunda çıraklık yapan ''Frances''in (Greta Gerwig) hayatı üzerinden yürüyor. İstikrarlı bir işe sahip olmayan Frances'in tek hayali çıraklık yaptığı şirketin daimi çalışanı olabilmektir. ''Frances'' hayatında tam anlamıyla başarılı olamamakta ve dairesini paylaştığı arkadaşının hayallerindeki şehre taşınması onu gerçek hayatla başbaşa bırakmakta...
KAHVE VE SİGARA (COFFEE AND CIGARETTES)
Amerikan sinemasının ''bağımsız'' yönetmenlerinden ''Jim Jarmusch'' imzalı 2003 yapımı film, dünyanın bir yerinde birbirinden habersiz yaşamakta olan ve görünürde hiçbir ortak noktası olmayan insanların ortak paydada buluşturkları hayatları sinemaya aktarıyor. Bu insanların tek ortak noktaları kahve ve sigara alışkanlıklarıdır. Birbirinden farklı üç kısa filmden oluşan ''Coffee and Cigarettes'' kahve ve sigara sembollerini kullanarak insan psikolojisi üzerine gözlem yapma olanağı sunuyor.
PAMUK PRENSES (BLANCANIEVES)
Senaristliğini ve yönetmenliğini Pablo Berger'ın üstlendiği filmin başrollerinde Maribel Verdú ve Emilio Gavira gibi isimler yer alıyor. Siyah-beyaz ve sessiz çekilip üzerine oldukça etkileyici müzikler bestelenen film sinemanın doğuşuna da bir saygı duruşu sergiler nitelikte.1920'lerin Sevilla'sını ele alan filmde Carmen, tüm çocukluğunu zalim üvey annesinin zulmü altında geçirmiştir. Baskılardan bunalan genç kadın çareyi kaçmakta bulur. Yaşadığı travmaları unutturacak yeni maceralara ihtiyacı vardır ve kendisini tamamen farklı bir yaşamın içinde bulur. Tesadüfen tanıştığı yedi boğa güreşçisi cüce, her daim güzel Carmen'in koruyucusu olacaktır...
İYİ GECELER VE İYİ ŞANSLAR (GOOD NIGHT AND GOOD LUCK)
George Clooney'in ikinci yönetmenlik deneyimi olan ve oyuncu olarak yer aldığı 2005 yapımı film ''Good Night and Good Luck''un başrollerindeki diğer oyuncular ise David Strathaim, Robert Downey Jr. gibi önemli aktörler. Filmin konusu 1950'lerin Amerikasında işleniyor. Edward R. Murrow döneminin önemli araştırmacı gazetecilerinden birisidir ve başını politikacılarla belaya sokmaktan hiç korkmaz. Ekibi ile birlikte komünistleri avlamak üzere tartışmalı bir politika yürüten Joseph McCarthy, gazetecinin inceleme konusu olur ve sırlar birer bir ortaya çıkmaya başlar...
TABU
Miguel Gomes 2012 yapımı filmi ''Tabu''da tuhaf iki parçalık bir hikayeyi ele alıyor. Film günümüz Lizbon’unda yaşayan, düşüncesizce davranan, huysuz bir kadın olan Aurora’ya odaklanılıyor. Aurora hastaneye kaldırılınca, komşusu Pilar’a Gian Luca isimli bir adamı durumundan haberdar etmesini söylüyor. Pilar’ın arkadaşının dileğini gerçekleştirmek için çıktığı macera bizi elli yıl öncesine Afrika’ya götürüyor. Orada Aurora’yı tekrar görüyoruz. Bu kez Aurora zengin ve genç bir çiftçinin güzeller güzeli karısı. Ancak Aurora burada kocasının en yakın arkadaşı Gian Luca ile yasak bir ilişki yaşamakta. Duygulu, şairane hikayeleri yaşlı Gian Luca’nın sesinden aktarılıyor...