Güncelleme Tarihi:
Aksesuvar işi nasıl gidiyor?
- Çok yoğun... Şu ana kadar 150 ürün sattım. Mucize gibi bir şey bu. Şu anda dördüncü siparişlere başladım. Acayip bir ilgi var yaptıklarıma. Bandana, şapka ve askılarım yok satıyor. Şimdi yaz için bikini tasarlıyorum. Çok sipariş var.
Bence hemen bir atölye kurup bu işi büyütmelisiniz. Çünkü bu gidişle talebi tek başınıza karşılayamayacaksınız...
- İlk etapta hemen büyütmeyi düşünmüyorum. Benim tek düşüncem, şu anki taleplere karşılık verebilmek. Bunu da şimdilik tek başıma kaldırabileceğimi düşünüyorum. Ama bu istek devam ederse, ileride ufak bir atölye açıp, ürünleri işleyebilecek birkaç kadın çalıştırabilirim. Bunu da yaza doğru gerçekleştireceğim. Bir de kendi dükkanımı açmak istiyorum.
Ürünler sizce Çağla Şikel yaptığı için mi satılıyor, yoksa özel ve güzel mi bulunduğu için mi?
- Özel ve güzel bulunduğu için sanırım. Ama Çağla Şikel yaptığı için de satılıyorsa, bu beni daha çok mutlu eder. Yaptıklarımı kompleks yapmadan takan ünlüler de var. ’Onun reklamını niye yapayım’ diye düşünmeden takmaları güzel bir şey. Benim için en önemlisi de bu.
Konservatuvardaki o kara kuru kızın bir gün bu noktaya gelip, bunları yapabileceği hiç aklınıza gelir miydi?
Güzel olacağını yani...
- Ben güzelliği kabul edemiyorum. Bunun sebebini de bilmiyorum. Birisi bir şey söylediği zaman, ki buna çoktan alışmış olmam gerek, yine utanıyorum... Benim, hiçbir zaman güzellik iddiam olmadı. Ben, meslek hayatım boyunca hiçbir zaman, ’en’ kelimesini de kullanmadım, asla rahat bir kadın olamadım...
Hangi anlamda rahat?
- Her anlamda. Tamam ekran karşısında rahat olabilirim. Ama ahlaki değerler açısından öyle birisi değilim. Benim için saygı çok önemlidir. Bir de dedikodudan nefret ederim..
EVET, BARIÅžTIK!
Özellikle erkekler çok dedikoducu değil mi?
- Kesinlikle. Tamam hepimiz ufak tefek dedikodular yapıyoruz ama erkekler çok ayıp ediyorlar ve çok terbiyesizleşiyorlar.
Ve bu erkekler sizin için de binbir çeşit dedikodu üretiyor...
- Hem de nasıl! Geçtiğimiz günlerde bir kız arkadaşımın evinde kaldım. Ertesi gün o kız arkadaşım, bir ev partisine gitti. O partideki erkeklerden bir tanesi, ’Dün gece Çağla Şikel’le beraberdim’ diyerek saçma sapan şeyler anlatmaya başlayınca arkadaşım da, ’Sen çok adi bir adamsın. Çağla dün gece benimle birlikteydi’ diyerek o partiyi terk etmiş. İşte küçücük bir örnek size. O kız arkadaşım o gece orada olmasaydı, o partideki herkes onun söylediklerine inanacaktı. Bu bilineni... Bilmediğimiz daha neler neler oluyor. Ve bu dedikodular ister istemez sizin bir ilişkiniz varsa onu çok etkiliyor. Bu şerefsizliktir! Bu insanlara karşı ayakta durmak çok zor. Nice evli çiftler bilirim ki bu dedikodular yüzünden ayrılmıştır. Çok günah ya!
Emre Altuğ ile kısa bir süre önce röportaj yaptık. Emre Bey, bu röportajda sizinle çok şiddetli bir ilişki yaşadığını, çok güzel bir kadın olduğunuzu söyledi ve size olan ilgisinden söz etti. Okudunuz değil mi?
- Tabii ki okudum. Çok güzeldi... Hatta arayıp konuştum kendisiyle.
Bu röportajdan sonra ne oldu peki? Çünkü o dönem ayrıydınız.
- Sizinle röportajı bittikten sonra beni arayıp, ’Ben biraz bizimle ilgili konuştum’ demişti. Bence güzel olmuş! Sizin röportajdan sonra barıştık. Yaptığınız röportajlar akılda kalıcı ve güzel oluyor. O yüzden sizinle her zaman varız... (Gülüşmeler)
Teşekkürler. Yani Emre Bey’le yaptığımız röportaj sonrasında barıştınız öyle mi?
- Evet. Şimdi her şey gayet güzel gidiyor. İyiyiz yani. Kelebek röportajları bizi hep bir araya getirmiştir.
Artık yıpratmayın birbirinizi...
- Deniyoruz...
Bizi ayakta tutan aşkın şiddeti
- Emre Bey’in bahsettiği şiddet azalmadı mı peki?
Yok azalmadı. Yani bu şiddet farklı algılanmasın, aşkın şiddetinden söz ediyoruz. Ve bu şiddet de azalacak gibi değil. Sanırım bizi ayakta tutan şey de bu.
- Kafanız karışık gibi...
Ne olacak diye düşünüyor insan tabii. Ne birlikte olabiliyoruz, ne ayrı. Küsüp ayrılıyoruz, sonra bir röportaj oluyor, birbirimizden söz ediyoruz, yeniden
- Galiba bu iliÅŸki evlilikle noktalanacak.
Bir ÅŸey diyemem. Hiç böyle ÅŸeyler konuÅŸmuyoruz. Allah bilir.Â
Röportaj: Sema DENKER                                                      ÂFotoÄŸraflar: Senih GÃœRMEN