#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı!

Güncelleme Tarihi:

#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2016 17:29

Apartman yöneticisi denince aklınıza kim gelir? Tabii ki Sabri Bey! Tam bir stereotiptir. Giriş katında oturur, mevsimine göre ya balkonundan ya da göz deliğinden apartmana gireni çıkanı kontrol eder, bahçedeki çiçeğin, kapı önündeki çöp konteynerinin durumunu takip eder. Peki apartman toplantısı denince aklınıza ne gelir? Dairelerden birinde toplanılır, çay-börek-kek eşliğinde sohbet edilir. Akşamın sonunda sırası gelen daire hangisiyse yönetim defterini, parayı pulu imza karşılığı devralır ve bir dahaki toplantıya kadar konu kapanır. (En azından bizim apartmanda böyleydi.)

Haberin Devamı

#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı
Ne yazık ki günümüzde bir önceki paragraftakilere ancak ‘tatlı anılar’ muamelesi yapabiliyoruz. Çünkü her şey gibi apartman toplantıları da değişmiş. Belki de ben bu gerçeği çok geç fark etmişimdir, bilemiyorum. Ama dün gördüklerimden sonra ülkeyi yönetmeye talip siyasetçilerimizin hallerini çok daha büyük bir anlayışla karşılar oldum.

Bir kere o çaylı, börekli sohbetlerin yerinde yeller esiyor artık. Sitenin içinde küçük bir salonda toplanılıyor. Kalabalık, havasız bir ortam. Katılımcılar birbirlerinin ne adlarını biliyor ne de hangi dairede oturduklarını. Dahası, nihayetinde apartman yönetimi; oy verecek ve yönetilecek insan sayısı belli, apartman sakinlerinden toplanabilecek ve harcanabilecek para belli, yapılabilecek hizmet belli, değil mi? Değilmiş! Öyle gruplaşmalar, öyle suçlamalar, öyle tartışmalar yaşanıyormuş ki meğer Tayvan meclisindeki görüşmeler filan hiç kalır yanında.

Haberin Devamı

#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı

Tayvan Meclisi'nden 2013 tarihli bir kavga

APARTMANIMIZIN İRADESİ TECELLİ ETTİ
Salonda hangi adaya oy vereceği belli olmayan tek kararsız seçmen olarak yaşadıklarımı anlatabilmem ise mümkün değil. O kamplaşma ortamında tarafınızı seçmediniz mi vay halinize! Biri sağ kolumdan çekti biri sol kolumdan. Biri elimi sıktı, öbürü kahve ikram etti. “Siz yönetimden memnun musunuz?” diye ağız arayan mı istersiniz, eski yönetici hakkında düpedüz küfreden mi? Taraf olmadım diye bertaraf oluyordum az daha. Neyse, sağ salim bitti seçim. Muhalefetin adayı birkaç oyla önde çıktı. Destekçileri sevindi, kucaklaştı; tebrik, neşe gırla gitti.

Toplantıya müteakip kendimi apar topar dışarı atarken şunu düşündüm: Apartman yönetimi de olsa ülke yönetimi de, belediye encümeni de olsa ihtiyar heyeti de sonuçta siyaset her seviyede siyaset, iktidar her seviyede iktidar. Birileri hizmet verdiği iddiasında; başka birileri önüne gelen hizmet, cebinden çıkanın yarattığı beklentileri karşılamadı mı tepki veriyor. Sonra da kavga çıkıyor.

Haberin Devamı

#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı

KONUMUZ BAŞKAN'IN İÇ ÇAMAŞIR TERCİHLERİ
Peki hep böyle mi olmak zorunda? Siyaset, hangi kademede olursa olsun, hep gergin, hep kavgalı, hep asık suratlı mı olacak? Dünyanın her yerinde kaide böyle midir? Hayır efendim değildir! Bunun en son örneği de ABD Başkanı Barack Obama’nın, Seinfeld dizisiyle efsane olan komedyen Jerry Seinfeld’le yaptığı 20 dakikalık kahve sohbetidir.

Videonun tamamını ‘Comedians In Cars Getting Coffee’ üzerinden izleyebilirsiniz. Ancak özet geçmek gerekirse, Obama, Seinfeld’le sohbetinde yer yer kendisiyle, yer yer başka siyasetçilerle, yer yer de sistemle dalga geçiyor. Ne yapsa Gizli Servis’e bahçe kapısını açtıramıyor, bir noktada iç çamaşırı tercihlerini bile anlatıyor. Velhasıl adamlar sen-ben gibi kahve sohbeti yapıyor.

Haberin Devamı

#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı

VE KARŞINIZDA VİİİİİPPP!
“Münferittir canım” diyecekler için bir başka tokat gibi örnek? 'VEEP'! Yine Seinfeld’den tanıdığımız Julia Louis-Dreyfus’ın başrolünde olduğu, absürt mü absürt bir komedi…

Öncelikle 'veep' ne demek? İngilizce ‘başkan yardımcısı’ anlamına gelen ‘vice president’ genellikle ‘VP’ (vi-pi) diye kısaltılıyor. Günlük konuşmada ise yuvarlak hesap ‘viip’ diye anılıyor başkan yardımcıları.

Dizi adından da anlaşılabileceği gibi bir kadın başkan yardımcısının komik maceralarını anlatarak başlıyor. Macera dediysek öyle ahım şahım şeyler olmuyor aslında. Sıradanın komikliği, Beyaz Saray ortamlarına taşınıyor daha ziyade.

Haberin Devamı

#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı


'SELINA KİM Kİ?'
Maryland Senatörlüğü’nden başkan yardımcılığına terfi eden Selina Meyer, bir yandan sürekli başkanın gölgesinde kalmanın verdiği hayal kırıklığıyla “Selina kim ki?” diye serzenişlerde bulunurken, bir yandan da hiç öyle bir şey yokmuş, kendisi çok önemli bir pozisyondaymış gibi davranıp zevahiri kurtarmaya çalışıyor. Selina’nın etkisizliği, siyasette yarattığı farkın mütemadiyen sıfıra yakınsaması da yukarıda bahsettiğimiz sıradan ama komik vakaları çoğaltıyor.

(Paragraf sonu notu: ABD’de başkan yardımcılığı, genelde başkanlığa kıyasla çok daha önemsiz, karar yetkisi çok daha zayıf bir pozisyon olarak değerlendirilir. Başkanların özel kalemlerinin yahut first lady’lerin bile ülke yönetimi üzerinde başkan yardımcısından daha etkili olduğu söylenir. Dizinin temel mavrası da buradan yürüyor aslında.)

Haberin Devamı

#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı

'The Thick of It'in başrolünde son Doctor Who Peter Capaldi vardı.

İNGİLİZ TADINDA AMERİKAN YAPIMI
Dizi bir Amerikan yapımı olmasına rağmen aslında tam bir İngiliz komedisi. Yaratıcısı Armando Iannucci, İngiliz siyasi komedi dizisi ‘The Thick of It’ ile sinema uzantısı ‘In the Loop’a da imza atmış. İki dizinin senarist kadrosu da ortak. Dolayısıyla hızlı hızlı konuşulan diyaloglar, birbirlerine boş gözlerle bakan insanlar, Amerikan komedilerinin sevimsiz öğesi kahkaha efektinin yokluğu filan var bu dizide. Güzel şeyler bunlar; siyasi satire hasret kaldığımız şu günlerde fazla fazla güldüren şeyler.

Bu arada klişeye düşmek pahasına şunu söylemem lazım: Bizim memleket siyasi satirin kitabını döndüre döndüre, üç beş kez yazmıştır. Bizden önceki nesiller, devlet büyükleriyle komedyenlerin, karikatüristlerin arasındaki ilişkileri tatlı tatlı anlatırlardı. Bizim nesil ‘Plastip Show’ izlerdi her akşam haberlerden sonra, cuma akşamları ‘Olacak O Kadar’ ile gülerdi.

#DiziYazısı - Güldürdünüz bizi Sayın Başkan Yardımcısı

APARTMAN TOPLANTILARI KEYİFLİ GEÇSİN!
Günümüzde ise mizah dergilerine ve duvarlara döküldü iş. Eleştiriye tahammül seviyelerinin gittikçe alçaldığı bir ortamda espriler inceldikçe inceldi, ortak zekâ ise keskinleştikçe keskinleşti.

Lakin fena mı olur daha fazlası da olsa? Komedyenlerimizle devlet büyüklerimiz karşılıklı kahveler yudumlayıp kahkahalar atsa? Ülkemizde siyasetin bu rahatlamaya ihtiyacı var. Aksi takdirde apartman toplantıları bile meydan muharebelerine dönüşüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!