Kendini ahlak zabıtası sanan katil

Güncelleme Tarihi:

Kendini ahlak zabıtası sanan katil
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 24, 2005 00:00

Sultanbeyli’deki Fatih Ormanı’nda son dokuz ayda üç kiÅŸi öldürüldü. Saldırıdan üç kiÅŸi yaralı olarak, iki kadın da yara almadan kurtuldu. En son 6 Temmuz’da iÅŸlenen cinayetten sonra yapılan balistik incelemeler ve görgü tanığının anlattıkları yine aynı kiÅŸiyi ve silahı iÅŸaret ediyordu: 7.65’lik bir tabanca ile esmer, kıvırcık saçlı ve muhtemelen DoÄŸulu bir erkek.Maktuller de çevre semtlerden, alt gelir grubundandı. Ä°stanbul Emniyeti Cinayet Bürosu ve Sultanbeyli Emniyeti seri cinayetlerin failini arayadursun, semtte gündelik hayat gayet normal devam ediyor. Ormanın serin kuytuluÄŸundaki piknikler hız kesmiyor. Çevre sakinleri cinayetleri gayet ‘anlayışlı’ karşılıyor. Çünkü alemciliÄŸin, ahlaksızlığın ve fuhuÅŸun sonu bu olsa gerek! Kendileri ahlaklı, sıradan insanlar... ‘Katil bize dokunmaz’ diyorlar. ‘Belki bizim mahalledendir’ diye ekliyorlar üstelik.Bir seri katilimiz var. Hollywood filmlerindeki gibi. Sakin ve sabırlı. Arzularının esiri olan o günahkárları ormanın kuytuluÄŸunda bekleyip seçiyor. Son cinayetini 6 Temmuz ÇarÅŸamba günü iÅŸledi.Kurye Mustafa Demir, motosikletine konfeksiyon işçisi Hatice Ä°riş’i bindirdi. Rotayı Sultanbeyli’deki Fatih Ormanı’na çevirdi. Öğle paydosunda bir kaçamak yapacak, sonra da iÅŸine döneceklerdi. Gözlerden ırak, sık aÄŸaçlı bir yer seçtiler. Motorun sesine kulak kesilen, onları ağır adımlarla izleyen o kıvırcık saçlı, esmer ve tabancalı adamdan habersiz. Zamanları sınırlıydı. Tutkuyla birbirlerine sarılmışlardı ki, bir homurtuyla irkilip doÄŸruldular. Karşılarında bir adam duruyordu. Homurdanıyordu. Sesini yükseltti, ‘Dinini s...lerim’ dedi ve kurÅŸun yaÄŸmuruna baÅŸladı. Rastgele ateÅŸ ediyordu. Mustafa Demir, hızla toparlanıp bayır aÅŸağı koÅŸmaya baÅŸladı. Hatice Ä°riÅŸ, yokuÅŸ yukarı tırmanmaya çalıştı. Namlu üzerine doÄŸruldu, yedek ÅŸarjörün takıldığını iÅŸitti. Zihni bulanmaya baÅŸladı. Mustafa Demir nice sonra soluklanmak için durduÄŸunda mermilerin sesini ve Hatice’nin yardım isteyen çığlığını duydu. Sonra derin bir sessizlik. Korktu yine. KoÅŸtu, koÅŸtu, düşe kalka. Kuran Kursu Caddesi’ni, evleri ve oynayan çocukları gördüğünde arkadaşını aramayı akıl etti cep telefonundan. Ambulans geldiÄŸinde Hatice komadaydı. Vücuduna altı kurÅŸun isabet etmiÅŸti, Mustafa’ya üç kurÅŸun. Hatice ameliyata alındı ama kurtarılamadı.BÄ°ZÄ° NEDEN ÖLDÃœRSÃœN BÄ°Z ALEMCÄ° MÄ°YÄ°ZHazine arazilerinin iÅŸgaliyle doÄŸup büyüyerek 400 bin nüfuslu ilçeye dönüşen Sultanbeyli, Aydos Dağı’na doÄŸru ormanı yutarak ilerliyor. Ä°lçenin Necip Fazıl Mahallesi de Fatih Ormanı’nın bitiÅŸiÄŸinde. Katilin dokuz ayda üç kiÅŸiyi öldürdüğünü, beÅŸ kiÅŸinin de saÄŸ kurtulduÄŸunu öğrendikten sonra olay mahallini görmek, semt sakinleri ve Emniyet yetkilileriyle görüşmek farz oldu.Orman sınırındaki Necip Fazıl Mahallesi’ne gidiyoruz, çeÅŸmeye yöneliyoruz. Kalabalık bir kuyrukta kadınlar ve çocuklar. Zeynep Tunçtan Siirt-Pervarili. On çocuk annesi ve on yıldır burada. Cinayetleri hiç umursamıyor. ‘Bizi ilgilendirmiyor. PikniÄŸimizi yapıyoruz. Çocuklar da gölgede oynuyor’ diyor. MuÅŸlu on çocuk annesi Firyaz Özdemir, Zeynep Hanım’ı destekliyor. ‘Ormandan baÅŸka gidecek, eÄŸleÅŸecek yer yok. Adam alemcileri öldürüyor. Bizi neden öldürsün ki. Biz alemci miyiz?’Kadınlar, son cinayetin iÅŸlendiÄŸi yeri tarif ediyor. Foto muhabiri arkadaşım Levent Arslan’la birlikte yürüyoruz. EÄŸrelti otları, dikenli çalılar... Hışırtı sinir bozucu. Levent fotoÄŸraf makinesini, ben kırmızı not defterimi göstere göstere ilerliyoruz. Aman katil yanlış anlamasın, iÅŸ gereÄŸi buradayız diye. Bitki örtüsü sıklaÅŸtıkça kaygılarım artıyor. Filmlerden biliyorum, katilin cinayet mahallini merak ve gururla ziyaret ettiÄŸini. Hani ola ki denk gelirsek?CÄ°NAYET MAHALLÄ°NDE PÄ°KNÄ°K KEYFÄ°Son cinayet yerini ararken ondan bir önceki cinayet mahallinin yakınında üç çocuÄŸuyla piknik yapan babaya rastladığımızda ÅŸaÅŸkınlıktan donakalıyoruz. Halit Derin, Tokatlı. AteÅŸ yakmışlar, mısır közlüyorlar. ‘Son cinayetten sonra her gün geliyoruz. Çocuklarla piknik yapıyoruz. Olay bizi korkutmadı. Belki de bizim mahalleden, tanıdığımız biridir. Ä°nÅŸallah rastlamayız ona. Ama rastlasak da bize bir ÅŸey yapmaz.’Bayır aÅŸağı paldır kültür son cinayetin iÅŸlendiÄŸi yere iniyoruz. En ufak bir iz yok. Çalılar ve fundalar hiçbir ÅŸey anlatmıyor. Hızla Kuran Kursu Caddesi’ne inip çığlıkların duyulduÄŸu evlerin kapısını çalıyoruz. Serdar Çapuk, ‘Ormana fuhuÅŸ için gelenleri öldürüyor. Biz de öpüşenleri gördüğümüzde kovalıyoruz. Rahatsız oluyoruz çünkü’ diyor. Aynı mahallede oturan Elif Kara da ‘İmdat seslerini duyduk. 15 yıldır buradayız. Ahlak hepten bozuldu. Alemciler yanlarına kadın alıp geliyor’ demekle yetiniyor. Tam arkamızdaki ormanlık alanda piknik yapan kadınların yanına gidiyoruz. Necla ve Ayten, iki komÅŸu kadın, çocuk, bebek gelmiÅŸler. ‘Sevgililer orman içinde gezer. Biz ormanın kenarındayız. O yüzden korkmuyoruz’ diyorlar.ORMANDAKÄ° CÄ°NAYET SERÄ°SÄ°1) 7 Eylül 2004: Basri Aslan öldürüldü. Gülsüm adlı kadın kurtuldu.2) 10 Eylül 2004: Gülseren Arıkan ve Muzaffer Deniz yaralandı.3) 12 Haziran 2005: Maruf Acar öldürüldü. Yanındaki kadın kaçtı ve bir daha ortaya çıkmadı.4) 6 Temmuz 2005: Hatice Ä°riÅŸ öldürüldü, Mustafa Demir yaralandı.EMNÄ°YET’E GÖRE KATÄ°LÄ°N PORTRESÄ°Seks hayatını özlüyor kıskanç ve takıntılıEsmer, kıvırcık saçlı. KumaÅŸ pantolon giyiyor. DoÄŸulu olduÄŸu tahmin ediliyor. 45 yaÅŸlarında.7 Erkek ve kadını seviÅŸirken gördüğünde sinirleniyor ve öldürüyor. Seks hayatı özlemi duyuyor, olanları kıskanıyor. Takıntılı.7 Ailesinden biri tecavüze uÄŸramış, karısı ihanet etmiÅŸ ya da karısı kaçırılarak tecavüz edilmiÅŸ bir koca olabilir.7 Akli melekeleri yerinde. Yoksa övünerek anlatır, takdir beklerdi.7 Yedek mermisi ve ÅŸarjörü var. Kolaylıkla mermi bulabiliyor. Polis ya da asker tanıdığı olabilir.7 Çiftlerin yanına üç metre yaklaÅŸtıktan sonra niÅŸan almadan, rastgele ateÅŸ ediyor. Amacı kadını da erkeÄŸi de öldürmek.7 Ormanda devamlı gezmiyor. Kendini unutturuyor. Ä°kinci olayla üçüncüsü arasında dokuz ay fark var.7 Cinayetleri hafta içinde 12.00-15.00 arasında iÅŸliyor. Ä°ÅŸsiz, part-time ya da inÅŸaatlarda çalışıyor olabilir.7 Saldırılarda gasp ya da hırsızlık amacı yok. Yakın temasa geçmiyor.7 Ormana yaya geliyor. Cinayetten sonra soÄŸukkanlılıkla tabancasını pantolonuna sokup ağır adımlarla uzaklaşıyor mahallede gözden kayboluyor.7 Katil çok büyük ihtimalle mahalleden biri.PROF. SEVÄ°L ATASOY (Adli Tıp Enstitüsü eski Müdürü)Fail profili yanıltıcı olabilirn Silahın çapının saptanmış olması aynı silahla ateÅŸ edildiÄŸini göstermez. Her üç olay yerinden elde edilen mermi çekirdekleri ve kovanlar ile maktullerin otopsi sırasında vücutlarından çıkartılan mermi çekirdeklerinin balistik açıdan karşılaÅŸtırılması gerekir.n Görgü tanıklığının güvenilirliÄŸi çok tartışılan bir husustur. MaÄŸdur ve fail saniyelerle tanımlanabilecek çok kısa bir zaman dilimini paylaÅŸmıştır. Tanık ifadeleri ya da ihbarlar, olayların aydınlatılmasında kullanılan yöntemlerin sadece küçük bir bölümünü oluÅŸturur.n Failin profili ile ilgili gayretleri takdirle karşılıyorum. Ancak kimi zaman bu tanımlamalar failin yakalanmasını güçleÅŸtirir. Elinde yeterince veri olmayanların spekülasyon yapmaması gerek. Toplumu hiç ilgisiz kiÅŸilerden şüphelenmeye götürebilir. Bu da sayısız yanlış ihbara, vakit kaybına, kaynak israfına neden olur. Bunun en son örneÄŸi Washington’da keskin niÅŸancının 13 kiÅŸiyi öldürmesi olayında yaÅŸandı. ABD’nin eski-yeni, ünlü-ünsüz psikolog, psikiyatr ve emekli FBI ajanları TV kanallarında görüş bildirdiler. Hepsi, önceki seri cinayetlerin istatistik verilerine dayanarak failin 30 yaÅŸlarında ve beyaz olduÄŸunda neredeyse uzlaÅŸtı. Hatta El Kaide baÄŸlantılı terör saldırıları olduÄŸunu bile iddia eden oldu. Halbuki katiller iki kiÅŸiydi, beyaz deÄŸildi, biri 40, diÄŸeri 17 yaşındaydı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!