Cahit AKYOL
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2008 00:00
Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencileri, bir perküsyon grubu kurdu. Ama bu, bildiğiniz müzik topluluklarına hiç benzemiyor. Çünkü işitme engellilerden oluşuyor. Adı Kendin Kendini Çal.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Engelliler Entegre Yüksek Okulu öğrencileri, "Her Beden Duyar" diyerek bir perküsyon grubu kurdu. Kendilerini kısaca "KeKeÇa" (Kendin Kendini Çal Topluluğu) olarak adlandıran ve işitme engellilerden oluşan ekip, büyük ilgi görüyor.
Okulun grafik, seramik ve bilgisayar branşlarında öğrenimlerini sürdüren işitme engelli 34 öğrenciden oluşan grubu, Tugay Başar ve Timuçin Gürer yönetiyor. Topluluk, geçtiğimiz günlerde, Macaristan’ın Pecs kentinde, Almanya, Romanya, Sırbistan, Macaristan ve Türkiye’den engelli grupların katıldığı Meeting of Cultures (Medeniyetlerin Buluşması) adlı festivalde başarılı performanslar gerçekleştirdi.
Topluluğun belgeselini hazırlayan Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinden Selçuk Kıray da, bu belgesel
film ile "7. Ulusal Kısa Film Festivali’nde "Jüri Özel Ödülü" aldı.
KeKeÇa’nın kurucuları, Zekiye Doğan, Turay Başar ve Timuçin Gürer. Bundan bir süre önce, Tugay Başar, ilkokul öğrencileriyle beden perküsyonu ile ilgili bir çalışma ve gösteri yapıyordu. Derken, Zekiye Doğan ile akıllarına, işitme engelli çocuklara beden perküsyonu yaptırabilir miyiz, diye bir fikir geldi. Hemen orada grubun adını da koydular: Kendin Kendini Çal. Sonra bunu kısalttılar ve üç kelimenin ilk iki harfini yan yana getirdiler. Projeyi duyan işitme engelli üniversiteli gençler, KeKeÇa’yı onlardan daha fazla benimsedi.
Zekiye Doğan, Kendin Kendini Çal, çevreyle iletişim şekli, diyor: "Bildiğimiz kadarı ile başka bir örneği yok. Kulak yoluyla işitmenin yanında, kemikler ve tüm beden yoluyla sesleri algılayabiliyoruz. Bir de görsel yoldan algılama var ki, onu da azımsamamalıyız. Duyuları birbirinden ayırmak yerine bütünlüğü içinde görmek ve hissetmek, yaşamı daha kolaylaştırıyor. İşitme engelli gençler işte bu anlayışla birlikte, içlerindeki ritmi ortaya çıkarmak istedi. Bedenin aslında şarkı söylediğini, konuştuğunu, ne çok şey anlatabildiğini hissettiriyoruz. Beden perküsyonu, elleri ayakları ve tüm bedeni vurmalı (perküsyon) bir çalgı olarak ritim tutmak, müzik yapmaktır. Tek başına yapılabildiği gibi, toplu olarak da yapılabilir. Ses çıkartmak ve işitme engellilik ilginç bir tezat esasında. Gruptakilerin bazıları işitme cihazları sayesinde kısmen duyabiliyor. Kısmen duyanlar, hiç duyamayanlar, cihaz taşıyanlar, taşımayanlar. Çok geniş bir yelpazede öğrenciler var."