Kendisini ‘garingula’ya bırakan uzun yaşayamaz

Güncelleme Tarihi:

Kendisini ‘garingula’ya bırakan uzun yaşayamaz
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 18, 2005 00:00

Kafkasya’da yaÅŸayan insanlar, sofraya kesinlikle doymak için oturmuyorlar. Çünkü doymak, hele aşırı yemek insan saÄŸlığının baÅŸ düşmanı. Sadece fazla kilo olarak geri dönmekle kalmıyor, ayrıca organları daha fazla çalıştırarak yıpratıyor ve cinsel performansı da düşürüyor.Ancak, saÄŸlıklı beslenmek kadar önemli olan bir baÅŸka husus ise saÄŸlıklı düşünmek. Pozitif düşünün ve gülümseyin.Kafkaslar’da, 100 yaşının üzerinde olup da hálá dinçliÄŸini koruyan kadın ve erkeklerin, atasözü gibi dillerinden düşürmedikleri bir laf var. Ne zaman kendilerine, ‘Bu zindeliÄŸinizi neye borçlusunuz’ diye sorsanız aynı cevabı alırsınız:- Öncelikle ‘garingula’ olmamaya borçluyuz. Sizin anlayacağınız bir ÅŸekilde ifade etmek gerekirse, midemizin kölesi olmayız.Arkasından da, yine atasözü gibi konuÅŸarak ÅŸunları ilave edeceklerdir:- Bak sana nasihatimiz olsun. Çok yemek adamı az yemekten de alıkoyar. Fazla tamah baÅŸ yarar. Yani, fazla yemek, açgözlülük baÅŸa bela getirir. EÄŸer bizim yaşımıza kadar yaÅŸamak ve genç kalmak istersen bu sözlerimizi hiç aklından çıkarma.Bir baÅŸka sihirli formüle de, Azerbaycan’da, Gürcistan’da, Dağıstan’da, Türkmenistan’da gezerken gözlerinizle görüp bizzat tanık oluyorsunuz zaten. O da bir darb-i mesel gibi geziniyor bölge halkının dilinde:Kahvaltıyı tek başına yap,Öğle yemeÄŸini dostunla ye,AkÅŸam yemeÄŸini ise düşmanına ikram et!Mesaj gayet net ama biz yine de ÅŸunları söyleyelim: Kahvaltıyı gayet kuvvetli yap, öğle yemeÄŸini yeterince ye, akÅŸam yemeÄŸini ise mümkün olduÄŸu kadar gündemden kaldır.SOFRADAN YARI AÇ KALKMAKKafkasya’da öğrendiÄŸim en önemli ÅŸeylerden birisi de ÅŸu:‘Her kim ki çok yaÅŸamak ve genç kalmak istiyor, öğle ve akÅŸam yemeklerinden yarı aç kalkmalıdır. Sofradan kalkarken gözü yemekte kalmalıdır. Bu da uzun yaÅŸamanın ve genç kalmanın sırlarından biridir.’Prof. Sultanov ve diÄŸer bilimadamlarının yaptığı araÅŸtırmalar, ölçülü ve akılcı beslenmenin insan ömrünü en az yüzde 25-40 oranında uzattığını koyuyor ortaya. Çünkü, fazla yemek demek, vücudun daha fazla çalışması demektir. Bu durumda, insan organizması, ölçüsünde yenilen yemekten alınan enerjiyi, fazladan yenen kısım için harcar. Herkes kendi tecrübesinden bilecektir zaten: Fazla yemek yedikten sonra insan yorgun düşer. Arkasından da uyku bastırır.Bütün bunlar, organların hırpalandığının somut göstergeleridir. Bu da, yaÅŸlanmayı çabuklaÅŸtırır. Dolayısıyla, fazla yemek yemek, fayda deÄŸil, zarar getirir.Çok yemek, fazla kilo anlamına da geliyor artık. Son yıllarda yapılan araÅŸtırmalar, ağırlık standartlarını yüzde 10 oranında aÅŸan insanlarda, ölüm oranının da yüzde 10 oranında arttığını gösteriyor. Yüzde 30 aşırı kilo ise bu durumda yüzde 30 fazladan ölüm riski anlamına geliyor. Burada standart olarak ÅŸunlar söylenebilir: Boyu 1.80 olan bir erkeÄŸin kilosu 80 kg’yi geçmemelidir. Kadında ise boy ile kilo arasındaki denge, 10 kilo daha eksik olmalıdır. Unutmayın ki, bunlar üst sınırlar. Aşırı ÅŸiÅŸmanlık, sadece kalp-damar hastalıklarına deÄŸil, aynı zamanda ÅŸeker, zatürre, grip ve mide-bağırsak sistemi hastalıklarına ve hormon dengesizliÄŸine de neden olur. Bir baÅŸka önemli nokta ise ÅŸiÅŸman insanların seks gücünün ÅŸiÅŸmanlıkları oranında azaldığı gerçeÄŸidir.BaÅŸta Amerika olmak üzere pek çok ülkenin obezlikle mücadele etmek için özel programlar yaptıklarını, sıkı tedbirler aldıklarını biliyorsunuz. Obezite her geçen gün tehlike sinyalleri verecek kadar artmaktadır. ÇALIÅžAN Ä°NSAN UZUN YAÅžIYOR Kafkasyalılar, besin piÅŸirme ÅŸekli, cinsel disiplin gibi etmenlerin yanında, hareketli bir hayatın da ÅŸart olduÄŸunu söylüyorlar. Hareketli hayat ile kastettikleri ise tembelliÄŸi engelleyen hemen her ÅŸey.Kafkasyalılar’ın inancına göre, tembel insanın uzun bir hayat sürmesi neredeyse imkánsız. Bunun yanı sıra, çalışkan olan, belli bir amacı ve hedefi bulunan insan daha çok yaÅŸar. Uzun ve saÄŸlıklı bir hayat sürmek için, sürekli belli bir amaç için çalışmak, kasların yanı sıra beyni de geliÅŸtirmek gerekir. Hedeflenen amacın gerçekleÅŸemez olabileceÄŸi düşüncesi zararlıdır. Hayat, bir amaç için çalışma ve ilgi olmaksızın düşünülemez.Bir insanın, yaÅŸama amacının yok olması veya azalması o insanı çökertir, kısa sürede ölüm bile kaçınılmazdır. Bir yanlış anlaşılma olmasın lütfen, düşünceyi ya da aklı beslemek derken, beynin maddi destekçisi olan vitaminler, mineral tuzlar ve diÄŸer besleyici maddeler kastedilmiyor. Tam tersine, beyin hücrelerini yenileyen, hafızayı güçlendiren zihni egzersizlerden söz ediyoruz. Söz geliÅŸi, herhangi bir iÅŸe tereddütle baÅŸlamak, ilerlemiÅŸ bir yaşı bahane ederek baÅŸarılabilecek bir iÅŸten korkmak doÄŸru deÄŸildir. Her türlü engelin aşılabileceÄŸi fikri, ancak o iÅŸi yerine getirmek için alınacak saÄŸlam bir kararla desteklenebilir. TEBESSÃœMÃœN YARARLARIÄ°nsanın iyimser olması, uzun ömür için gerekli ve önemli olan bir baÅŸka husus olarak sık sık dile getirilir Kafkaslar’da. Olumsuz düşünmek, her ÅŸeye ters tarafından bakmak, insani münasebetlerde sadece kötülükleri hatırlamak, yapıcı bir karakter koyamaz ortaya. Böyle bir insanın hem beyni, hem de diÄŸer organları zamanından önce ihtiyarlamaktan kurtulamayacaktır. Sevindirici olaylardan haz duymak, tatsız olayları unutmak, saÄŸlığın korunması için ÅŸarttır.Bu nedenle, iyimserlik ayrı bir önem kazanmaktadır. Uzun yıllar yaÅŸadığı halde genç kalabilen insanlar, genelde neÅŸeli olan, çevrelerine pozitif elektrik yayan insanlardır. Mizah duyguları hayli geliÅŸmiÅŸtir. Gerçekten de, Kafkasya’da 100 yaşını aÅŸmış kiminle karşılaÅŸtıysam, hepsi de güleryüzlü, ÅŸakacı ve iyimser insanlardı. Sanki 20 yaşındaymış gibi hayattan zevk alıyor, gülüp eÄŸleniyorlardı. Görüldüğü gibi, bunlar öyle parayla gidip çarşıdan pazardan satın alabileceÄŸiniz ÅŸeyler deÄŸil. Ancak, asıl sevindirici olan, her insanın içinde potansiyel olarak iyinin, neÅŸenin ve güzelliÄŸin bulunmasıdır. Sabahtan akÅŸama neler yiyorumKAHVALTIİçinde bir tatlı kaşığı zeytinyağı veya balıkyağı bulunan havuç, elma, portakal, greyfurt ve domates suyu karışımını içtikten yarım saat sonra ‘Kafkas usülü’ çayımı günlük gazeteleri okurken içerim. Ama genellikle yeÅŸil çayı tercih ederim. Ve içine mutlaka damak tadına göre, kekik ve çok az da olsa zencefil eklerim. Daha sonra bir kasenin içine, bir tatlı kaşığı keten tohumu koyup, iki tatlı kaşığı üzüm pekmezi, bir tatlı kaşığı da keçi boynuzu pekmezi eklerim (Ä°steyen pekmez yerine hakiki bal da koyabilirler) ve reçel kıvamına gelen bu karışımı ekmeÄŸime sürüp, iki bardak çay eÅŸliÄŸinde yerim. Ama, ekmeÄŸim muhakkak tahıl ekmeÄŸidir. İçinde çavdar, buÄŸday, arpa, yulaf bulunan (Fırınlarda 7 tahıllı ekmek diye satılan) ekmeÄŸi tercih ederim. Ä°ki dilim ekmekle birlikte bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir, 3 siyah, 3 de yeÅŸil zeytin yerim.ÖĞLE YEMEĞİÖğle yemeklerinde genelde ne bulursam yerim. Evde isem, kabuklu pirinçten yapılan pilav, mercimek çorbası veya koyun etinden yapılmış sulu yemek veya günlük balık, hiçbiri yoksa yanında mısır olan ton balığı tercihimdir. İçinde kırmızı biber, turp olan salatayı da eksik etmem. Åžayet zeytinyaÄŸlı, örneÄŸin taze fasulye, yersem fasulye haÅŸlandıktan sonra zeytinyağı çiÄŸ olarak üzerine konulmalıdır.Kolalı ve alkollü içecekleri aÄŸzıma koymam. Yemekte, ÅŸalgam suyu veya maden suyu içerim. Åžunu da vurgulamak isterim. Etle birlikte katiyetle yoÄŸurt yenmemelidir. Etle yoÄŸurt birlikte yenirse vücuda çok zararlı olur. Tabii her yemeÄŸe baÅŸlamadan önce, Kafkas usulü çay içmeyi de ihmal etmem. Öte yandan güneydoÄŸuda imal edilen, tadı fazla acı olmayan pul biberi, yediÄŸim her ÅŸeyin üzerine dökerim. Yemeklerden iki-üç saat önce veya sonra mutlaka ceviz, kuru üzüm, kabak çekirdeÄŸi, badem, incir, kayısı gibi kuruyemiÅŸi aşırı olmamak kaydıyla atıştırırım. AKÅžAM YEMEĞİMecbur olmadıkça dışarıda yemek yemeyi sevmem. Evimde akÅŸam yatmadan 2-3 saat önce bir kase içine 5-6 kaşık yoÄŸurt, bir tatlı kaşığı zencefil, bir tatlı kaşığı ısırgan tohumu, 3 tatlı kaşığı keten tohumu ve çok az da tat versin diye beyaz peynir ufalayıp koyarım. Ve bu karışımı yarım dilim kızarmış tahıllı ekmekle birlikte yerim. Genelde yatmadan bir saat önce çok az esmer ÅŸekerle veya balla piÅŸirilmiÅŸ 2-3 dilim kabak tatlısı yerim. Bu kabak tatlısı sayesinde vücudumdaki fazla suları atarım.Anam çok huysuzKafkaslar’daki incelemelerimi sürdürdüğümde her gün ÅŸaşırtan olaylara tanık oluyordum. Bu insanlara göre, her kim 100 yıldan az yaÅŸadıysa suçu kendindeydi.Bir gün torunlarının torunu sayısı 28’i bulan 107 yaşındaki Arif Mehmedov’la evinde oturmuÅŸ karşılıklı sohbet ediyorduk. Tam bu sırada yukarıdan bir gürültü geldi. BaÄŸrışmalar, haykırmalar artınca sordum:- Ne oluyor yukarıda Arif Aga?...Önemli bir ÅŸey yok, der gibi başını iki yana salladı. Sonra da konuÅŸtu:- Sorma, anam çok huysuz... Babamı kızdırmıştır yine...Sonra da beni alıp köy meydanına götürdü ve 123 yaşındaki Mehmet Mahmutov’la bilek güreÅŸine tutuÅŸtu. Mahmutov’un geçtiÄŸimiz yıl üçüncü eÅŸinden bir erkek çocuk dünyaya getirdiÄŸini not olarak düşeyim.PAZARTESÄ°UYKU İÇİN YEDÄ° ALTIN ÖĞÜTÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!