Yöneten İhsan Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2010 00:00
Fikrimin İnce Gülü, Ölmeye Yatmak, Bir Düğün Gecesi, Üç Beş Kişi gibi romanlarıyla, Çatıdaki Çatlak, Evcilik Oyunu gibi tiyatro eserleriyle, Göç Temizliği, Gece Hayatım, Karşılaşmalar gibi denemeleriyle edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri olan Adalet Ağaoğlu, geçirdiği trafik kazasından beri yazmadığını söyledi.
ÜNLÜ romancı Adalet Ağaoğlu, “Bu benim ikinci hayatım, arada boş kalan iki yılı doldurmam mümkün olmadı. Çalışma hayatım da artık eski şartlara uygun değil, eskiden hem sağlığım daha iyiydi, hem de özel hayatım daha yaratıya uygundu. Ben içime kapalı yazabiliyorum, şimdi her gün gitmem gereken yerler var” dedi.
TRT’de çalıştığı yıllarda gece sabaha kadar oturabildiğini ancak artık “nüfus kâğıdının buna itiraz ettiğini” söyleyen Ağaoğlu, “Üretme hevesim de artık çok fazla yok. Yeni bir şey yapsanız bile kargaşanın içinde kaybolabilir” dedi.
İlk romanı çıktığı zaman eleştirmenler değil, okur tarafından tutulduğunu, bu yüzden ne olursa olsun okura karşı bir sorumluluğu olduğunu vurgulayan Ağaoğlu, “Ben okurumun yazarıyım. Okura karşı sorumluluğum hâlâ devam ediyor” diye konuştu.
Kitap dünyasının belirsizlik içinde olduğunu ifade eden Ağaoğlu, şunları söyledi:
“Bizim aldığımız değerler kültürü değişti. Şimdi başka değerler var. Bunlar sorgulanması gereken şeyler. Benim sorgulamam bitmedi, önemli olan o. Çünkü ben her kitabımı bir sorgulama sonucu yarattım. Hem biçim, hem içerik olarak devamlı kendimle hesaplaşıyorum.”
Her zaman yeni roman fikirleri ve tasarılarının olduğunu belirten Ağaoğlu, “Yazarın emekliliği olmaz” dedi. Yeni yazarlar arasında umut veren birisini görüp görmediği sorusuna ise son yıllarda bu soruya hiç cevap veremediğini, bir isim söylemesi için yayımlanan 400 kitaptan hiç değilse 100 tanesini okuması gerektiğini, ancak bugün böyle bir şeyin mümkün olmadığını ifade etti.
Bütün türleri kullandım
Adalet Ağaoğlu, klasik romandaki tek boyutlu anlatının kendisine yetmediğini, bunun için anlatının bütün türlerini kullandığını belirtti. 20’li yıllarda Alman ve İngiliz yazarların Freud’un etkisiyle bilinç dışını okumaya başladıklarını hatırlatan Ağaoğlu, şunları söyledi:
“Ben bunları yıkmak istedim. Çünkü Freud ile yetinemezdik. Özellikle bizim gibi darbenin içinde yetişmiş bir ülkede soruşturma alanları çok değişik oluyor. Düşünce özgürlüğü çok farklı oluyor. Ona göre bir biçim arıyorsunuz. Ben anlatının bütün türlerini bunun için kullandım. Anlatının bütün türleri vardır romanlarımda. Bütün türleri kullandım ama o bile yetmedi bana.”
BELGESEL
Şairin intiharı
‘Boris Ryhzy.’ Belgeselin ismi bu. Yetenekli, yakışıklı, yaşına göre hayli ünlü bir şair. İyi ama böyle birisi neden 26 yaşında intihar eder? Sorun da bu zaten. Yönetmen Aliona Van Der Horst. Bir Osmanlı Bankası Müzesi faaliyeti. 7 Ocak Perşembe. Saat 18:30. İTÜ Taşkışla binası. Filmden sonra söyleşi. Yrd. Doç. Dr. Efkan Canşen. Söyleşi konusu Boris’i de kapsıyor: Değişimin Yan Etkileri!
GAZETE
Jamanak
Jamanak. Yüz yıllık Ermeni gazetesi. Basın tarihindeki yeri, anlamı, önemi. Hıfzı Topuz, Oshin Keshishian, Christian Makarian, Ragıp Duran, Osman Köker konuşuyor. Birzamanlar Yayıncılık. 9 Ocak 2010 Cumartesi, saat: 15.00. Yer: Tütün Deposu, Lüleci Hendek Caddesi, No. 12. Tophane - İstanbul
OYUN
Katilin günlüğü
1835, Fransa. 20 yaşında bir çiftçi Pierre Rivière. Nedendir bilinmez, bir gün annesini, kız kardeşini ve erkek kardeşini katlediyor. Sonra hücrede derin tefekkur ve bir hatırat. Yeniden ortaya çıkartan Michel Foucault. Yeniden sahneye koyan: Yeni Sahne. Yeniden sahnede canlandıran: Erdem Şenocak. 14-15-16 Ocak, saat 20.00. İTÜ İşletme Fakültesi.
ANMA
Afrika hariç değil!
‘Her ölüm erken ölümdür.’ Demek ki 20 yıl olmuş. ‘Sen şimdi gidiyorsun, git, gözlerin durur mu, onlar da gidiyorlar, oysa ben sening özlerinsiz edemem bilirsin’ mısralarının üzerinden ise kimbilir kaç yıl geçmiş. TYS eflatun sakallı şairi anıyor. 9 Ocak. Öteki Kültür Sanat Merkezi. Kadıköy. Tel: 0535 564 42 54.
ATÖLYE
Fırçalar hazır mı
Hem büyükler hem çocuklar için. pastel ve guaj boyalar, jumbi neon ve çift uçlu keçeli kalemler hazır olsun! iyle süsleyecekler. Altı-on iki yaş grubu için. İstanbul Oyuncak Müzesi. Tel: 0216 359 45 50.
KİTAP
Marie Curie
Polonyalı yoksul bir genç kız. Okumak için Paris yollarına düşer. Çok iyi bir öğrencidir. Pierre Curie ile tanışır önce, sonra evlenir. Karı-koca, radyoaktiviteyi keşfeder. Arkasından Nobel Fizik Ödülü. Erkek egemen bir toplumda inatçı, bağımsız bir zekâ. Doğal olarak rahatsız ediyor.
Marie Curie / Bilgin mi, Bilimin Meryem Anası mı? Yazan: Françoise Balibar. YKY