OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 10, 2004 00:00
Hürriyet yazarı Kanat Atkaya, turist otobüsleriyle Ä°stanbul turu yaptı, izlenimlerini Ä°stanbul Life dergisi için kaleme aldı.Öncelikle ‘üstü açık turist otobüsü’ ile ÅŸehir turu atmak üzerine yaÅŸadığım paradoksu paylaÅŸmalıyım sizlerle. Yurtdışı seyahatleri sırasında mümkün mertebe turistik atraksiyonlardan uzak durmaya çalışan uyuz tiplerden biri olduÄŸumu söyleyebilirim. ÖrneÄŸin Londra’da ‘cabrio’ turist otobüsüne binip Trafalgar Meydanı senin, London Bridge benim gezmem. Paris’te nehir turuna çıkmamak için yıllarca direndim vs. ‘Paradoks bunun neresinde? Belli ki arızalı bir insansın, Allah ÅŸifa versin’ diyorsunuz haliyle. Açıklayayım: Yaban ellerde kör gözüm parmağına model turistik faaliyetlerden kaçan bu adam (yani ben), bir süredir kafayı Ä°stanbul’daki turist otobüslerine takmış vaziyette. Kış aylarında kız arkadaşımla Sultanahmet’ten binmiÅŸliÄŸim var aslında bu otobüse. Fakat o gün donma tehlikesiyle karşı karşıya kalıp seyahati kısa kesmiÅŸtim. Fakat kesmedi haliyle bu sıcacık seyahat! Geçen ay, bütün cesaretimi topladım ve doÄŸup büyüdüğüm ve kalpten sevdiÄŸim ÅŸehrimi bir turist gibi gezmek için Bus Turistik’e bindim. Buyrun kendi kentinde turist olmuÅŸ insanın hallerine... KADRO TAMAM Kendime turist görüntüsü verip, Taksim Meydanı’ndaki Bus Turistik giÅŸesinin önüne dikildiÄŸimde saat sabahın 08:30’uydu. Görevli elemanın yabancı dilde konuÅŸma giriÅŸimini Bizans devriyelerine esir düşmüş Battal Gazi tavrıyla ‘Türk’üm ben!’ diye savuÅŸturduktan sonra, biletimi aldım. Bu arada turistlerin 15 Euro bayıldıkları tura, Türkiye vatandaÅŸları 10 milyon TL ödüyor. Söyleyeyim de hesabınızı bilin yani.Neyse, biner binmez bir kulaklık veriyorlar. Kulaklık, Türkçe dahil 8 dilde yapılan yayını dinlemenizi saÄŸlıyor.Ãœst kata çıktım, koltuÄŸuma kuruldum, kadroyu gözden geçirdim. Önümde iki adet Japon kadın, solumda bir Japon erkek oturuyor. Ön sıralarda oturan 6 kiÅŸilik ekip Ä°spanyolca konuÅŸuyordu. Yani toplam 10 kiÅŸiydik.Solumdaki Turist-san’la karşılıklı olarak eÄŸilmek suretiyle bir müddet selamlaÅŸtıktan sonra (Eleman benim emektar Nikon’a hasta oldu bu arada, izin isteyip inceledi bile...) kulaklığı taktım...Taksim’den yola koyulduÄŸumuzda saatler tam 10:00’u gösteriyordu...Ä°lk durağımız Tarlabaşı’nda otobüs biraz yavaÅŸladı. Ben ayaÄŸa kalkıp Haliç fotoÄŸrafı çekermiÅŸ gibi yaptım. Gazıma gelen turistler bir ÅŸey var diye hooop ayaklanıp benim fotoÄŸraf çektiÄŸim yöne döndü ve onlar da fotoÄŸraf çekti.Bu iÅŸe uyandıktan sonra benimle birlikte turist otobüsüne binme talihsizliÄŸi yaÅŸayan elemanlara bayağı manasız fotoÄŸraflar çektirdim iki saat boyunca. Mesela niye çektiklerini asla bilemeyecekler ama hepsinin kamerasında Ä°MÇ Blokları’nın fotoÄŸrafı var. Artık memleketlerinde nasıl açıklarlar bilemem...SÄ°GARA- ALKOL YASAK Otobüs, yazın sabah 10:00’la 20:30 arası sürekli seferde. Bir de bilet aldığınızda, günboyu indi / bindi yapabiliyorsunuz. Ä°ndiÄŸiniz noktadan, 40 dakika sonra yeni bir otobüs geçeceÄŸi için içinizi rahat tutabilirsiniz. Mesela ben Eminönü’nde indim, Tahtakale’den siyah / beyaz fotoÄŸraf filmimi aldım, köftemi yedim ve 40 dakika sonra indiÄŸim yerden tekrar otobüse bindim...Ä°stanbul’u bilenler, tarihiyle ilgilenenler için çok enteresan olmayabilir tur. Neticede kulaklıktan verilen bilgiler çok yüzeysel. Bu da normal. Bilgi verilmediÄŸi sıralarda Türk sanat müziÄŸi çalıyor.Bir ara ‘Duydum ki unutmuÅŸsun gözlerimin rengini’ çalarken, içimden ‘Ulen bu otobüse şöyle akÅŸam serinliÄŸinde binip bunları dinlerken bi kadeh rakı da içilebilir’ diye geçirdim. Fakat sigara içmek bile yasak Bus Turistik’te, nerede kaldı alkol kullanmak... GüneÅŸ yüzünüzü yakıyor. Ama rüzgar yüzünden hissetmiyorsunuz yandığınızı. Püfür püfür geziyorsunuz Ä°stanbul’u hiç görmediÄŸiniz bir açıdan.FotoÄŸraf çekmek için Ä°stanbul’a gelmiÅŸ yerli veya yabancı bir arkadaşınızı gezdirmek için her ÅŸeyi bir kenara bırakın 10 milyon TL. karşılığında süper bir gün yaÅŸamak için ideal bir yöntem.Turu tamamladıktan sonra hangi arkadaşıma konuyu açsam ‘Bir gün gitsek ya!’ tepkisini aldım.Otobüs orada iÅŸte arkadaşım, isteyen iner, isteyen biner.Personel çok kibar, otobüs gayet temiz, turistler de her turist kadar efendi ve saf... O Ä°MÇ Blokları’nı fotoÄŸraflattığım için kendimi biraz kaba hissediyorum. Ama her neyse... Bu küçük turumdan zarar gören tek kiÅŸi, Gümüşsuyu’ndan geçerken beni otobüste Roma Ä°mparatoru gibi ayakta dikilmiÅŸ vaziyette gören mahelle bakkalının çırağı oldu.Çocuk o otobüste ne aradığımı asla çözemeyecek.Belki bu yazıyı veririm okusun diye... Ben bir tur daha atacağım vallahi, canım çekti.Â
button