Güncelleme Tarihi:
Tıpkı yıllarca bacaklarını kompleks konusu yapan İclal Aydın gibi... Aydın, "Çocuklar mahallede beni kızdırmak için ‘Çarpık bacaklı Skoda’ derlerdi. Ergenlik yıllarım hep uzun etekler, pantolonlarla geçmiştir" diyor. Hepimiz aynadaki kadınla uğraşıyoruz. Peki görüntümüzle ilgili algımız ne kadar gerçek? Demet Akbağ, İclal Aydın, Yonca Ebüzziya, Ayşe Özyılmazel, Selma Ergeç ve Canan Gerede bedenleriyle kurdukları ilişkiyi Elele dergisine anlattı.
Çarpık bacaklı Skoda’ydım
İCLAL AYDIN: Televizyoncu ve gazeteci İclal Aydın’ın küçüklük derdi bacakları... Kimse bacaklarına bakmasın diye dudaklarından o kocaman gülümsemesini eksik etmezmiş: "Çocukların çok acımasız olduğu yaşlarda, herkese bir lakap takılır ya, ben de eğri bacaklı bir kız çocuğuydum, çok da zayıftım. Çocuklar mahallede beni kızdırmak için ’Çarpık bacaklı Skoda’ derlerdi. Ergenlik yıllarım hep uzun etekler, pantolonlarla geçmiştir. Çocukken eğri bacaklarım beni o kadar üzerdi ki, insanlar benim bacaklarıma bakmasın diye hep tebessüm ederdim. Göz göze temasın ne kadar önemli olduğunu o zamanlar öğrendim. Önemli olanın kalıcı güzellikler olduğunu, yedi yaşındayken
Neyim doğruydu ki...
SELMA ERGEÇ: Manken ve oyuncu Selma Ergeç’in derdi bir yeriyle değil, her yeriyleymiş çocukluk yıllarında! Uzun yıllar hiçbir yeriyle barışık yaşayamamış: "9 yaşımda Almanya’ya, üç aylığına dedem ve ninemin yanına gittim. Öyle bir yemişim ki döndüğümde annem beni havaalanında tanımadı! Normal halimin 2-3 katına çıkmıştım. Normale döndükten sonra hiçbir zaman sağlıksız bir kiloda olmadım ama şişmanken geliştirdiğim kendimi algılama biçimim nedeniyle uzun yıllar hiçbir yerimle barışık olmadım. Vücudumu saklardım hep, büyük gömlekler giyerdim. Yüzümü de beğenmezdim, saçlarımı yüzümü kapatacak şekilde tarardım. Eski fotoğraflarıma bakıyorum da, ne kadar yanlış algılıyormuşum kendimi. Yanlış kadın resimleriyle kandırılıyoruz. Zayıf, incecik bir kadın, güçsüz ve korunmaya muhtaç bir kadın görüntüsü çizer. Başkasına bağımlı, o 40 kiloluk haliyle kendi savaşını veremeyen kadın imajı... Bunun altında, büyüyemeyen, hayatın sorumluluğunu üstlenmek istemeyen insan var. Geçmişe baktığım zaman bunu görüyorum. Bunu geçtikten sonra o vücut imajından da uzaklaşıyorsunuz..."
AYŞE ÖZYILMAZEL: Gazeteci Ayşe Özyılmazel, geç ama çok büyüyen göğüsleri yüzünden babasının kazaklarıyla gezermiş. Şimdi sadece göğüslerini değil, vücudunun her noktasını çok seviyor: "Küçükken bütün arkadaşlarımın anneleri, gidip kızları için cicili bicili sutyenler alıyorlardı. Benim için gerek yoktu ama ben sutyen istiyordum! Çok mu istemişim acaba ne! Aniden büyüdüler. Babamın kazaklarını, tişörtlerini giymeye başladım. Şimdi öyle kocaman değiller hani, ama o yaştayken gerçekten çok garip geliyordu! Ben şuna inanıyorum: Vücudum mükemmel olsun ama eğer kendimi eğer beğenmiyorsam, etrafıma öyle bir enerji yayarım ki güzel olsam da kimse beni beğenmez. Kendimizi beğenmenin bir yolunu bulmalıyız. Çünkü bizden bir tane daha yok ve güzelliğin de bir şablonu yok."
Bu boya bu ayak
Burnumu hep çok sevdim
Elele dergisinden herkese burçlara göre 2008 astroloji kitabı hediye! 2008 nasıl bir yıl olacak? Aşk, para, kariyer ve sağlık konularında bizi bu yıl neler bekliyor? Merak ettiğiniz soruların yanıtları, burçların bir yıllık analizini içeren bu kitapta...