Kendimi sultan sanmaya başladım

TUVANA TÜRKAY FOTOĞRAFLARI      �

Tuvana Hanım, ilk diziniz TRT için çekilen “Ayrılık”tı ve başroldeydiniz. İkinci diziniz “Nakşidil Sultan” ve yine TRT’de, yine başroldesiniz. Hep aynı adreste olmanız özel bir tercih mi yoksa tesadüf mü?     �
        �
- Benim illa başrol oynamak gibi takıntılarım yok. ıki kez üst üste başrol almam tamamen tesadüf. Zaten hep başrolde olmak gerektiğine de inanmıyorum. Sende malzeme varsa, iyi oyuncuysan, üçüncü dördüncü rolde bile olsan öne çıkarsın çünkü...
�
Peki, çok yeni ve genç bir oyuncu olarak, bir dönem dizisinde başrol üstlenmek sizi korkutmadı mı?  �
         �
- Ekip profesyonel olmasaydı, araştırılmamış bir iş olsaydı korkardım. Ama bizim öyle bir ekibimiz, öyle bir yapımcımız var ki, 100 tarihçiye bedel! O dönemde kullanılan çalgılardan meyvesine kadar, kıyafetinden aksesuvarına kadar her bir detayla birebir ilgileniyorlar. Yönetmenimiz de çok profesyonel. Dolayısıyla gözümü korkutan bir şey olmadı. Bir de dönem dizisi zaten benim çok istediğim bir şeydi. Çok büyülü bir ortam yaratıyor çünkü... Belki izleyici bunun pek farkına varamıyor ama bir zaman sonra o kıyafetler ve mekanlar içinde insan kendini gerçekten sultan gibi hissediyor.

Siz de sultan gibi hissetmeye başladınız mı kendinizi?�

- Tabii ki hissediyorum. Ama eve gelince annem “Kırarım bacaklarını, sen kendini iyice Nakşidil zannetmeye başladın” diyerek beni gerçek hayata döndürüyor!

ÖLÜMÜYLE İLGİLİ FARKLI İDDİALAR VAR �

Dizide I. Abdülhamit’in büyük aşkı Nakşidil Sultan’ı canlandırıyorsunuz. Nasıl biri bu Nakşidil Sultan, araştırdınız mı hiç?

- Hürrem ve Kösem Sultan’a benzemiyor, diğer dönemlerdeki sultanlara göre çok daha yumuşak. Mesela hiç kelle uçurtmamış. Çok ılımlı ve hoşgörülü bir kadın. II. Mahmut’u dünyaya getirip Valide Sultan oluyor. Abdülhamit öldükten sonra eski saraya gidiyor ama II. Mahmut tahta çıkınca tekrar saraya dönüyor.

Nasıl hazırlandınız rolünüze?

- Nakşidil Sultan’la ilgili internette hiçbir şey yok diyebilirim. Kütüphanelere gittim o yüzden, pek çok tarih kitabı inceledim. Yine de net bilgiler yok. Ölümü bile muamma... Bir iddia veremden öldüğü yönünde... Diğerine göre ise bir gün yemek yerken gürültü duyup heyecanlanınca lokma boğazına kaçmış ve boğulup ölmüş. Hangisi doğru meçhul, ama iddiaların aksine Fransız olmadığını, Müslüman bir ailenin kızı olarak Esma Sultan Yalısı’nda Türk örf ve adetlerine göre yetiştirildiğini biliyoruz.

“MUHTEŞEM YÜZYIL”LA KIYASLANMAMIZ SAÇMA

Nakşidil Sultan’ı anlatan 1989 yapımı “The Favorite” (Gözde) adlı yabancı bir film varmış. O yıllarda Türkiye’de çok ses getirmiş, hatta sansürlenmiş. O filmi görme şansınız oldu mu?

- Filmin sevişme sahneleri yüzünden yasaklandığını öğrendim fakat izleme şansım olmadı.

Sizce Nakşidil Sultan sevilecek mi? ızleyici beğenir mi bu diziyi?

- Sevilir de seyredilir de bence. Çünkü Türk halkının dönem dizilerine, eskiye, o şaşaalı hayata ilgisi olduğunu düşünüyorum. Gerçekten kaliteli bir proje üstelik.

Siz “Muhteşem Yüzyıl”ı izlediniz mi hiç?

- ızledim ve beğendim. Bir kere ortada büyük emek var. Ekibi de çok başarılı.

Peki sizin dizi “Muhteşem Yüzyıl”a rakip olur mu dersiniz?

- ınsanlar bu iki diziyi sürekli karşılaştırıyor ama aslında tek ortak noktaları dönem dizisi olmaları. Başka hiçbir ortak nokta yok. Bir de bizim “Muhteşem Yüzyıl”dan sonra bu projeye giriştiğimiz de sanılmasın. ıki projeye aynı zamanda başlandı fakat bir tanesi daha önce ekrana geldi.

İKİ HİKAYE ARASINDA 279 SENELİK FARK VAR

Kıyaslama yapmak yanlış diyorsunuz...

- Elbette... ıki farklı konsept, iki farklı kanal. Ortada kıyaslama yapılabilecek hiçbir şey yok. Bir kere iki hikaye arasında 279 senelik bir zaman farkı var, nesi kıyaslanır bunun! ızleyici “Nakşidil Sultan”da çok farklı bir dönem ve farklı bir aşk izleyecek.

“Nakşidil Sultan” da “Muhteşem Yüzyıl” kadar eleştirilir mi sizce?

- Biz iğneden ipliğe her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyoruz, ama özellikle açık bulmak isteyen elbet bir şeye aklını takar.

Sert eleştirilere maruz kalırsanız tepkiniz ne olur?

- O durumda yapabileceğimiz hiçbir şey yok tabii. Sonuna kadar projemizin arkasında durabilirim ancak. Dönem işi yapmak çok zor ama biz her türlü eleştiriye hazırlıklıyız.

“MUHTEŞEM YÜZYIL”LA İLGİLİ O YORUMLARI BEN YAZMADIM

Facebook’ta “Muhteşem Yüzyıl”la ilgili bazı olumsuz yorumlar yazdığınız iddia edildi. Bu doğru mu?

- Hayır, doğru değil. Sanırım birileri benim adımı kullanarak böyle bir şey yapmış. Benim Facebook’ta bir hesabım var fakat sadece ailem ve çok yakın çevremi ekliyorum. Öyle şeyler yazacak kadar densiz arkadaşlarım da yoktur.

HALİT ERGENÇ’LE AYNI ATA BİNİYORUZ

Halit Ergenç’in “Muhteşem Yüzyıl” çekimlerinde bindiği atla benim “Nakşıdil Sultan”da bindiğim at aynı. Kendisinin dizi setinde sakatlandığını duyunca da o at üstünden attı zannettim. Çünkü Koçyiğit eski bir yarış atı ve çok çılgın. Pek söz dinlemiyor. Yaşı genç, sürekli koşturup oynamak derdinde... Zaten benim de sette geçirdiğim tehlikeler oldu, neyse ki şu ana kadar herhangi bir sakatlık yaşanmadı. Ben iyi at binerim, küçüklüğümden beri hobimdir. Yoksa Koçyiğit’le baş etmem zor olurdu.