Güncelleme Tarihi:
Dünyanın en prestijli konser salonu olan Carnegie Hall’de verdiği konserin ardından, Amerikalı piyanist Eric Jenkins ile birlikte çıktığı Türkiye turnesi çerçevesinde altı kenti ziyaret ederek klasik müzik tutkunları ile buluşacak. Göker’le müzik serüveni ve Türkiye turnesi hakkında konuştuk.
1997 yılının Haziran ayında Milliyet gazetesinde “Türk gencinin büyük başarısı” başlıklı bir haber yayımlanmıştı. 14 sene öncesine ait haberde “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Keman Bölümü mezunu Burcu Göker, Fransa’daki gururumuz oldu. Kemanıyla hayranlık uyandıran Burcu, Concours Nerini’de ‘Superieur’ seviyesinde ikincilik ödülü alırken, çeşitli ülkelerden 26 yarışmacının katıldığı UF.AM yarışmasında birincilik aldı,” yazıyordu. Haberde adı geçen keman virtüözü Burcu Göker, bugün 29 yaşında ve yurtdışında elde ettiği onca başarıdan sonra, Amerikalı piyanist Eric Jenkins’le birlikte bir dizi konser vermek üzere Türkiye’ye geliyor.
SEN NE ACILAR YAŞADIN BÖYLE
Keman eğitimine 8 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda özel yetenekli öğrenci olarak başlayan Burcu Göker, Calgary Üniversitesi genelinde bölümler arası yapılan Dean’s Master’s Scholarship yarışmasını kazanan ilk ve tek yabancı oldu. Limerick ve Dublin’deki konserlerde İrlanda Ulusal Gençlik Orkestrası’nda Fransa’yı temsilen başkemancı olarak görev aldı. Şu an doktora öğrenimini tamamlıyor. Florida State Üniversitesi’nin yaylı çalgılar dörtlüsü Eppes Quartet’in bir üyesi olmanın yanı sıra, Tallahassee Senfoni Orkestrası’nda birinci kemancı olarak konserler veriyor. Seneler önce Türk basınında kendisinden ‘harika kız’ diye bahsedilen Göker, bugün ‘Kemanın Genç Divası’ olarak anılıyor.
Peki ne anlama geliyor bu söz? Göker’den dinliyoruz: “Calgary Üniversitesi’nden mezun olmak için verdiğim son konser sonrası benim için ‘kemanın genç divası’ diyorlardı. Sonrasında da bu isimle anılır oldum. Diva, şancılar için kullanılır aslında. Leyla Gencer için diyorlardı mesela. Kemandan insan sesi çıkarır gibi çaldığım için diva dediklerini söylüyorlar. Keman zaten çok duygusal bir enstrüman. Bir de ben kendi duygularımı ekleyince duygusal yoğunluk daha da artıyor. Ben çalarken insanlar ağlıyorlar. Sen ne acılar çektin ki kemanına bu kadar yansıtıyorsun diyorlar. Halbuki insanların yaşamlarını taşıyorum müziğime. Kendi köşemde kalmamaya çalışıyorum.”
DERSTE ÖNÜMDEKİ SIRAYA OTURMUŞTU
Amerikalı piyanist Eric Jenkins ise Göker’in eşinden başkası değil. 2003 yılında Lawrence Üniversitesi’nde tanışmışlar. Göker şöyle anlatıyor: “Müzik teori dersinde gelip önüme oturdu. Tahtayı göremeyince arkaya geçmesi için uyardım. O gün tanışmış olduk. Bana piyanist olduğunu söyledi. Bir süre sonra oda müziği çalışmalarına başladık birlikte. Çalışma arkadaşlığımız aşka dönüşünce evlendik. İkimiz de müzisyen olduğumuz için hâlden anlıyoruz. Birbirimiz için ikinci sırada olmayı kabul ettik. Çünkü birlikte olduğunuz kişinin enstrümanını kesinlikle kıskanmaması lazım.”
Eric Jenkins Türkiye’ye defalarca gelmiş. Türkiye hayranı bir Amerikalı. Öyle ki bir Türk sanat müziği tutkunu.
Göker ve Jenkins ikilisi 2006 yılında başladıkları Türkiye konserlerini zengin bir turne programıyla sürdürüyorlar. Konser repertuarlarında ünlü bestecilerin yanı sıra, pek bilinmeyen bestecilerden eserlere de yer veriyorlar. Klasik müzik adı altında farklı tarzlara yönelik eserleri yorumluyorlar. Zira amaçları klasik müziğin çok farklı bestecilerini dinleyicilere tanıtmak ve kenara itilmiş besteleri meydana çıkarmak. Klasik müziğin Mozart ve Beethoven zamanında kalmayıp ilerlediğini göstermek istiyorlar.
YENİ BESTELERE DE YER VAR
Konser, İtalyan besteci Luigi Dallapiccola 1955 yılında bestelediği Tartiniana Seconda adlı eser ile başlayacak. İkinci eser Camille Saint-Saens’ın keman ve piyano sonatı. Çok az yorumlanan bir eser. Üçüncü olarak, Karol Szymanowski’nin Akdeniz ezgileri içeren eseri nocturne’ü çalacaklar. Amerikalı besteci Kenneth Frazelle’ın kovboy müziğini folklorik ezgiler içeren Fiddler’s Galaxy (Kemancının Galaksisi) adlı eseri Türkiye’de yorumlanmamış bir eser. Aslında caz piyanisti Nicolai Kapustin’in geçtiğimiz sene piyasaya çıkan keman ve piyano sonatını yorumlayacaklar.
6 ŞEHRİ ZİYARET EDECEKLER
İkiliyi 21 Mayıs’ta İstanbul Halis Kurtça Kültür Merkezi’nde, 28 Mayıs’ta Antalya Kültür Merkezi Aspendos Sahnesi’nde, 12 Mayıs’ta İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde, 16 Mayıs’ta İzmir Ege Üniversitesi’nde, 17 Mayıs’ta Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde, 20 Mayıs’ta Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde, 24 Mayıs’ta İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde, 30 Mayıs’ta Düzce Üniversitesi’nde, 25 Mayıs’ta İzmir Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde, 5 Haziran’da Girne Bella Pais Müzik Festivali’nde dinleyebilirsiniz.