Güncelleme Tarihi:
Yağmur Atacan-Pınar Altuğ fotoğrafları için tıklayın
Sürekli aynı rolleri oynamanın oyuncuya zarar verdiğini belirten Atacan, bu konuda Kenan İmirzalıoğlu’nu eleştirdi: "Hep maçoyu oynarsanız eleştiri alırsınız. Örneğin "Kabadayı"da dansöz kıyafetini İsmail Hacıoğlu giyseydi eleştiri almazdı. Yani eleştirileri yaratan biraz da Kenan’ın kendisidir."
Dizinin çekimleri nasıl gidiyor?
- Biraz yorucu olmakla ile birlikte güzel gidiyor. Reytinglerimiz de iyi bir yerde. Bazı kesimlerden destek görmüş olsak dizimiz 150 bölüm gider. İşte bazı dış etkenler bunu azaltıyor. Çünkü "Doktorlar" dizisi daha önce yapılmamış bir proje. Bu yüzden bazen zorlanıyoruz. Ayrıca 90 dakikayı bir haftada çekmek kolay bir şey değil. Uykusuz kaldığımız çok günler oldu.
- Hayır... Başka bir rol oynasam ondan da sıkılmam. Değişen bir şey yok. Eğer bir dizi çekiyorsak ve oyunculuğu meslek olarak kabul ettiysek çok çalışmaya mecburuz. Türkiye’deki dizi sektörünün şartları belli, şikayet etme şansımız yok. Çalışmak zorundayız.
Rolünüzün gerçek hayatta size bir katkısı oluyor mu?
- Özel hayatıma bir katkısı yok. Ancak bu dizi sayesinde daha popüler olduğum kesin. Çünkü büyük bir izleyici kitlesine sahibiz. Doktor karakterini daha önce oynamamıştım. Eskiden öğrenci rollerinde oynuyordum. Diziyi genç kitleden çok anne ve babalar da merakla izlemeye başladı. Yani artık orta yaşlı hayranlarım var.
Günlük hayatınızda doktorlukla ilgili bir yardım gerekse, koşup elinizden geleni yapar mısınız?
- Hayat ne getirir bilmiyorum. Benim hiçbir zaman kan korkum olmadı. Açık kalbe bile hiç korkmadan elimi sokarım. İğrenme duygum yoktur. Öyle bir kaza olur ki, hakikaten adamın bir şeyi patlamıştır. Oraya parmak basmak gerekiyordur. O bölgeye parmak basılması gerektiğini biliyorsam hiç düşünmeden yaparım. Ama gidip "Ben doktorum. Biraz bilgim var" deyip müdahale etmem. Hiçbir bilgimiz olmadan olaya müdahale edersem adamı hastanelik ederim. Eğitim almadan doktorluğa soyunmak bence büyük saçmalık. Adamlar altı yıl bunun eğitimini alıyorlar.
OYUNCU HER KARAKTERİ OYNAMALI
Yeni bir sinema projenizi var mı?
- Geçen sonbahar gerçekleşmesi gereken bir filmimiz vardı. Yapımcılar iyi işleri biraz kaydırmak istedikleri için o projemiz de ilkbahara kaldı. Fida Film ile beraber inşallah güzel bir çalışmamız olacak.
Oyunculukta yükseldikçe kriterleriniz de arttı mı?
- Eskiden bazı kriterleri göz önünde bulundurmuyordum. Filmin nerede çekileceği, kimin çekeceği, hangi senaryo üzerinden nasıl bir üslupla çekileceği gibi... Senaryo elinize geliyor ama sette nasıl değişeceğine karışamıyorsunuz. Oyuncunun da senaryoya karışma gibi bir hakkı yok. Zaten bu hakkı istemek gibi bir lüksü de olmamalıdır. Diğer yandan yapımcının ve yönetmenin tavrı da önemlidir.
Sürekli maço rollerinde izlediğimiz Kenan İmirzalıoğlu, son filminde dansöz kıyafeti giydi... Bu da eleştirilere yol açtı. Siz de sinema için bu tip rollere bürünür müsünüz?
- "Kabadayı" çok güzel bir film. Kenan’ın dansöz kıyafeti giymesi beni rahatsız etmedi. Ancak bir oyuncunun sürekli maço rolünde oynaması yanlış. Sürekli maço karakterleri canlandırırsanız eleştiri alırsınız. Örneğin dansöz kıyafetini İsmail Hacıoğlu giyseydi eleştiri almazdı. Yani eleştirileri yaratan biraz da Kenan’ın kendisidir. İnsan sürekli aynı rolleri oynayınca diğer roller uzak geliyor. Oyuncu her rolde oynar. Kenan da farklı role bürünerek doğrusunu yapmıştır.
Sinemada idolünüz var mı?
- Şener Şen, Uğur Yücel ve Al Pacino... Bu insanların filmlerini izledikten sonra çok üzülüyorum. Onları izlerken "Keşke film hiç bitmese" diyorum. İlerleyen zamanlarda inşallah insanlar benim için de öyle bir hisse kapılırlar.
Evlilikten korkmuyorum
- 12 Nisan’da evleniyoruz. Heyecan var ama heyecanlanacak kadar zamanım olmadığı için şu anda bir heyecan hissetmiyorum. Belki ilerleyen zamanlarda heyecanlanırım (gülüyor).
Pınar Hanım’ın nasıl bir gelinlik yaptıracağını biliyor musunuz?
- Gelinliğini bilmiyorum. Son dakikaya kadar görmeyeceğim. Onun için gelinliğiyle ile ilgili bir fikrim yok. Benim damatlığım da öyle uçuk kaçık bir şey olmayacak. Klasik bir damatlık giyeceğim.
Bekárlığa veda partisi yapacağınızı da duyduk...
- Yapabiliriz de yapmayabiliriz de. Zamanım olursa arkadaşlarımla eğlenebilirim. İşlerimiz o kadar yoğun ki, belki balayına bile gidemeyebiliriz. Şu an için net bir şey yok.
Peki, evlilik korkutuyor mu sizi?
- Korksaydım evlenmezdim. Korkacak bir durum yok. Zaman insana doğruları öğretiyor. İlerleyen zamanla birlikte eksiklerimi tamamlayacağımı düşünüyorum.
Son soru: Çok tartışılıyor. "Benimle konuşurken Yağmur Bey diye hitap edin" dediğiniz doğru mu?
- Tamamen yanlış. O cümleler benim cümlelerim değil. Ben o tarz bir adam değilim.
Köpek yarışmasına katılıyor
- Sizi aynı zamanda hayvanlarla ilgili bir yarışmada göreceğiz değil mi?
- Evet, Med Yapım’ın "Candostum" adlı köpek eğitimi yarışmasında yer alacağım. Show TV’de yayınlanacak. Yarışma barınakta yaşayan köpeklerle yapılacak. Bir tane köpek ile birlikte bu yarışmaya katılacağım. Yarışmada her cins köpek olacak.
- Bilgim var. Köpeğimin özel bir eğitmeni var. Onunla beraber çalıştığım için kendimi köpek eğitimi almış kabul ediyorum. Köpeklerin dilinden anlıyorum. Neyi sevip sevmediklerini gayet iyi biliyorum.
Yarışmalara katılma konusunda çekinceniz oluyor mu?
- Buradaki yarışma köpekle ilgili olduğu için hiç düşünmeden girdim.