Güncelleme Tarihi:
BBG evi ile gelen şöhretinizden dolayı sizi BBG Tarık olarak tanıyorlar. Öğrendiğim kadarıyla artık bu lakaptan sıkılmışsınız...
- Evet, hem de çok... Telefonda kendimi tanıtırken "Of Deli Gönül diye bir parçam vardı" diyorum, hatırlamazlarsa "Sıla diye bir parçam vardı" diyorum, yine çıkartamazlarsa ikinci albümümden söz ediyorum. Baktım ki olmuyor, "BBG’ye katılmıştım" diyorum, hemen hatırlıyorlar!
Siz BBG’ye katılalı kaç yıl oldu?
- Altı yıl oldu. Sadece o yarışmayla ünlü olmuş değilim. İlk albümüm 1.200.000 sattı. İnsan kendi başarısını küçümsememeli.
- Hayatta hiçbir şey ne tam iyi ne tam kötüdür. Mühim olan iyi taraflarını görmek ve yaşamak...
İkinci albümden sonra uzun bir ara verdiniz. Ve sektörün ağladığı bir dönemde yeni albümle çıkageldiniz. Bu "Sektörde ben de varım, ağırlığımı koyacağım" mesajı mı?
- Elbette... Bu albüm benim üç yıllık emeğim. Müzisyenim. Albümün prodüktörlüğünü de üstlendim. Kendi şarkılarımdan çok, iyi işler çıkaran arkadaşlarımın bestelerine yer verdim albümde... Güzel bir repertuvar oldu. Çalışmaya çok güveniyorum.
Neden kendinizinkileri değil de arkadaşlarınızın bestelerini kullandınız?
- Son dönemde keyfim çok yerinde, mutlu olunca da beste yapamıyorum. Ama şanslıyım; çevremdeki müzisyenlerden o ara çok güzel şarkılar çıktı. Ben de bir sürü şarkı yapmıştım aynı dönemde, ama kendi parçalarımla onları yan yana getirince, böyle bir yol seçmeyi doğru buldum.
İlk klibi "Zavallı Kalbim’e çektiniz... Sırada ne var?
Ortadan kaybolduğum dönemde evlendim
- Ortadan kaybolduğunuz üç yıl süresince neler yaptınız?
Kendimi bilerek ve isteyerek geri çektim. Nedeni sektörün kötü gidişi ve kendimle baş başa kalma isteğimdi. Sağlık problemlerim de vardı ayrıca. O üç yıllık yokluğun 1,5 senesinde konserler verdim. Açık söyleyeyim, müzisyen olarak hayatım boyunca kazanamayacağım parayı işte o sırada kazandım. Bir de evlendim... Hayatımın en önemli kararını alıp, karşıma çıkan en önemli fırsatı değerlendirip, kendime çeki düzen verdim.