Güncelleme Tarihi:
Henüz çok genç olmasına rağmen, televizyonlarda müthiş bir performans göstererek ‘‘ailemizin sunucusu’’ sıfatını kazandı. Sevimli ve akıllı olmanın yükselmekte yeterli olmadığının bilincinde olan Ece Erken, hakkında çıkan dedikodulara ve asılsız iddialara kulak asmadan ilerliyor. Hem de reyting rekorları kırarak...
Ünlü olmanın bütün zararlarını yaşamış bugüne kadar. Psikolojik bunalıma girmenin eşiğine gelmiş ve oradan dönmüş. Şimdi artık özel hayatı ve ilişkileri konusunda daha dikkatli çünkü o, birçok ünlünün derdinden muzdarip. Hakkında çıkan haberler... Tamamen kendi kabuğuna çekilmiş bir halde yaşıyor, mecbur kalmadıkça da hiçbir yere gitmiyor. İnsanlarla gereksiz samimiyetin zararlarını görmüş, artık hareketlerine çok daha fazla dikkat ediyor. ‘‘Bu kadar haber çıkmasında kendimi suçlu buluyorum çünkü herkesle fazla samimi oldum ve bu haberlerin çıkmasına mahal verdim’’ diyor. Çocukluğu anne ve subay babanın peşinden şehir şehir gezerek geçen ve 12 yaşında Kıbrıs'ta ilk radyo programını İngilizce olarak sunan Erken, aslında biraz da klasik bir ‘‘Türk genç kızı’’ gibi...
Hayranlarından yana çok dertli
Popüler olmanın ve hayran kazanmanın çok güzel olduğunu düşünmesine rağmen, Erken bugünlerde ‘‘aşırı’’ hayranlarının aramalarını önlemek için cep telefonunu kapattırmayı düşünüyor. ‘‘Birileri bir yerlerden cep numaramı bulmuşlar. Sabah saat dört, beş, altı hiç farketmez, arıyorlar. Yanlış numara diyorum, kapatıp yine arıyorlar’’ diyor. Artık bıkmış. Aslında sevilmek, insanlar tarafından izlenmek çok güzel bir duygu ama bir yerden sonra fazla geliyor diyor ve onu bu şekilde rahatsız etmelerinin çok anlamsız olduğunu söylüyor. ‘‘Bana hayran olabilirler, çok da sevebilirler, bunlar tabii ki güzel şeyler ama iş dışındaki zamanlarda yani gecenin saat beşinde aramamalılar’’ diyor.
Annesi en yakın dostu
Geçen sene annesiyle babası ayrıldığından beri, Erken artık hep annesiyle takılıyor. Nereye giderse gitsin annesi yanında. Zaten çıktığı bütün paparazzi programlarında da annesini görmek mümkün. Annesiyle babasının boşanmalarının basına pek yansımadığını, bunun da iyi olduğunu söyleyen Erken, ‘‘İki tarafın da üzülmemesi için en iyisi boşanmayı malzeme yapmamaktı’’ diyor. ‘‘Programlar, ekstralar filan ne olursa olsun annem de benimle geliyor. Hem dedikodulardan korunmam için paravan oluyor, hem de yalnız kalmamış oluyor. Zaten babamdan boşanınca daha da yakınlaştım annemle. Gerçi babamla da aram iyi ama annemle daha iyiyim. Her yere birlikte gidiyoruz çünkü benden başka kimsesi yok. Abimi de geçen Ağustos'ta evlendirdik, şimdi sıra bana geldi’’ derken kahkahalar atan Erken, ne derse desin, evlilik konusuna pek de sıcak bakmıyor gerçekte. ‘‘Birlikte yaşamak güzel birşey ama bizim toplumumuza aykırı. Yoksa çok hoş olabilir. Evlilik için bir aday yok önümde ama olursa neden olmasın’’ diyor.
Aşk dedikoduları yalan
Mahsun Kırmızıgül'le, Alişan'la, Erdal Acar'la birlikte olduğuna dair çıkan haberlerin hiç bir anlamı olmadığını ve tamamen asılsız olduklarını söyleyen Erken, özellikle ‘‘Klip 99’’ programına gelen okuyucu tepkilerinin hep Mahsun'a karşı olduğunu söylüyor. ‘‘O benim arkadaşım, görüşmek de hakkım. Ama programa gelen telefonlar ve fakslar da hep Mahsun'la benim yakışmadığımız ve birlikte görünmememiz yolunda...’’ diyen Erken, çıkan dedikodulardan artık bıktığını ısrarla belirtiyor. ‘‘Birisiyle birlikte olsam bunu saklamam, ama kimse yok. O çıkanlar da hep yanlış haberlerdi.
Erdal Acar'la bir kere yemeğe çıktık, o da barışmak içindi. Dediğim gibi Mahsun da, Alişan da benim arkadaşlarım. Alişan'ın klibinde oynama meselesinde, Mahsun'un engel olduğunu yazdı herkes.
Aslında hiç alakası yok. O benim kanalla aramda olan bir meseleydi, ben de arkadaşım Özlem'i (Özlem Kızılkaya) buldum kendi yerime’’ diyor.
Mahsun'a oynanan oyun
Peki ya Seren Serengil'le birlikte Mahsun Kırmızıgül'e oynadıkları oyun? Hani o günlerce magazin gazetelerinin manşetlerinden inmeyen, Mahsun'u arayıp da buluşma teklif etmeleri ve buluşmaya Seren'in yardımcısını göndermeleri... ‘‘Seren böyle şakalar yapmaya bayılır. Ama onu bir arkadaşıyla yaptı, benimle değil. Sadece telefon açıldığında ben de oradaydım. Yoksa hiçbir ilgim yok o olayla. Ama zaten de bir şakaydı ve Mahsun da iddia edildiği gibi ciddiye almadı’’ diyor. Daha sonra Seren Serengil'le aralarının bozulması ve ‘‘Belalım’’ dizisinden ayrılması da olayın bir başka boyutu tabii. Erken, ‘‘Basında yazılıp çizildiği gibi diziden atılmadım, ya da kovulmadım. Tamamen kendi isteğimle ayrıldım. Ama devamlı çıkan ‘Seren, Emrah'la birlik olup Ece'yi diziden attırdı’ şeklindeki yorumlar beni çok üzdü. Bunlara hiç gerek yoktu’’ diyor.
Sinemada başarılı olmak istiyor
Osman Yağmurdereli ile Yağmur Ajans adına, TGRT için çektikleri ‘‘Nilgün’’ filmi, Erken için bir dönüm noktası olmuş durumda. Saruhan Hünel, Demet Sağıroğlu, Murat Başoğlu ve Tamer Yiğit gibi isimlerin de rol aldığı, şu anda 120 dakikalık bir film olan, ancak her an dizi haline gelme olasılığı bulunan ‘‘Nilgün’’le, Erken oyunculuk konusunda hiç de zorlanmayacağını anlamış. ‘‘Osman abiden gelen tepkiler çok olumlu. Ben daha filmi görmedim ama iyi oynadığımı, başarılı olduğumu söylüyorlar’’ diyor. Erken için gelecekte en önemli şeylerden biri de ismini başarılı filmlere koyabilmek. ‘‘Şu anda yaptığım işi çok seviyorum. Sunuculuk benim asıl işim, Klip 99'da çok eğlenceli. Ama oyunculuk güzel bir deneyim ve devam etmemesi için sebep yok’’ diyor.
Annem herşeyim
Sanat dünyasındaki samimiyetsizliği ve çıkarcılığı gördükten sonra, başarılı sunucu Ece Erken ‘en iyi dostum’ dediği annesini hiç yanından ayırmıyor.
Ece Erken’e dair...
Doğum tarihi:
11.05.1978
Burcu:
Boğa
Doğum yeri:
Çorlu
Eğitim:
İstanbul Beşiktaş
Anadolu Lisesi
Yaptığı sporlar:
Tenis, binicilik, kar kayağı
Yabancı dili:
Çok iyi derecede İngilizce
En sevdiği yemek: Spagetti, tortellini
En sevdiği restoran: Papermoon
En sevdiği içki:
Kırmızı şarap
Ayakkabı numarası:
38
Marka merakı:
Hiç yok