Kedi dostları artıyor…

Güncelleme Tarihi:

Kedi dostları artıyor…
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2005 22:08

HAYVANLAR ALEMİ (15) - Sevgili Serdar, Masume’nin rüyasında kafasına takılanlar aslında bazı gerçeklerlerle örtüşmüyor değildi. İki kedi ortalıktan yok olmuş, tüm aramalara, kapıcıların gayretlerine rağmen nasıl kayboldukları anlaşılamamıştı. Gerçi kapıcılar, bayan başkanın “kapıkulu” idi ve onun sözünden çıkmıyorlardı, bu nedenle bize “kedileri aradık ama izlerine rastlayamadık” demeleri gerçeği yansıtmıyordu ya... (Sezai BAYAR)

Haberin Devamı

Ne de olsa bayan başkan ve yönetim kurulu, kedileri sevmeyenler yani kedisavarlar takımında yer alıyorlardı.

Ellerinden gelse Masume ve çocuklarını siteden sürgüne yollayabilirlerdi.

Masume’nin yavruları artık yavruluktan çıkmış, kocaman olmuşlardı. Site içindeki yaşamları onları sarmıyor olmalı ki; sık sık site dışına, yan sitelere ve parklara giderek özgürlüklerin tadını çıkarmaya başlamışlardı artık.

Çetin bir kış geride kaldıktan sonra ilkbaharın eşiğinde, kediler arasında sayısal bir artma gözlenmiyordu. Şimdilik hamile olan yoktu.

Bazı kedi dostu site sakinlerinin; yönetici ve başkandan ürktükleri için olsa gerek, gizli gizli ve akşam karanlığında bizim kedilere sıcak yemek taşıdıklarına tanık oluyorduk artık.

Haberin Devamı

Onların sayısı giderek artıyordu ve ama bizim beslenme ve besleme yöntemimizin dışına çıkıyorlardı. Yani kedilerin sevmediği, ya da onlara zarar verecek sivri ve keskin kemikli artık ev yemeklerı vermeleri her an tadsız olaylara neden olabilirdi.

Titiz davranmak zorundaydık.

Hastalanmaları, yaralanmaları, aşıları zaten yeterli yük getiriyordu.

Bir de boğazlarına kemik saplanması, ya da başka nedenlerle çıkacak sağlık sorunlarıyla karşılaşmak istemiyorduk açıkcası.

Kediler sitemizdeki üstü tenteli kamyonetin üstüne çıkmayı pek seviyorlardı.

Kamyonet sahibi, aracının üstünde güneşlenen kedilerden rahatsız değildi. Aksine arabasını çalıştırırken üste çıkmış kedileri korna ile uyarıyor, inmelerini bekliyor, sonra aracını hareket ettiriyordu.

Bazıları ise tam aksine. Araçlarının üstüne çıkan kedilerin, tırnaklarıyla her türlü melaneti yapabileceğine inandıklarından onlara karşı zalimce tavır alabiliyorlardı.

Hak vermek gerekir diye düşündüğüm zamanlar oluyordu. Ne de olsa mal canın yongası. Mallarına zarar gelmesini istemeyebilirler, ama anlayamadığım kedilerin araçları tırnaklarıyla tahrip ettiği iddiasıydı ki, hiç de akla uygun gelmiyordu. Tırnaklarını kullandıklarında zaten kaportaya tırmanmaları fiziken mümkün olamazdı, çünkü kızaktaymış gibi kayıp yere düştüklerinde anlıyorlardı durumu ve tırnaklarını kesinlikle kullanmıyorlardı.

Haberin Devamı

Komşularımızdan birinin sabah ortalığı velveleye veren sözlerini hiç unutmamıştık:

“Kediler arabamın kaportasındaki tüm boyaları kazıdılar. Nedir başımıza gelenler. Bunları defedelim gitsinnn!”

Bu uyarıya karşı sessiz kalmayı tercih ettik. Öyle düşünebilirdi ama bir ara ben merakla kimse görmeden şikayetci komşunun aracına baktım. Hiç bir boyanın kalkmadığını, en ufak bir tahribatın olmadığını gördüm.

Tabii kendisine tek kelime yanıt vermedik bu uyarıdan sonra.

Belki kediler duymuş olmalılar ki bir süre sonra beyaz Şahin marka aracın üstüne çıkmaz oldular. Belki de bizim güç durumda kalmamamız için sezgileri harekete geçmişti. Bilemem.

Sitede yaşam tekdüze devam ederken, arasıra ortadan kaybolan ve yandaki parklara gittiğini sandığımız Pamuk görünmez oldu.

Haberin Devamı

Bir gün, iki gün, üç gün derken çıktı geldi. Annesi ve bizler çok sevindik.

Mahalle kedileriyle “muhabbeti” ilerlettiğini sandığımız Pamuk mahzun mahzun Masume’nin kendisini yalayarak temizlemesine izin veriyordu. Diğer yavrular da Masume’ye sokulmaya çalışıyorlardı.

Tabii anne ve babası olmayan yan mahallenin konuk kedileri, bu tabloyu imrenerek seyrediyorlardı.

İçlerinden kimbilir neler geçiyordu ayrı ayrı. Anne duygusu, ana sahibi olmanın tadı nasıldı acaba onlar için? En azından korunma açısından daha mı güçlü hissederlerdi kendilerini, kim bilir?

Sevgiler,

Sezai

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!