Güncelleme Tarihi:
Bir filmde yönetmenlik yapmak için neden bu kadar uzun süre beklediniz?
- Bunu cevaplamam çok zor. Ama önümüzde bir Clint Eastwood örneği de var.
O ne kadar beklemişti?
- 17 yıl... Onun bu kadar gecikmiş olması emin olun bana huzur veriyor.
Peki klasik soruyu soralım; oyunculuk mu yönetmenlik mi?
- Sanırım iyi yönetmenlerin çoğu oyunculuktan geliyor. Kamera arkasında beni en çok şaşırtan şey sık sık gündelik aksilikler olmasıydı. Halbuki aklımdaki tek şey o gün çekeceğimiz sahneydi.
Filme gelirsek, emekli müzisyenlerin yaşadığı Beecham House’ı nasıl yarattınız?
- İtalya’da, Milano’daki Verdi House’u, Beecham House’a çevirdik. İtalyan basteci Verdi, yaşamının sonuna doğru büyük bir servet sahibi olmuş. Sonra da bu konağı yaptırmış. Ölümünden sonra bu konağın artık çalışamayacak durumdaki bütün müzisyen ve şarkıcılara açık tutulmasını istemiş. Ben de bunun altını çizdim: Yani burası bir huzurevi değil, sıradışı bir yer.
‘Dörtlü’ filminde de gerçek opera sanatçıları mı rol alıyor?
- Evet. Aynı zamanda emekli müzisyenler var.
Emeklilik bir sanatçı için nasıl bir psikoloji?
- Artık hiç kimse onların kapısını çalmıyor. Eskiden her biri yıldızken artık unutulmuşlar.
EŞİME BİLE YAŞLIYIM DİYORDUM
Kendi emekliliğinizi düşünüyor musunuz?
- Aslında hep emekliliği düşündüm. Hatta 40’ıma girerken bile yaşlı olduğumu savunuyordum çevreme. Eşime bile tanıştığımızdan beri “ben artık yaşlıyım” diyorum.
Öyle mi hissediyordunuz gerçekten?
- Hayır. Bunun sebebini daha öncede bir röportajımda sormuşlardı. Sanırım bu bir savunma yöntemi!
Neye ya da kime karşı bir savunma içindesiniz?
- Artık bu konuyu kapasak! Emekliliğe daha çok var diyelim. Hep söylerim: Emeklilik, bir şeyin bizi yakalayıp değiştirdiğini anladığımız andır. Tıpkı bir hastalık gibi...
Oyunculuktan sonra şimdi de yönetmen olarak karşımızdasınız. Bilmediğimiz başka yetenekleriniz var mı?
- Aslında hep bir caz piyanisti olmayı istedim. Ama doğrusu bu konuda hiçbir zaman çok iyi değildim. Şimdi Tanrı bana bir şans daha verse kabul ederim.
Favori filmim Yağmur Adam
1988 tarihli ‘Yağmur Adam’ın (Rain Man) benim için özel tarafları vardı. Büyük ödüller kazanmak tabii ki önemli. Ama hayatta sizi sevindiren ve ödüllerden daha da ön plana çıkan başka şeyler de var. ‘Yağmur Adam’ filmini çekeceğimiz belli olduğunda uzun bir çalışma sürecine girdim. Birkaç yıl boyunca otizm hakkında okudum, araştırmalar yaptım. 1988’de filmin çekimleri bitti. Yönetmenimiz Barry Levinson otizm uzmanlarına özel bir gösterim yaptı. Merak içindeydim: “Acaba neleri yanlış yapmıştık?”
Uzmanlar “Her şeyi doğru yaptığımızı” söyledi. Hepsinin sonunda bu, unutulmaz bir mutluluktu benim için.
Unutulmaz ekip buluşacak mı?
‘Dörtlü’ filmi, Verdi’nin hayatından esinlenen yazar Ronald Harwood’un emekli opera sanatçılarının kaldığı lüks malikanede geçen oyunundan uyarlandı. Başrollerdeki (üstte soldan sağa) Tom Courtenay, Maggie Smith, Billy Connolly ve Pauline Collins bir zamanların ‘Rigoletto’ operası ekibini yeniden biraraya getirmek için uğraşıyor. Dörtlü, Beecham House’un ayakta kalmasını sağlayacak gala konserinden önce ortaya çıkan sürpriz sorunları çözmeye çalışıyor.
Mükemmeliyetçi değilsen iş yürümez
Los Angeles doğumlu ve iki Oscar ödüllü Dustin Hoffman’ın (75) tıpkı Tootsie filmindeki Michael Dorsey karakteri gibi çok asabi, mükemmelliyetçi ve disiplinli olduğu yıllarca Hollywood kulislerinde konuşuldu. Hoffman yönetmenlik konusunda hakkında söylenenlere katılıyor: “Ya doğru ya da yanlış yaparsınız. Mükemmeliyetçi değilseniz bu iş yürümez.” Ama oyunculuktaki asabi ve titiz iddialarını reddediyor. Sonra da bu sıfatları çok titiz çalışan yönetmenlerine bağlıyor: “Ben de onların yöntemlerini benimsedim.”