Kendimle dalga geçen yanım olmasa ekrana küsmüştüm

Mutlu aile tanımınız nedir?
- Eskiden mutlu aile dendiğinde anne-baba ayrılmamalı, herkes bir arada olmalı diye düşünürdüm.
Şimdi?
- Bireyler kendi açısından nasıl mutluysa o şekilde yaşamalılar diye düşünüyorum. Boşanmalar yaşansa dahi önemli olan onlarla aileyi bir arada ve mutlu tutmak. Ben üniversiteyi bitirip İstanbul’a geldikten sonra bizim ailemizde de ufak çatırtılar olmuş.
O halde sizin aile defteriniz nasıldı?
- Babam elektrik mühendisi. Arabistan’da çalışmaya başladığı zaman ben dünyaya geliyorum. Çocukluğumun bir bölümü de orada geçiyor.
Arabistan’da mı tanışmışlar?
- Babam askerliğini Ankara’da yapmış. Evci çıktığı günler için ev kiralamak istemiş. Tesadüfen annemlerin Ankara’daki evini bulmuş. Ama anneannemler “Biz bekâra ev vermeyiz” demişler. Annemi de işte o sırada görmüş.
İyi intikam. Evi kiralayamamış ama kızı almış...
- Aynen öyle. Bir süre Ankara’da yaşamışlar, o sırada ablam doğmuş. Sonra babamın işi için Arabistan’a gitmişler. Ben de orada doğdum. Beş yaşıma kadar Arabistan’da yaşadım. Hâlâ gözümde oraya dair güzel anılarım var.
GEÇMİŞİMDE KOMİK BİR KIZ YOKTU
 Türkiye’ye nasıl döndünüz?
- Çeşme’den bir yazlık aldık. Bizimkiler o sırada İzmir’i görüp vuruldu ve Arabistan’dan İzmir’e taşındık. Hayatımın büyük bölümü de İzmir’de geçti.
Bunlar yaşanırken içinizdeki komedyen nasıl çıktı?
- Dokuz Eylül’de oyunculuk okudum. Genelde klasikler ve dram oynardık. Ben de oradan ilerleyeceğimi sanıyordum. Sonra İstanbul’a geldim. BKM’nin atölye çalışmalarına katıldım. Komedi oynamaya başladım. Yoksa geçmişimde hiç komik bir kız yoktu. Şive yapmazdım. Kendi kendime ‘Gı’ bile dememiştim. Sahnede aldığım bütün reaksiyonlar bana sürpriz oldu.
Komik kadın sıfatından rahatsız oldunuz mu?
- Kesinlikle hayır. Zaten eğlenmeyi çok seviyordum. Kendimle, görselimle dalga geçerdim.
“Görselimle dalga geçerdim” dediniz. “Türk erkeklerine balık etli kadını sevdirmenin canlı örneği” yorumlarına ne diyorsunuz?
- Sağ olsunlar. Balık etli kadın Türkiye’de ağırlıklı zaten. Annemin iki ayrı kadınlar gününe de giderdim. Çocukluğum günlerde geçti. Kısırın, böreğin kitabını yazarım.
Ekranda göründüğünüzden daha incesiniz aslında...
- Evet, aslında normal bir kilom var. Belden aşağım zayıf. Yakın plan çekildiğinde üst tarafım görünüyor. Benim de fazlalıklarım orada. Ekranda kendime inanamıyorum. Kendimle dalga geçen yanım olmasa ekrana küsmüştüm.
En fazla kaç kilo oldunuz?
- Boyum 1.60. Amerika’da kaldığım dönemde 52 kilodan 65’e çıktım. Sonra üniversite yıllarımda yedi kilo verdim. Meğer bende gizli şeker varmış. Namussuz! Çok zor bir sistemde beslenmeye başladım. Hâlâ tam beceremedim.

“Tuncel Kurtiz ve Binnur Kaya ekipte... Onların isimlerini duyduğum an projeyi kabul ettim.”

Komedide kadının işi daha zor
Sizi ‘Geleceğin Demet Akbağ’ı olarak tanımlıyorlar...
- O bizim ustamız. Bu benzetmeden hem mutluluk duyuyor hem de utanıyorum. Benim için böyle bir şey söylenmesi çok erken.
Kadın komedyenin erkeklere göre şansı ne kadar?
- Kadının ağzına her espri veya her konu hakkında konuşmak yakışmıyor. Bu yüzden kadının işi biraz daha zor.
Erkek olsanız şansınız daha mı çok olurdu yani?
- Bu sorunun cevabını gerçekten bilmiyorum.
‘Mutlu Aile Defteri’ndeki karakteriniz bir erkek ismine sahip: İsmet...
- Evet. Evin en küçük kızı. Yalnız babası tarafından erkek gibi büyütülmüş. Çocukken bile kısa saçlarıyla adeta erkek gibi... İsmi de bu yüzden İsmet olmuş. Ama kızın içerisinde böyle bir doğa yok. Özgürlüğüne düşkün ve aileden bir an önce ayrılmanın yollarını arıyor. Üniversiteyi kazanınca İstanbul’a geliyor. Yine de mutlu olamıyor. Uzaklık ona yaramıyor.
Sizin filminizin diğer komedilerden farkı ne?
- Sıcak bir aile filmi... Belli sebeplerden ötürü aile dağılmış ve yaşadıkları bir olay, onları yeniden bir araya getiriyor. Bunu anlatmanın bin yolu vardır. Filmimiz bunu çok iyi başarıyor.

Komik kadını herkese tavsiye ederim
Sırrınız fiziğiniz mi, taklit yeteneğiniz mi, doğaçlamalarınız mı?
- Onu ben de bilmiyorum. Sence?
Sempatik görüntünüz olabilir...
- Zaten olmadığım biri gibi görünmek istemem. Sanatla uğraşan insanlar bence iyi insanlardır. Tabii hayat içinde yaşananlar sizi değiştirebilir. Ama karşımdakinden kötü elektrik alsam da onu pozitif yapmaya çalışıyorum.
Hayatınızda hiç mi dram yok?
- Gerçekten büyük dramlarım yok. Sanırım hep güzel insanlarla karşılaştım.
Aşkta da mı acı yaşamadınız?
- İlişkilerim bittiği zaman dahi hep karşılıklı ve konuşarak bitti.
Kadınlar, komik erkek sever... Peki, erkekler?
- Komik kadını herkese tavsiye ederim! İlişkilerde işe yarıyor. Çok güzel yumuşatıyorsun, güzel moral oluyorsun... Tabii bazı erkekler güldürme dışında şeyler de bekleyebilir.

Ayrılırken çok üzüldüm

‘İşler Güçler’ ile en baştan 13 bölüm için konuşmuştuk. Sonunda ne yapacağım bile başında belliydi. Selçuk Aydemir her şeyi harika kurguladı. Birbirimizi çok sevdik. İyi vakit geçirdik. Ayrılırken de çok üzüldüm.