Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2015 07:05
Ahmet Hakan, meşhur "Zeki Müren Sergisi"ne gitti ve izlenimlerini kaleme aldı.
NİHAYET ben de gittim meşhur “Zeki Müren Sergisi”ne...
Sonuç şudur:
*
“Dertli gönüllere giren/İşte benim Zeki Müren” dizeleri dilime pelesenk oldu.
Sergiyi gezerken fonda yükselen “Koklamaya kıyamam benim güzel manolyam” şarkısını eve gidip üst üste birkaç kez dinlemek için sabırsızlandım.
50’lerden 90’lara... Olağanüstü bir macera yaşadım.
1960 yılında Zeki Müren’in konser afişinde “Kostümler” diye bir bölüm olduğunu ve o bölümde konser boyunca Zeki Müren’in giyeceği enteresan isimli kostümlerin ilan edildiğini görüp şaşırdım.
Zeki Müren’in açık kahve bir mobilyanın içine sığdırılmış siyah-beyaz tüplü televizyonuna hayran kaldım.
Zeki Müren’in ta 1960’larda “Çay ve Sempati” adlı bugün bile hayli “cüretkâr” bulunabilecek tiyatro oyununda rol aldığını hatırladım.
Zeki Müren’in gökdelen topuklu sahne ayakkabıları karşısında hayretlere kapıldım.
Zeki Müren’in
film afişlerinde Cilalı İbo’ları, Hüseyin Baradan’ları, Kadir Savun’ları, Cahide Sonku’ları falan gördüm... Ve “Bunlar zamanında amma eğlenmiş ha” deyiverdim.
Sergi salonunun bir köşesinde açılan “Zeki Müren Sineması”nda Zeki Müren’den iki ağır ama harika şarkı dinledim.
Zeki Müren’in sahne kostümlerinin her biri karşısında “Bunu da mı giymiş, bunu da mı giymiş” diye tepkiler verdim.
*
Sonuçta pek eğlendim, pek hatırladım, pek şaşırdım, pek güldüm, pek hüzünlendim. Siz de benzer bir deneyimi yaşamak istiyorsanız İstiklal Caddesi’nde bulunan Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi’ndeki sergiye bir uğrayın.
Unutmayın: Son 10 gün.