Kaymakamın çifte mesaisi

AÅžKALE Kaymakamlığı’nın karşı kaldırımında ahaliyle çay sohbetindeyiz. Kaymakam Mustafa Özsoy lacivert takımı, beyaz gömleÄŸiyle makam aracına binip uzaklaşıyor.AÅŸkale’nin yerlisine soruyoruz:- Kaymakamla AKP Ä°lçe BaÅŸkanı arasındaki kavgada kim haklı?..- Kaymakam Bey!Zaten AKP’nin ilçede aldığı oy 2 bin 500... ‘Kaymakam gitmesin’ diye imza toplayanlar 6 bin kiÅŸi.MUHTAR AÄžIT YAKMIYORErzurum’daki ikiz depremin ilki, Küçükgeçit Köyü’nü yerle bir etti. Muhtar Mustafa Ateş’in yanında sessizce oturan genç delikanlının gözü sanki karşı dağın yamacındaki köy enkazına saplanmış. DHA muhabiri Turgay Ä°pek sebebini anlatıyor:- 2 çocuÄŸunu ve annesini kaybetti.Küçükgeçit acısını Abdülkadir AktaÅŸ gibi içine atıyor, ne ağıt duyuluyor, ne de ÅŸikáyet. Aksine gelen yardımlar ‘İhtiyacımız kalmadı’ diyerek geri çevriliyor veya komÅŸu köylere yönlendiriliyor. Muhtarın kızı Åžeyma, pazartesi günü ders başı yapacak. Köy, bir kilometre kadar uzakta kasım ayına kadar inÅŸa edilecek deprem konutlarında yeniden hayat bulacak.4 Ä°CRAATI, TEK KAVGASIErzurum-Ankara uçağında AÅŸkale Kaymakamı’na rastlıyoruz. Hastanedeki annesini ziyarete gittiÄŸini anlatıyor. Depremle ilgili gözlemlerimizi aktardığımızda, eliyle bol kemerini tutuyor, ‘10 günde 15 kilo verdim, ama yaraları sardık’ diyor. Genç kaymakamın deprem mesaisinden ÅŸikáyeti yok. Ama siyasi tacizden rahatsız, iktidar yanlısı gazetelerin yargısız infazına tepkili:- EÄŸer AKP benden resmen özür dilemezse 500 milyar liralık hakaret davası açacağım.Özsoy ile Ankara Havaalanı’nda vedalaşırken düşünüyoruz. AÅŸkale Kaymakamı rahat çalıştığı 2 yılda 1) Telefon faturası sahtekárlığını, 2) Ä°ki trilyonluk ihale vurgununu, 3) YeÅŸil kart skandalını ortaya çıkardı. 4) Depremde vatandaÅŸa ‘devlet babayı’ hatırlattı. Ancak son on gündür ikinci bir mesaisi daha var: Siyasi iktidarın yerel temsilcisiyle anlamsız, yersiz savaÅŸ. Hangi mesai daha kıymetli, karar sizin... Ancak AÅŸkaleliye sorarsanız diyor ki:- Rahat bırakın kaymakamı ki çalışsın.Ä°lk yardım 1.5 saatteDünya afet literatüründe, olay yerine altı saate kadar ulaÅŸmak baÅŸarı sayılıyor. Oysa Erzurum depreminde öncü haberleÅŸme ekipleri 45 dakikada afet bölgesine ulaÅŸtı, birbuçuk saatte yardım malzemeleri yetiÅŸti. Cenazeler daha gece bitmeden çıkartıldı, çadırlar aynı gece kuruldu. Bu baÅŸarı hikáyesinin mimarını sorduÄŸumuzda herkes aynı ismi verdi: Kızılay Åžube BaÅŸkanı Mithat Turgutcan.4x4 Hızlı okumaKıbrıs referandumunda dört olasılık var: Ä°ki evet, iki hayır, tarafların birisinin ‘evet’ diÄŸerinin ‘hayır’ demesi. Türkiye ve KKTC’de üzerinde en fazla durulan seçenek, Türk tarafının ‘evet’, Rumların ‘hayır’ oyu vermesi. Böylece hem statüko korunacak, hem de Türk tarafı baskı görmeyecek.Bu senaryonun ‘oyun teorisi’ açısından en kritik varsayımı belli: Rumlardan ‘hayır’ çıkma olasılığı arttıkça Türklerin ‘evet’ oyu yükselmeli. Çünkü, a) Rumların beÄŸenmediÄŸi planın Türk yanlısı olduÄŸu kanaati yaygınlaÅŸacak, b) ‘Nasıl olsa Rumlar hayır diyecek ve statüko deÄŸiÅŸmeyecek’ rehaveti yaÅŸanacak.Ne var ki Rum kesiminde siyasi itirazların gölgesinde kalan rakamlar bu senaryo ile çeliÅŸiyor. 27 Mayıs 2001 seçiminde yüzde 34 oy alan AKEL koÅŸullu ‘evet’ diyecek. Yine yüzde 34 oy toplayan DÄ°SÄ° de öyle. ‘Hayırcı’ Tasos Papadopulos’un partisi DÄ°KO’nun oy oranı ise sadece yüzde 16.4 ve azınlıkta.Rum kesiminde referandumdan kesinlikle ‘hayır’ çıkacağı senaryosuna baÄŸlı siyasi öngörüler ciddi risk taşıyor. Mevcut siyasi istatistikler Ada’nın her iki kesiminden ‘evet’ çıkması ihtimaline iÅŸaret ediyor. Özetle KKTC’de statükonun deÄŸiÅŸmeyeceÄŸine kesin iman edenler, 25 Nisan sabahı kalktıklarında ‘Eyvah, AB’ye girmiÅŸiz’ diyebilirler.Â