Kedi tanrısı cinselliği korur
Güncelleme Tarihi:
Ayda KAYAR
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2005 00:20
İnci kolye ardı ardına gelen hayatları temsil eder. Kabuğu soyulan her ağaçtan sonra bir orman cini ölür. Mısırlı kedi tanrıçası Bastet cinselliğin hamisidir... İşte bütün bu bilgiler, gizemli kelime ve formüllerin havalarda uçuştuğu bugünlerde, Omega Yayıncılık tarafından yayınlanan Ezoterik Sözlük’te.
Helmut Werner’in sözlüğünden yapılan çeviriye, Türkiye’den eklemeler de yapılmış.
Gizem çağında yaşıyoruz. Fal yetmemeye başladı. Son yıllarda birbirinden karışık terimler havada uçuşmaya başladı. Ritüeller arasında sıkıştık kaldık. Bu konuları içeren kitaplardan biri de Ezoterik Sözlük. Tarih boyunca süregelen gizemli bilimlerin (ezoterizmin) anahtar kelimeleri 895 sayfada toplandı.
Sözlüğün sayfalarında gezinmeye ‘ezoterizm’le başlayalım. Yunanca ‘iç çembere dahil’ anlamına gelen esoterikos’tan geliyor, bu sözcük. Ezoterizm sadece iç çemberin içinde bulunan, yetkinleşmiş kişilerin bilebildiği gizemli bilgiler anlamında kullanılıyor. Platon’un sadece yakın öğrenci çevresine öğrettiği, gizli ve yazılmamış öğretisi, ezoterizmin en önemli örneği.
Artık ‘gizli bilimler’in pek ‘gizli’ kaldığı söylenemez. Medya, kitaplar ve en önemlisi internet, bu bilgilerle kaynıyor. Ama ezoterizme özgü tarihten gelen ihtisas terimlerinin içinden çıkmak imkansız. İşte ‘Ezoterik Sözlük’ bu noktada meraklılara yol gösteriyor.
ABRAKADABRA VE HOKUS POKUS
Çocukluğumuzdan beri bildiğimiz iki kelime, ‘Abrakadabra’ ve ‘Hokus Pokus’ aslında ezoterik birer terim. MS 200 yıllarında yaşayan hekim Serenus Sammonikus’a göre bu kelimeyi her satırda bir harf eksilecek şekilde ‘Abrakadabra’ yazacağınız bir muska, yüksek ateşi tedavi ediyor.
Şapkadan tavşan çıkmadan önce duymaya alıştığımız ‘Hokus Pokus’ ise Latince kökenli. Papazların, ayin sırasında söyledikleri, ‘Çünkü o benim bedenim’ anlamındaki ‘Hoc est enim corpus meum’ cümlesinden halk ağzında bozulmuş bir laf bu. Günümüzde sahtekarlığı, soytarılığı hatırlatsa da eskiden büyülü bir formülmüş...
KEM GÖZE KADIKÖY TAŞI
Tanıdık bir taş da var ezoterik sözlükte. Kalsedeon ya da bildiğimiz İstanbul’un Kadıköy ilçesine ait taş. Eskiçağda ‘sarda’ adı verilen et rengindeki bu taşa, kan taşı da denmiş bir süre. İnanca göre, cilt hastalıklarını iyileştirirmiş. Aristoteles, bu taşı şövalye yüzüğü olarak boynunda taşıyanların öfkenin esaretinden kurtulacaklarını savunmuş. Kadınların aşırı adet kanamalarını durdurmak, dişleri beyazlatmak ya da diş köklerini güçlendirmek için kullanılmış zaman zaman. Ortaçağ’da da kem gözlerden uzak tuttuğuna inanılmış. Sözlüğe bakarsanız, Yahudiler, Türkler, Yunanlılar ve Araplar hálá bu taşı kullanıyor...
Bir de bazılarımızın masal kitaplarından tanıdığı orman cinleri var. İnanışa göre bir ağaç kabuğu soyulduğunda bir orman cini ölürmüş. Hayatları ağaca bağlı bu cinler, çocuk da çalarlarmış bilesiniz.
CİNSELLİK TANRILARI
Gizli bilimler olur da cinsellik olmaz mı? Tabii ki var. Birçok öğretide cinsellikle ilgili iyi ve kötü figürler karşımıza çıkıyor. Mesela Burma’da 9. yy’a kadar varlığını sürdüren Budist bir tarikatın rahibeleri, koyu renk elbiseler giyip alkol aldıktan sonra kadınlarla birlikte olurlarmış. Ama her günahı da büyülü sözlerle yok edebilirlermiş.
Mayaların penis tanrısının adı ise Backlum ya da Chaam. Yardımcısı Chin ise insanları sefahata yöneltiyor. Mısırlı kedi tanrıçası Bastet ise cinsel ilişkinin hamisi olarak biliniyor. Bhovtumlar, kadınlarla cinsel ilişkiye giren Hintli iblisler, Kureller ise bir erkeği öldürene kadar penisini emen Hintli tanrıçalar...
Cinselliğe dayalı büyücülüğün kökü ise ilkçağlara kadar uzanıyor. M.S. 2. yy’da yaşayan Karpokration ve Fibonitler’in ortak özellikleri ibadet esnasında cinsel ilişkide bulunmak ya da sperm kurban etmekmiş. Tabii cinsellikten söz edince ‘Fallus kültü’nü de atlamamak gerek. Hint Lingam inanışında penise tapınılıyormuş. Fallus Kültü, Fransa’nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlık sınavını geçince, Provence’da bir aziz Foutin yani cinsel ilişki adını almış. Sadakalar papaza penis şeklinde iletilir olmuş.
BİTKİLERİN EZOTERİZMİ
Adaçayı Büyücülükte keskin kokusu yüzünden, iblis kovan ve ruh kaçıran olarak kullanılıp, kapı eşiklerinin arkasına demet halinde asılırdı.
Ardıç Ferahlatıcı bir etkisi olan bu bitki eski çağlarda cesetlerin yakılmasında kullanıldı. Büyücülükte ardıcın dumanı haşarat, yılanlar ve kötü ruhların kovulması için kullanılır.
Çuha çiçeği Hazinelerin saklı olduğu yerlerin girişini açabildiğine inanılırdı.
Kekik Bir sap kekiği sağ elle başın üstünde üç kez çevirirken ‘Kekik işimi rast getir’ dendiğinde, işlerin açılacağına inanılırdı.
Kereviz Büyüde, özellikle Yunanistan’da şans getiren bir ilaç olarak kabul edilirdi. Bu yüzden muska olarak taşınıp, oda kapılarına asılırdı. Aynı zamanda aşk tütsülerinde de kullanılan katkı maddesiydi.
Sarmısak Büyüde sarmısak, koruyucu ilaç olarak büyü ve kem gözün neden olduğu zararlara karşı önemli bir rol oynar. Mesela, vampirlere karşı savunma aracı olarak kullanılmakta, ‘Mal occhio’dan yani kem gözden korunmak için muska olarak çocukların boynuna asılırdı.
Gizem çağında yaşıyoruz. Fal yetmemeye başladı. Son yıllarda birbirinden karışık terimler havada uçuşmaya başladı. Ritüeller arasında sıkıştık kaldık. Bu konuları içeren kitaplardan biri de Ezoterik Sözlük. Tarih boyunca süregelen gizemli bilimlerin (ezoterizmin) anahtar kelimeleri 895 sayfada toplandı.
Sözlüğün sayfalarında gezinmeye ‘ezoterizm’le başlayalım. Yunanca ‘iç çembere dahil’ anlamına gelen esoterikos’tan geliyor, bu sözcük. Ezoterizm sadece iç çemberin içinde bulunan, yetkinleşmiş kişilerin bilebildiği gizemli bilgiler anlamında kullanılıyor. Platon’un sadece yakın öğrenci çevresine öğrettiği, gizli ve yazılmamış öğretisi, ezoterizmin en önemli örneği.
Artık ‘gizli bilimler’in pek ‘gizli’ kaldığı söylenemez. Medya, kitaplar ve en önemlisi internet, bu bilgilerle kaynıyor. Ama ezoterizme özgü tarihten gelen ihtisas terimlerinin içinden çıkmak imkansız. İşte ‘Ezoterik Sözlük’ bu noktada meraklılara yol gösteriyor.
ABRAKADABRA VE HOKUS POKUS
Çocukluğumuzdan beri bildiğimiz iki kelime, ‘Abrakadabra’ ve ‘Hokus Pokus’ aslında ezoterik birer terim. MS 200 yıllarında yaşayan hekim Serenus Sammonikus’a göre bu kelimeyi her satırda bir harf eksilecek şekilde ‘Abrakadabra’ yazacağınız bir muska, yüksek ateşi tedavi ediyor.
Şapkadan tavşan çıkmadan önce duymaya alıştığımız ‘Hokus Pokus’ ise Latince kökenli. Papazların, ayin sırasında söyledikleri, ‘Çünkü o benim bedenim’ anlamındaki ‘Hoc est enim corpus meum’ cümlesinden halk ağzında bozulmuş bir laf bu. Günümüzde sahtekarlığı, soytarılığı hatırlatsa da eskiden büyülü bir formülmüş...
KEM GÖZE KADIKÖY TAŞI
Tanıdık bir taş da var ezoterik sözlükte. Kalsedeon ya da bildiğimiz İstanbul’un Kadıköy ilçesine ait taş. Eskiçağda ‘sarda’ adı verilen et rengindeki bu taşa, kan taşı da denmiş bir süre. İnanca göre, cilt hastalıklarını iyileştirirmiş. Aristoteles, bu taşı şövalye yüzüğü olarak boynunda taşıyanların öfkenin esaretinden kurtulacaklarını savunmuş. Kadınların aşırı adet kanamalarını durdurmak, dişleri beyazlatmak ya da diş köklerini güçlendirmek için kullanılmış zaman zaman. Ortaçağ’da da kem gözlerden uzak tuttuğuna inanılmış. Sözlüğe bakarsanız, Yahudiler, Türkler, Yunanlılar ve Araplar hálá bu taşı kullanıyor...
Bir de bazılarımızın masal kitaplarından tanıdığı orman cinleri var. İnanışa göre bir ağaç kabuğu soyulduğunda bir orman cini ölürmüş. Hayatları ağaca bağlı bu cinler, çocuk da çalarlarmış bilesiniz.
CİNSELLİK TANRILARI
Gizli bilimler olur da cinsellik olmaz mı? Tabii ki var. Birçok öğretide cinsellikle ilgili iyi ve kötü figürler karşımıza çıkıyor. Mesela Burma’da 9. yy’a kadar varlığını sürdüren Budist bir tarikatın rahibeleri, koyu renk elbiseler giyip alkol aldıktan sonra kadınlarla birlikte olurlarmış. Ama her günahı da büyülü sözlerle yok edebilirlermiş.
Mayaların penis tanrısının adı ise Backlum ya da Chaam. Yardımcısı Chin ise insanları sefahata yöneltiyor. Mısırlı kedi tanrıçası Bastet ise cinsel ilişkinin hamisi olarak biliniyor. Bhovtumlar, kadınlarla cinsel ilişkiye giren Hintli iblisler, Kureller ise bir erkeği öldürene kadar penisini emen Hintli tanrıçalar...
Cinselliğe dayalı büyücülüğün kökü ise ilkçağlara kadar uzanıyor. M.S. 2. yy’da yaşayan Karpokration ve Fibonitler’in ortak özellikleri ibadet esnasında cinsel ilişkide bulunmak ya da sperm kurban etmekmiş. Tabii cinsellikten söz edince ‘Fallus kültü’nü de atlamamak gerek. Hint Lingam inanışında penise tapınılıyormuş. Fallus Kültü, Fransa’nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlık sınavını geçince, Provence’da bir aziz Foutin yani cinsel ilişki adını almış. Sadakalar papaza penis şeklinde iletilir olmuş.
BİTKİLERİN EZOTERİZMİ
Adaçayı Büyücülükte keskin kokusu yüzünden, iblis kovan ve ruh kaçıran olarak kullanılıp, kapı eşiklerinin arkasına demet halinde asılırdı.
Ardıç Ferahlatıcı bir etkisi olan bu bitki eski çağlarda cesetlerin yakılmasında kullanıldı. Büyücülükte ardıcın dumanı haşarat, yılanlar ve kötü ruhların kovulması için kullanılır.
Çuha çiçeği Hazinelerin saklı olduğu yerlerin girişini açabildiğine inanılırdı.
Kekik Bir sap kekiği sağ elle başın üstünde üç kez çevirirken ‘Kekik işimi rast getir’ dendiğinde, işlerin açılacağına inanılırdı.
Kereviz Büyüde, özellikle Yunanistan’da şans getiren bir ilaç olarak kabul edilirdi. Bu yüzden muska olarak taşınıp, oda kapılarına asılırdı. Aynı zamanda aşk tütsülerinde de kullanılan katkı maddesiydi.
Sarmısak Büyüde sarmısak, koruyucu ilaç olarak büyü ve kem gözün neden olduğu zararlara karşı önemli bir rol oynar. Mesela, vampirlere karşı savunma aracı olarak kullanılmakta, ‘Mal occhio’dan yani kem gözden korunmak için muska olarak çocukların boynuna asılırdı.