Ken’in favorisi çay, kebap Violet’in köy düğünleri

Güncelleme Tarihi:

Ken’in favorisi çay, kebap Violet’in köy düğünleri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2005 00:00

İki Kenyalı voleybolcu Violet ve Ken, bir buçuk yıldır Diyarbakır’da yaşıyorlar. Violet Barasa, Bayanlar 1. Ligi’nde, Dicle Üniversitesi’nin as oyuncularından. Antrenörü Ahmet Karakurt ‘Gördüğüm en uyumlu ve kaprissiz yabancı oyuncu’ diye niteliyor Violet’i. Diskispor takımındaki antrenörü Nadir Şiir de oyuncusu Ken Kimani’yi ‘sıcak, canayakın, sorunsuz’ sözleriyle tanımlıyor.

Özellikle Ken, Türk yemeklerine kolay uyum sağlamış. Kebap seviyor, çaya bayılıyor, sigarasını da tüttürüyor. Kendilerini antrenmandan konukevine taşıyan servis şoförü Mürsel’le şakalaşmaya da bayılıyor. Diyarbakır sokaklarına çıktıklarında, gördükleri yakın ilgiye yine güleryüzle karşılık vermeye çalışıyorlar. İşte şehrin civcivli sokaklarından tarihi surlara bir tur eşliğinde iki Kenyalının Diyarbakır’daki bir günü.

Diyarbakır merkezinde öğleden sonra, güneşli bir gün. Sanat Sokağı cıvıl cıvıl. Yaşlı-genç herkes bir yana koşuşturuyor. Güzel havayı fırsat bilenler, açık havada çaylarını yudumluyor. Bu arada uzun boylu siyah bir çift beliriyor sokakta. Spor giyimleriyle rahatça yürüyorlar ama dikkat çekmekten kurtulamıyorlar. Çocuklar etrafını sarıyor Ken ve Violet’in. Kimisi öpmek istiyor, kimisi kollarına sarılıyor, kimisi selpak satmak istiyor. Bu kadar ilgiden dolayı biraz huzursuzlanıyorlar. Çocuklardan biri atılıyor: ‘Tanıyorum onları, televizyonda seyrettim, Beşiktaşlı basketçi değil mi!’ Bir diğeri soruyor: ‘Hangi ülkeden geliyorlar?’

Violet Barasa (29) ve eşi Ken Kimani (32), iki Kenyalı voleybolcu. Bir buçuk yıldır Diyarbakır’dalar. Violet, iki sezondur Dicle Üniversitesi’nin smaçörü, Ken ise geçen sezon Diyarbakırspor’da oynadı bu sezon Diskispor’a geçti. Üniversite kampusunda kaldıkları için şehre sık gelmiyorlar. Geldiklerinde de böyle bir tabloyla karşılaşıyorlar.

İNGİLİZCE KONUŞACAK ADAM BULDU MU SUSMAZ
/images/100/0x0/55eaa438f018fbb8f88d4c30


Kasaplar Caddesi’nde yürürken bu kez Ken’in takım arkadaşlarına rastlıyorlar. Sıcak bir selamlaşma faslından sonra muhabbet başlıyor. Sertaç Karan ve Turgay Metin, bu sıcaklığın hep sürdüğünü söylüyor. ‘Ken genelde İngilizce konuşacak kişi bulamamaktan yakınır. Bu yüzden antrenmanda hiç durmadan konuşur, espriler yapar.’

Violet ve Ken, geçen yıl ağustosta Türkiye’ye ayak bastı. Birkaç tesadüf onları Diyarbakır’a kadar sürükledi. Bunda menajerleri Nejat Sancak’ın da payı var. Sancak, 2003’te Violet’in as elemanı olduğu Kenya Milli Takımı’nı altı ay çalıştırdı. Bu sürede Violet’in kalitesini gördü. Daha önce Japonya ve Mısır liglerinde forma giyen Violet ve Ken, Atina’daki sosyal yaşamdan memnundu ama takımdaki sorunlardan bezmişti. ‘Paramızı zamanında alamıyorduk. Sözler tutulmuyordu. Bu yüzden ayrılmaya karar verdik.’

İstanbul’a gelip iki hafta kaldılar. Violet’i Fenerbahçe denedi. Anlaşamayınca Diyarbakır’a geldi. Dicle Üniversitesi’yle idmanlara çıktı ve çok beğenildi. Ken’e de bir takım bulununca teklifi kabul edip hemen anlaşmayı imzaladı.

Geçen sezon Violet’in smaçör pozisyonundaki etkili oyunuyla, Dicle Üniversitesi 43 puan toplayarak küme düşme hattından uzakta rahattı. Ama en önemli özelliği, takıma kolay uyum sağlamasıydı.

Dicle Üniversitesi antrenörü Ahmet Karakurt, oyuncusunun bu yönünü anlata anlata bitiremiyor: ‘Bugüne kadar gördüğüm en uyumlu yabancı oyuncu. Hiç kapris yapmıyor, şikayet etmiyor. Halbuki ne yabancı oyuncular gördük. İdmana saatinde gelmeyenler, mızmızlık edenler... Ayrıca uykusuna ve kilosuna çok özen gösteriyor.’

Nejat Sancak da Violet’in kalitesinden emin: ‘Bence Türkiye Ligi’ndeki en iyi yabancılardan biri. Daha iyi bir takımda da oynayabilir.’

HER SABAH İNTERNETTE KENYA TURU YAPIYOR

Violet ve Ken, Dicle Üniversitesi’nin şehre beş kilometre mesafedeki kampusunda, konukevinin voleybolculara ayrılmış beşinci katında yaşıyor. Her sabah güneşin odaya dolmasıyla erken kalkıyorlar.

Kahvaltıdan sonra, Ken dizüstü bilgisayarının başına geçiyor. Çayını yudumlarken e-postalarını kontrol ediyor, takım arkadaşlarından gelen mesajları yanıtlıyor. İnternet bağlantısında bir sorun çıkınca görevli Mustafa’dan yardım istiyor. Sorun çözülünce harita programı Google Earth’e girip Kenya’da bir geziye çıkıyor. Önce başkent Nairobi’de bir tur atıyor: ‘İşte oturduğumuz mahalle! Bu da geçen yıl satın aldığımız şehir dışındaki arazi. Havaalanına yakın güzel bir yer. Kenya’ya dönünce orada bir ev yapacağız.’ Doğup büyüdüğü Thika Şehri’nin ve Violet’in geldiği Kitale’nin haritadaki yerini gösteriyor. Aileleri hálá orada tarımla uğraşmaya devam ediyor.

Peki bu 8-10 çocuklu ailelerden nasıl sporcu olarak yetiştiler? Üstelik tüm dünyanın aşina olduğu uzun mesafe koşucularından da değiller.

Ken, koşucuların sadece Kalenjin Kabilesi’nden çıktığını, özellikle de Eldoret Şehri’nden geldiklerini söylüyor. ‘Kenya’da toplam 42 kabile vardır. Bizimki Kikuyu Kabilesi. Kikuyu’dan daha çok futbolcu çıkar. Liseye kadar doğru düzgün spor yapma olanağımız yoktu, herkes gibi ben de futbol oynuyordum. Voleybolla lisede tanıştım.’ Kısa sürede kendini göstermiş. Beş yıl milli takımda oynamış.

BAYAN MİLLİ TAKIMI KENYA’NIN GÖZBEBEĞİ

Kenya’da federasyonun asıl gözbebeği Bayan Milli Takımı. Parasal kaynaklar ve tüm imkanlar onlar için seferber ediliyor. Violet de Milli Takım kaptanlığına yükselene kadar benzer yollardan geçmiş. Bir süre basketbolla uğraşıp beden eğitimi öğretmeninin ısrarıyla voleybolda karar kılmış. ‘Biraz parlayınca Nairobi’ye gittim. Kısa sürede Milli Takım’a yükseldim. Japonya ve Mısır liglerinde oynadım. Gelecek yıl Japonya’daki Dünya Şampiyonası’nda forma giyeceğim.’

Kenya, geçen eylülde elemeleri geçerken başrolde Violet vardı. Diğer takım arkadaşları ABD üniversitelerinde okuyor ya da Kenya’da yarı profesyonel olarak oynuyor. Şimdi uzaktalar ama Kenya’yla irtibatları hiç kesilmiyor. Bunu bilen Dicle’nin eski antrenörü Suat Cerit, onlardan yeni takımını 1. Lig’e çıkaracak bir bayan oyuncu istiyor. Yarı Türkçe yanı İngilizce muhabbetin sonunda Ken, Milli Takım antrenörüne telefonda mesajı iletiyor. ‘Liseden yeni mezun bir genç oyuncu var. Bundan sonra ne yapacağına henüz karar vermedi. Belki onu buraya getirebiliriz.’

ANKARA’DA SAMSUN’DA MARMARİS’TE ARKADAŞLARI VAR

Kenyalı çift, izin günlerini daha çok konukevinde geçiriyor. Çünkü şehirde İngilizce bilen az ve iletişim kurmakta zorlanıyorlar. Şehre gittiklerinde Violet, kırmızı etten uzak duruyor. Pideye bile tavuk koyduruyor. Ama Ken tüm Türk adetlerine uyum sağlamış. Kebap yiyor, çaya bayılıyor, aynı zamanda sigara tiryakisi. ‘Sporcu sigara içer mi?’ deyince arada sırada bir tane tüttürdüğünü söylüyor. Kuzu tandırını afiyetle yerken Türkiye’de kurduğu dostluklardan bahsediyor. ‘Ankara’da, Samsun’da ve Marmaris’te arkadaşlarım var. Zaman zaman ziyaretlerine gidiyoruz. Marmaris’e otobüsle 25 saatte gittim. Biraz uzun sürdü.’

NAIROBI’YE DÖNÜNCE YENİ BİR EV YAPTIRACAKLAR

Arada bir Diyarbakır’ın dışına çıkıp, çevre gezileri yapıyorlar. Bu yılın başında Ken’in Mardinli bir takım arkadaşı köyünde ağırlamış onları. Violet oradaki köy düğününü unutamamış. ‘Geleneksel düğünlere bayılıyorum. Benzer bir düğüne Mısır’dayken de katılmıştım. Çok renkli ve hareketli geçiyor. Ama biraz masraflı tabii.’ Onlar dört yıl önce kilisede sade bir törenle evlenmiş, ardından arkadaşlarına danslı ve yemekli bir parti vermişler. Violet, Türkiye’den memnun ve burada bir süre daha kalmaya niyetli. Sezon sonunda takımı durumuna göre bir karar verecek. ‘Sakatlıklar yüzünden sezona geç başladık. Doğru dürüst hazırlık maçı yapamadık. Ama her hafta daha iyi oynuyoruz. Hedefimiz playoff’a kalmak.’ Gelecek planları da şimdiden belli. Nairobi’ye dönünce yeni evlerini inşa edecekler. İki yıl önce açtıkları ‘What A Point’ isimli lokanta barı işletecekler. ‘Ya çocuk?’ deyince ‘İki tane’ diyor Violet, ‘en fazla iki tane.’

250 MİLYAR BÜTÇEYLE DEVLERE KAFA TUTUYORLAR

Dicle Üniversitesi, 2001-02 sezonunda da Bayanlar Ligi’nde oynamış ama maddi sorunlar yüzünden çekilmek zorunda kalmıştı. 2003’te 1. Lig’e bu kez kalıcı olmak için yükseldiler. Bu sezon, ligin ilk yarısında yedi maçta iki galibiyetle altı puan topladılar ve gruplarında altıncı sıradalar. Geçen hafta, ikinci yarının ilk maçında Eczacıbaşı’na yaklaşık 2000 seyirci önünde 2-3 yenildiler. Ertesi gün tüm yöneticiler ve oyuncular bu maçın kritik anlarındaki hakem hatalarına veryansın ediyordu. Dicle Üniversitesi’nin bir sezonluk bütçesi 250 milyar. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zülküf Gülsün, bu bütçeyi, öğrenci kimliklerinin basılmasından gelen katkı payı, 22 sponsorun desteği ve kampusa iş yapan müteahhitlerin bağışlarıyla sağladıklarını söylüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!