Kendimi Frankestein gibi hissediyorum

Güncelleme Tarihi:

Kendimi Frankestein gibi hissediyorum
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2006 00:00

"Aşkı Bulamam Ben" şarkısıyla çıkış yapan Murat Boz, kendisini diğer erkek solistlere benzetenlere Elele'de yayınlanan röportajında yanıt verdi:"Yeni bir erkek sanatçı çıktıysa gelmiş geçmiş bütün erkek sanatçılara benzetilir, hiç şansı yoktur! Beni de Emre Altuğ, Keremcem, Tarkan, Gökhan Özen, Mert Ekren; aklınıza gelen herkese benzettiler. Aralarında bir denge de yok. Keremcem'le Tarkan'ı bir tutmak çok anlamsız, ben ikisine de benzetiliyorum! Çelişki burada. Kendimi Frankestein gibi hissediyorum."

"Aşkı Bulamam Ben" şarkısı ile dikkatleri üzerine çeken Murat Boz, yükselişini sürdürüyor. Bu hızlı yükseliş farklı yorumları ve iddiaları da beraberinde getiriyor.

Beş yıl boyunca Tarkan’ın vokalistliğini yaptığı için "Tarkan’a benzemeye çalışıyor" denilen, ardından da Keremcem’e ve Gökhan Özen’e benzetilen şarkıcı, bu iddialara Elele dergisinin ekim sayısında yer alan röportajında yanıt verdi.

Ereğli yıllarınızla başlayalım. Nasıl bir çocuktunuz?

- 7 Mart 1980’de Ereğli’de doğdum. Haylaz bir şeydim, çok yaramazdım.

n Müzikle ne zaman ilgilenmeye başladınız?

- Ortaokul yıllarımda ilgilenmeye başladım. Ses yarışmaları yapılıyordu, orada birincilikler kazandım.

n Hangi enstrümanları çalabiliyorsunuz?

- Lisede dört yıl keman, piyano eğitimi aldım. Şu an İTÜ’de ney üflüyorum.

n Ereğli’den İstanbul’a geliş nasıl oldu?

- 1995’te annem 1 Eylül günü halamları ziyarete İstanbul’a geliyor ve Erenköy’deki Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi’nin ilanını görüyor. Ben bir hafta kala sınava hazırlandım ve kazandım.

n Sonra eğitiminize nasıl devam ettiniz?

- Bilgi Üniversitesi Caz Vokal Bölümü’ne girdim burslu olarak. Ama özel nedenlerden dolayı iki yıl devam edebildim. Para kazanmam gerekiyordu. O dönemde Tarkan’a vokalistliğe başladım.

n Tarkan’a, caz vokalistliği eğitiminiz feda oldu yani!

- Evet, ama iki yıl sonra İTÜ Devlet Konservatuvarı’na girdim. Şu an ikinci sınıftayım. Geçen dönem dondurdum.

n Rapsodi’ye nasıl girdiniz?

- Güzel Sanatlar’dan arkadaşım Çelik Kasapoğlu o grupta çalışıyordu. Bir erkek soliste ihtiyaçları olmuş, beni tavsiye etmiş. Gittim, beğendiler ve öyle başladık.

n Bu yıl albüm patlaması yaşandı. Bu yüzden mi single çıkardınız? Yeni çıkan bir sanatçı olarak arada kaynamamak için yani...

- Evet, kesinlikle onu düşündük. Çünkü bu yaz herkes bir anda patlayıverdi. O yüzden hazır olmasına rağmen albümü çıkarmamaya karar verdik. Ne de olsa yeni bir isimdim. Tanıtım yaptık, sanırım iyi de oldu. Albüm de bomba gibi geliyor bu arada!

n Piyasanın ünlü isimlerine vokal yapmayı nasıl başardınız?

- Rapsodi’den ayrıldım. Emel Müftüoğlu’nun vokalistliğini yapmaya başladım. Daha sonra bir albüm yapmaya karar verdim. Altan Çetin, Özgür Yedievli’yle birlikte... Bir stüdyoya gidiyordum. O zaman Ozan Çolakoğlu’nun da stüdyosu oradaydı. 2001’de Tarkan "Karma" albümünü çıkarmıştı. Onunla beraber bir vokalistle çalışmaya başlamış, ama seslerinin uyuşmadığını düşünmüş. Sonra da Ozan bana teklifte bulundu. Piyasaya Emel’le girdim aslında, ama Tarkan’la birlikte yükselişim devam etti.

n Tarkan’la tanıştığınız ilk anı hatırlıyor musunuz?

- Evet, konserde.

n Nasıl bir tanışmaydı?

- Heyecanlandım, ama o an bunu yapabilmeliyime konsantre olmuştum. Konser Aspendos’taydı ve ben konserden iki saat önce Tarkan’la tanıştım.

n Anlaşabildiniz mi?

- Evet, o yüzden beş sene sürdü. Albümüm çıkmasaydı devam ederdim.

n Tarkan’ın hayatınızı nasıl değiştirdiğini anlatıyordunuz...

- Bir kere Ozan Çolakoğlu’yla bir araya gelmemi sağladı ki Ozan Çolakoğlu, bence dünyanın sayılı aranjör ve prodüktörlerinden. Onunla tanışmak için uğraşıyordum. Şu an albümümün prodüktörü. Tarkan’la çalışmamın en büyük getirisi Ozan’dır. Onun dışında Tarkan’dan çok büyük tecrübeler aldım. Sahne performansı, duruşu, demeçleri, bakışı çok önemliydi benim için. Beş sene boyunca onu takip ettim. Büyük deneyimdi.

n Ya yarın öbür gün Tarkan’la rakip olursanız?

- Rakip? Yok ya! Bir kere Tarkan’ın farklı bir yerde olduğunu kabul etmek lazım. Ne mutlu, ilerde öyle bir pozisyona gelebilirsek! Ama rakip olarak görmüyorum onu. Bizim aramızda abi-kardeş ilişkisi var. Ben de yeri geldiğinde hırslı bir insanım ama benim hırsım Tarkan’a değil. Başkalarına da değil. Benim hırsım, kendime. O yüzden en iyisini yapmak için uğraşmak lazım. Başkasıyla yarışmak bence yerinde saymaktır, kendini yersin. Yeni çıkan herkesi Tarkan’a benzetiyorlar, çünkü Tarkan gibi biri yok. Her çıkan ya Tarkan’ı ya Mustafa Sandal’ı çağrıştırıyor. Bense orijinal bir şey yapmaya çalışıyorum, Tarkan veya başkalarıyla kıyaslanmaktansa ileride başkalarını bana benzetmelerini isterim.

n "Aşkı Bulamam Ben" bir Nil Karaibrahimgil parçası. Çıkış parçası olarak doğru bir parça mı sizce? Çünkü epey eleştirildi.

- Sonuna kadar inanıyorum parçama. Çok eleştirenler oldu, "Star ışığı var ama parça kuvvetsiz" dediler. Bu, eleştiriyi yapan kişiyi bağlar. Bence parça çok orijinal, altyapısı çok kuvvetli. Türkiye’de bir şeylerin tutması için illa alaturka olması veya nakaratının dillere dolanması gerekmiyor.

n O parçadaki adam gibi çapkın, her çiçekten bal alan biri misiniz?

- Öyle bir dönemim oldu. Zaten öyle olsam Nil bana o şarkıyı yazmazdı.

n Hayatınızdaki o dönem bitti mi ki geçmiş zaman kullanıyorsunuz?

- Geçti gitti. Öyle bir durum yok, çünkü o bir yere kadar yaşanıyor.

n Şu an bir kız arkadaşınız var mı?

- Yok.

n Siz seksi bir tarzı tercih ettiniz. Neden?

- Daha serseri aynı zamanda! Öyle bir çağrışım olmasının sebebi, klip. Süleyman Yüksel çekti klibi. Soyunuyoruz, kemer çıkıyor falan. O yüzden seksilik üstüme yapıştı. Seksi de buldular sanırım. Özellikle seksi olalım diye düşünülmedi ama iş oraya gitti açıkçası. Şikayetçi de değilim. Bence gayet güzel eleştiriler bunlar, hoşuma gidiyor. Seksi olmak kötü bir şey değil. Öyle düşünenler sağolsun. Bunun devamında ne olur bilemem.

KENDİMİ FRANKENSTEIN GİBİ HİSSEDİYORUM

n Sizi pek çok isme benzetiyorlar...

Yeni bir erkek sanatçı çıktıysa gelmiş geçmiş bütün erkek sanatçılara benzetilir, hiç şansı yoktur! Beni de Emre Altuğ, Keremcem, Tarkan, Gökhan Özen, Mert Ekren; aklınıza gelen herkese benzettiler. Aralarında bir denge de yok! Keremcem’le Tarkan’ı bir tutmak çok anlamsız, ben ikisine de benzetiliyorum! Çelişki burada. Kendimi Frankenstein gibi hissediyorum. Ben hiçbirine benzemiyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!