Ayça BARUT
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2004 00:42
Transmed’in kurucusu Dr. Melike Külahçı Paeffgen, 10 senede birçok erkeği saç nakli yaparak sevindirdi. Eşi Reiner de bu şanslı erkeklerden biri oldu. 18 yaşında bir kızı olan Külahçı, köpekleriyle koşmaktan büyük zevk alıyor.
Doktor olmak çocukluk hayaliniz miydi?
70’li yıllarda Tıp Fakültesi’nde okumak ve doktor olmak çok prestijliydi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne girdim, ama girdikten sonra nereye girdiğimi pek anlayamadım. Terörün üniversiteleri vurduğu bir zamandı . İlk üç sene zor bir dönemdi, bırakan çok oldu.
Saç cerrahisini nasıl seçtiniz?
Ben cerrahi branşları her zaman daha enteresan buldum. Plastik cerrahi, göz ve kadın doğum arasında karar veremediğim bir dönem oldu. Sonunda hiçbirini yapmayıp anestezi uzmanı oldum. 4 sene sonra Almanya’ya gittim ve orada yeni bir dal sayılan saç cerrahisinin en iyi yapıldığı kliniklerden birini ziyaret ettim ve orada 18 ay kadar çalıştım.
Transmed’i ne zaman kurdunuz?
1993 yılında Almanya’da saç nakli son derece popülerdi. Almanya’daki saç cerrahisi kliniğinde çalışırken bir ara Türkiye’ye geldim ve Türkiye’de sadece bir tek plastik cerrahın 25 sene önceki teknikle bunu yaptığını gördüm. Türkiye’ye tüm dünyada uygulanan şekliyle saç naklini getirelim dedim. Hemen klinik açabilirdim, ama Almanya’da daha uzun kalıp bir ilk vaka sendromu yaşamak istemedim. Türkiye’de ilk vakamı aldığımda, yüzlerce hastada bu işlemi yapmış ve epey tecrübe edinmiştim. Transmed 1994’de açıldı.
Saç nakli yapan ilk klinik mi?
Yalnız saç nakli yapan ilk klinik biz olduk.
Bugüne kadar kaç kişiye saç nakli yaptınız Transmed’de?
1994’den beri 6000 saç cerrahisi yapıldı. Saç cerrahisi şu anda dünyada yeni yeni büyüyen bir bebek gibi. Biz de çok sayıda operasyon yapmış bir klinik olarak, yaptığımız operasyonlardan çıkarmış olduğumuz sonuçları toplantılarda sunuyoruz. Ayrıca bilimsel araştırma projelerimizden iki tanesi ödüle layık görüldü.
Hastalarınızın çoğu erkek mi?
Yüzde 90’ı erkek.
Sıkılarak mı geliyorlar, yoksa rahat bir şekilde mi?
Saç dökülmesi özellikle genç erkeklerde ani olmuşsa, organ kaybıyla eşdeğer bir stres yaratıyor. 35’ten sonra hayata bakışımız biraz daha kabullenmeye yönelik olduğu için, 35 yaş üstü hasta bunu stresle değil de ‘Saçım döküldü, bana yakışmıyor’ diye dile getiriyor.
Size kurtarıcı gözüyle bakıyorlar herhalde...
Kesinlikle. Jeanne d’Arc gibi geziyorum ortalarda.
Daha sonra görüşüyor musunuz hastalarınızla?
Birçoğuyla ahbaplık düzeyinde yakın ilişkimiz oluyor. Her salı kliniğimizde akşamüstü bahçe toplantıları yaparız. İsteyen hastalar uğrayıp operasyon hakkındaki sorular sorabiliyorlar, hem de oturup sohbet edebiliyorlar.
Saç nakli ne kadar sürüyor?
Bir operasyon 3.5-4 saat sürüyor. Ertesi gün bir kere yıkamaya geliniyor, ondan sonra gelmek mecburi değil.
Sizi zorlayan vakalar oluyor mu?
Her insan kendi içinde bir bilmece gibidir, onu çözmeniz gerekir. Bazen fiziksel şartlar hastaya saç nakli yapılabileceğini gösteriyor, ama o hastanın ruhsal iklimi buna müsait olmayabiliyor. O zaman uygun bir biçimde onu geri çeviriyoruz. Bunlar da bizi zorlayan işler.
Eşiniz sizden saç nakli istese yapar mısınız?
Yaptım zaten. 12 senedir beraberiz, baktım saçı aynı saç değil, bu defosunu düzeltmeye karar verdim. Zaten eşim Reiner, Transmed’in genel müdürü ve işin içinde bir insan.
Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Yemek pişirmeyi seviyorum. Tenis ve golf oynuyorum. Stresi en iyi koşarak atıyorsunuz. İki tane Golden Retriever’ım var ve onlarla koşmayı çok seviyorum.
Yardım derneklerine de üyeDoktorların emeklilik dönemlerini insanlara yardım için kurulmuş derneklerde geçirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Özellikle kadınlara yardımcı olan dernekleri çok anlamlı buluyorum. Emeklilik dönemimde topluma olan borcumu diğer kadınlara yardım ederek ödemeyi düşünüyorum. İlk girişimi KAGİDER’e üye olarak yaptım. İleride eğitim konusunda gönüllü faaliyetlerde bulunmak da istiyorum. Vakıf kurarak parası olmayan çocukların iyi eğitilebileceği bir okul yapmak istiyorum.