Güncelleme Tarihi:
Geçen yıl yenilenen Darıca’daki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi’nin sakinleri artık eskisinden de mutlu. Bunun nedeni, onlar için özel olarak ekilip çoğaltılan şifalı bitkiler.
Bundan 20 yıl önce kurulan Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı İstanbul’a 25 kilometre uzaklıkta. Yazları 125, kışları 95 eleman çalışıyor. Parkta 200 türden iki bin hayvan ve 250 bitki çeşidi var. Bunların 135’i enderleşen ve 40’ı nesli tükenmek üzere olan cinsten. Her yıl başka hayvanat bahçelerinden yeni hayvanlar transfer oluyor. Kadroya katılması sabırsızlıkla beklenen hayvanlar fil, orangutan ve çita.
Cenk Korugan, memeli hayvanlardan sorumlu veteriner hekim. İki senedir burada hayvan koruma ve zenginleştirme çalışmaları yapıyor. Zenginleştirme, parktaki hayvanların daha mutlu yaşamaları, canlarının sıkılmaması ve kendilerini daha fazla doğanın içinde hissetmeleri için yapılan etkinliklere verilen isim. Korugan,“Parfüm alıp kafeslerinin belirli yerlerine sıkıyoruz, kimin geçtiğini anlamaya çalışıyor, kokuyu hafızalarına alıyorlar. Mutluluk veriyor bu onlara” diyor.
ZOR OLANI ELDE ETMEK GÜZEL
Şempanzeler için de pek çok zenginleştirme yapılıyor. Korugan’a göre zenginleştirme hayvanlara olumlu katkı sağlıyor: “Tahtanın üzerine çiviler çakıyor, eline bir çubuk veriyoruz. Çivilerin arasına fıstık atıyoruz, hayvan onları oradan kendi almaya çalışıyor. Yemeği almasını zorlaştırıyoruz, çünkü doğada da yemek için uğraşıyorlar. Sibirya kaplanını beslerken yemi önüne koymak yerine, eti yukarı asıyoruz. Onu oradan alıp yemeye çalışıyor. Zenginleştirme çalışmalarında yemek hazırlayan bakıcılara ve temizlik görevlilerine epeyce iş çıkarıyoruz. Gıcık oluyorlar bana ama hayvanların mutlu olması için bu çalışmalar şart. Mesela bütün kafesi tuvalet kağıdıyla kaplıyoruz, hayvanlar onu paramparça ediyor. Sonrasında temizlik uzun sürüyor elbette.”
AROMATERAPİK TEDAVİ
Parkta 50 türden fazla şifalı ve aromaterapik bitki var. Bunlar çoğaltılarak hayvanlara veriliyor. Hayvanları daha sağlıklı tutabilmek ve bitkisel tedavi sunabilmek amacıyla beş aydır yürütülen proje hakkında biyolog Serap Santur şöyle konuşuyor: “Doğada hayvanların doymak için değil tedavi olmak için bitkileri çiğnedikleri, kemirdikleri veya vücutlarını ovaladıkları biliniyor. Kafeslerde yaşayan hayvanların şifalı bitkilerden yararlanmaları çok zor. Bu da onların doğada yaşayan türlerine göre daha fazla sindirim problemlerine maruz kalmalarına neden oluyor. Hayvanlar hastalıklarıyla ilgili sinyali hep son anda verirler ve o noktadan sonra onları kurtarmak çok zor olabilir. Üretime geçtiğimiz türler, özellikle mide ve dolaşım sistemi üzerinde etkili bitkiler. Örneğin yaban kerevizi antiseptiktir ve sindirim sistemi üzerinde uyarıcı etkisi vardır. Ayrıca anti-enflamatuar ve antioksidan. Bunu maymunlar için kullanıyoruz. Nane, mide ve göğüs ağrılarına iyi geliyor. Şifalı bitkileri primatlar, sürüngenler, kedigiller ve kuşlar için kullanıyoruz.
SANKİ İŞ DEĞİL TATİL
İki yıl önce parkın başına geçen ve bu değişimin mimarı olan Arif Sankur, ODTÜ mezunu bir endüstri mühendisi. Fakat şu an bir zoologu aratmayacak kadar hayvan, botanikçiyi aratmayacak kadar bitki bilgisi var. Sankur, “Burada tatilde gibi çalışıyorum. Daha mutlu olamazdım” diyor.
PARKA DOĞADAN HAYVAN ALINMIYOR
Hayvanat bahçeleri, yaşayan gen merkezleri. Herhangi bir bölgesel ya da küresel afet durumunda hayvanat bahçelerinde canlı stokları bulunuyor ve bunlar çoğaltılıyor. EAZA (Avrupa Hayvanat bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği) üyesi hayvanat bahçelerinden hiçbiri doğadan hayvan almıyor. Üye hayvanat bahçeleri kendi aralarında değiş tokuş yapıyorlar ve bu değiş tokuş için para ödemiyorlar. Ama unutmamak gerek; yine de birçok kişi hayvanların bu tür bahçelerde toplanmalarına karşı çıkıyor.
PARKIN EMEKTARI 98’LİK KAPLUMBAĞA TOKİ
Parktaki en yaşlı hayvan Aldabra dev kaplumbağası. Adı Toki. Tam 98 yaşında. Aynı kaplumbağa türüne Darwin’in de sahip olduğu biliniyor. Darwin’in Galapagos Adaları’ndan aldığı ve Harriet adını verdiği dev kaplumpağa da 175 yaşında ölmüştü.
MAHİDEVRAN DA BURADA
Parkta yeni doğan hayvanların isimleri sosyal medyada yapılan anketlerle belirleniyor. Son olarak bir puma yavrusu için Joker ismi seçilmiş.
Parkın en nadide sakinlerinden biri de cüce zürafa. Bu hayvanlardan tüm dünyada sadece beş-altı tane kalmış. Adı Isabella. Onun da ismi Facebook üzerinde düzenlenen bir anketle seçilmiş. Bize parkı gezdiren veterinerler, annesi bakmadığı için böyle küçük kaldığını anlatıyorlar. Yanındaki büyük zürafanın adı ise Mahidevran.
SERİNLEMEZSE BOĞABİLİR
Ziyaretin en heyecanlı dakikalarını kaplan piton yılanını boynuma dolarken yaşıyorum. 20 yıldır hayvanat bahçesinde çalışan bakıcısı Neşat Aydın onu spotlarla ısıtılan odasından çıkarmadan önce suya sokup serinletiyor, çünkü serinlemezlerse daha hareketli oluyorlar ve boynuna dolandıkları kişiyi boğma tehlikeleri var. İlk anki tedirginliğim geçtiğinde yüzüme bir gülümseme kondurup objektife bakıyorum.
TEMEL VE DURSUN’A İLGİ BÜYÜK
Parkı gezerken Güney Amerika tapirlerinin yanına uğruyor hatta bu kocaman ve tembel hayvanları kaşağılıyoruz. Adları; Temel ve Dursun. İkisi de hayvanat bahçesinin en ilgi görenlerinden.
SERHAT VE DURUK, BAYAN YANINDA
Hayvanat bahçesinde üç aslan yaşıyor. Erkekler Serhat ve Duruk, dişininse adı henüz konmamış. Duruk ve dişi aslan yavaş yavaş birbirleriyle kaynaştırılıyor çünkü yakın zamanda çiftleşmek üzere aynı kafese alınacaklar.
ERKAL HAFTADA 80 KİLO ET TÜKETİYOR
Bu Sibirya kaplanının adı Erkal. Zenginleştirme çalışmaları çerçevesinde et ya bir çengele asılarak ya da saklanarak veriliyor Erkal’a. Amaç doğadaki avlanma hissine yakın bir duygu yaratmak. Haftada 80 kilo kadar et tüketiyor.
TEMİZLİK İÇİN SU MERCİMEĞİ
Parkta havuzları temiz tutmak ve dışkıları kamufle etmek için su mercimeği kullanılıyor. Kendi seralarında ürettikleri bitki, hem suyu temizliyor, hem de yüzeye yayılarak bulanık su yerine yemyeşil bir görüntü oluşmasını sağlıyor. Su tasarrufu da cabası.
LİDERLİK ELDEN GİDİYOR
Şempanzeler zenginleştirme çalışmalarının en gözde hayvanları. Çünkü çok akıllılar. Adları Garip, Buton, Şanslı, Kınalı, Romeo ve Hulk. Kınalı aralarındaki tek dişi. Liderleri Buton arada bir otoritesini korumak için diğerlerini korkutuyor. Ama tahtı tehlikede çünkü son zamanlarda diğerleri birleşip Buton’a kafa tutmaya başlamışlar. Yeni lider adayı Garip. Aralarında en huysuz olanıysa Romeo. Bakıcıları Adem Ege 16 yıldır bu hayvanat bahçesinde, son dört yıldır da şempanzelerden sorumlu.
GÜÇ GÖSTERİSİ
Akvaryumda bulunan bütün balıklar tatlı su balığı. Öpüşen gurami balıkları için öpüşmek güç gösterisi anlamına geliyor.
BU NASIL İŞ?
Emu deve kuşları saatte 50 kilometre hızla koşabiliyor. Ancak bu hızlı koşucuların beyinleri gözlerinden daha küçük.
SAĞLIKLI BESLENME DİYE BUNA DENİR
Cüce su aygırlarının beslenme saatini yakalıyoruz. Marul, havuç, elma, salatalık, yonca ve paletyen adında bir güçlendiriciyle besleniyorlar. Yaz kış 25 derece sıcaklıkta tutulan bir çamur banyoları var.
YUMOŞ’U TANIDINIZ MI?
Ayılar parkın en ilgi çeken hayvanlarından. Erkeğin adı Yumoş. Dişininkiyse Yumuk. Memeli hayvanlardan sorunlu veteriner hekim Cenk Karugan fıstık koyduğu samanla dolu bir pakete özel bir parfüm sıkıyor ve ayılara atıyor. Zenginleştirme adı verilen bu etkinlik, doğal yaşamlarında yiyecek bulmak için çaba sarfeden hayvanların duyularının kapalı yaşam ortamında körelmemesini sağlamayı amaçlıyor. Böylece hayvanlar sıkılmıyor ve doğal hayatlarına mümkün olduğunca yakınlaşıyor.