Güncelleme Tarihi:
ŞENAY AKAY'I PİŞMAN EDEN ELBİSE- Fotogaleri
Şenay Hanım, stil önerilerinizi paylaşacağınız bir kitap yazıyormuşsunuz. Son dönemde modeller tarafından bu tarz kitaplar yazılmaya başlandı, siz de modaya mı uydunuz?
- Aslında ben ilk düşünenlerden biriyim. Elimden geldiğince her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bu kitabın üzerinde de birkaç senedir çalışıyorum.
Kitapta sadece stil önerileriniz mi var?
- Temeli şu: “Nasıl stil sahibi olunur?” Okurların stillerini ve kendilerini keşfetmelerini sağlayacak bir kitap. Sırf moda diye yakışan yakışmayan her şeyi giymek doğru değil, biraz bunu anlatmaya çalıştım. Ben modelliğe 14 yaşında başladım, şimdi 31 yaşındayım. O zamandan bu yana edindiğim tecrübeleri de aktarmak istedim. Çünkü ben de giyim ve stille ilgili birçok yanlış yaptım.
Giyinmek, stil sahibi olmak bu kadar kafaya takılacak bir şey mi peki?
- Giyim, kuşam, stil sahibi olmak hepimiz için önemli bir silah. İlk olarak yüzünüz, gözünüz ve kıyafetleriniz göze çarpar. O yüzden önemli bir silah ve bu silahı çok doğru kullanmak lazım. Özellikle de görsel bir iş yapıyorsanız.
Bugüne kadar stilinizle ilgili yaptığınız en büyük yanlış neydi?
- Saçlarımı sarıya boyatmam. Çok gençtim, yakışacağını düşünmüştüm ama hiç yakışmamış aslında. Kitapta bunun gibi tecrübelerimi de anlattım. Bunun dışında stil sahibi olmanın dünyada da belli başlı sırları var, onları paylaştım.
O sırların birkaçını bizimle de paylaşır mısınız?
- Sır olarak kalsın, kitapta anlatmak istiyorum. Eğlenceli ve herkesin sevebileceğini düşündüğüm bir kitap hazırladım.
Ne zaman raflarda olacak?
- Bahara yetiştireceğiz.
PODYUMDA OLMAYI ÇOK SEVİYORUM
Modelliğe 14 yaşında başladığınızı söylediniz. Nasıl karar verdiniz o yaşta model olmaya?
- Ailem çok destek oldu. O yaşlarda bütün genç kız adayları gibi ben de heves ediyordum. Ailem “İster misin model olmayı?” diye sordu, ben de “Tabii” dedim.
17 senedir modellik yapıyorsunuz, “İyi ki bu işi seçmişim” diyor musunuz?
- Evet, diyorum. Podyumda olmayı ve mesleğimi çok seviyorum. Yine dünyaya gelsem, yine model olurdum. Yalnız modelseniz ülkemizde bazı sorunlar yaşıyorsunuz, bunları yaşamak istemezdim.
Ne gibi sorunlar yaşadınız?
- Ne yazık ki insanların bakış açıları ve profesyonel davranmamaları beni üzdü ama artık çok sayıda profesyonel organizasyon yapan kişi var.
İşinizle ilgili pişmanlıklarınız oldu mu?
- Transparan elbise giymiştim, şimdi keşke giymeseydim diyorum.
Neden?
- Türkiye’de yaşıyorsanız, belli başlı kurallara uymak zorundasınız. Şimdi “Giymeseydim daha mı iyi olurdu acaba?” diyorum. Şimdi olsa giymezdim. Ama benim ünlenmemin neredeyse en büyük sebebi o elbisedir, bunu da kabul ediyorum.
O zaman neden giymiştiniz peki?
- Ben o elbiseyle taç giymiştim. Tacımı da o elbiseyle devretmek istemiştim, o yüzden giymiştim.
AYAĞIM KIRIKKEN PODYUMA ÇIKTIM
Son dönemde pek çok yabancı model, ülkemizde düzenlenen tanıtımlara katılıyor. Bu, yerli modelleri tedirgin ediyor mu?
- Ben asla karşı değilim, yadırgamıyorum da. Sadece şunu söyleyebilirim; Türkiye’de de çok iyi modeller var. Yurtdışında çok iyi organizasyonlarda yer almış, kendilerini kanıtlamış isimler bunlar. Ben de onlardan biriyim.
Merak ettiğim bir şey daha var; podyumda o kadar göz üstünüzdeyken ne düşünüyorsunuz?
- Hiçbir şey. Bakıyorum ama kimseyi görmüyorum, aklımdaki tek şey müziği duyup koreografimi takip edebilmek. Podyuma ilk çıktığım zamanlar ise tir tir titriyordum. Bir de ayağım kırıkken podyuma çıktığımda ayağımın ağrısını düşünüyordum.
Kırık ayakla neden podyuma çıktınız?
- 1997 yılındaki güzellik yarışmasında dördüncü seçildim. Provadan iki gün önce ayağım burkuldu. Hırslıydım, devam ettim. Yarışma gününün sabahı da kıyafetli prova yaparken elbisemin kuyruğu ayakkabımın altına girince yere yuvarlandım, ayak kemiğim çatladı. Nasıl bir hırssa benimki, “Devam edeceğim” dedim. O şekilde podyuma çıkınca tabii kırıldı ilk sahnelerde. Yarışma bitince de üstümdeki mayoyla hastaneye gittim.
OYUNCULUĞA DEVAM
Modeller bir süre sonra ya tasarımcı oluyor, ya şarkıcı ya da oyuncu. Siz bir dönem oyunculuk yaptınız ama devamı gelmedi, neden?
- Tasarımdan hiç anlamam. Albüm yapmayı da kesinlikle düşünmüyorum ama oyunculuğu çok seviyorum. “Oyuncuyum” demem ama sette olmayı seviyorum. Şanslıydım, bugüne kadar hep güzel ekiplerle çalıştım. Şimdi de bazı projeler var, onları değerlendireceğim.
ARTIK DAHA BİLİNÇLİYİM
Artık “Stilimi tam olarak buldum” diyebiliyor musunuz?
- Mutlaka hâlâ eksiklerim vardır ama gençlik dönemime nazaran daha bilinçli olduğumu düşünüyorum. Ben modayı takip etmiyorum, stilime uyan şeyleri almayı tercih ediyorum. Moda olan her şeyi giymiyorum, doğrusu da bu.