Katıldığım davetlerden para almıyorum
Güncelleme Tarihi:
Ayşe Kucuroğlu, beşinci bebeğini dünyaya getirir getirmez Hilton Dalaman’ın mönüsünü hazırlamaya gitti. Kendisiyle anneliği ve iş hayatını konuştuk. Tabii bir de katıldığı her davetten 9 bin TL aldığı iddiasını...
* Ayşe Kucuroğlu dendiğinde başına mutlaka ‘Başarılı iş kadını’ sıfatı da ekleniyor. Siz de kendinizi bu şekilde tanımlıyor musunuz?
- Kendimi başarılı olarak tanımlamıyorum. Söz konusu olan mesleğimse, ben bunu bir süreç olarak görüyorum. Ve bunun da çok kısa bir süreç olmadığını düşünüyorum. İşe iyi odaklanıyorum, yaptığım yanlışları elimine ediyorum. Doğrularımla devam ediyorum. Yol uzun.
* Başarının elbette ki sırrı çoktur ama siz ne şekilde tanımlarsınız kendi başarınızın sırrını?
- Başarının sırrı, hata yapmaktan korkmamak ve inatçı olmaktır. Başarılı olmaktan ziyade onaylanmak benim için önemlidir. Ama bir bir başarı kıstası söylemek gerekirse; yaptığım şeylerden, aldığım kararlardan çocuklarımın gurur duyması benim başarı kıstasımdır. Ben şu anda başarılı olup olmadığımı bilmiyorum ama hep bu var kafamda.
* Hep vardınız ama son yıllarda her davette, toplantıda, gazete ve dergide size rastlıyoruz. Bunun sebebi ne? Eskiden pek görünmeyi tercih etmiyor muydunuz? Ne oldu da biz sizi fark ettik?
- Bunu size sormak lazım, sizin nasıl fark ettiğinizi ben bilemem. Fark edilmek için bir çaba harcamıyorum. Arkadaşlarımla olmak, davetlere katılmak sosyal kişiliğime uyan bir şey. Gözükmek için yapmıyorum. Davetlerin tadını çıkarırım. Değer verdiğim insanların davetine giderim. İnsanları bir arada görmekten mutlu olurum.
ÇOCUK YAPMAK EĞLENCELİ
* İnsanları şoke ettiğiniz bir konu daha var; anneliğiniz! Beş tane çocuğunuz var. Sorum tuhaf olacak ama bu devirde sizin durum da biraz tuhaf. Neden bu kadar çok çocuk?
- Hayat boyu sıkılmaya zaman bulamamak için, gerçekten yaşadığımızı hissetmek için çocuk yapıyorum. Çünkü eğlenceli.
* Zor olmuyor mu hep hamile olmak? Yani “İncecik olayım, istediğim gibi giyineyim” dediğiniz zamanlar olmuyor mu?
- Yok, kafam orada olmuyor. Yine bildiğimi okuyorum. Tarzımdan çok uzaklaşmadan kocaman karnımı bir şeylere sokuşturuyorum. Sosyal hayatıma devam ediyorum. Şikayet etmiyorum. Kendimi terbiye etmişim. Kilolar gider. Gidiyor da. Önemli olan bunun da keyfine varmak. Zorluk hissedince bebeğe ayıp olur gibi geliyor. Karnımdayken en mutlu zaman. İnanır mısınız hamilelik özlenen bir şey!
* Eşiniz nasıl bir baba?
- Hep sınıfta var yazılan bir baba! Hep var, hiç devamsızlığı olmadı. Her an, her durumda içimizde.
* Çok çocuk aşkınızı artırdı mı, yoksa onlarla ilgilenmekten eşinize zaman ayıramadığınız oluyor mu?
- Valla artırdı. Taner’den beş tane yaptım! Hepsi ona benziyor. Buna bayılıyorum. Çok sevdim, sevgim şekil değiştirdi. Daha uysal, daha sakin oldu.
NEYSE Kİ KARŞI KOMŞUM ÇOCUKLARA BAYILIYOR
* Çok gürültülü bir ev mi sizinki?
- Dalga mı geçiyorsunuz! Karşı komşum Nail Keçili’ye sormalı. Neyse ki çocuklara bayılıyor. Tabii ki gürültülü bir ev, özellikle de 17:00-20:00 arası! Ama bunlar hayatın sesi.
* Her bebekte yeni bir şey mi öğreniyorsunuz, yoksa artık tecrübe sahibi olduğunuz için rahat mısınız?
- Evet, rahatım. Çünkü aynı şeyler. Sınıfta kalıp da aynı sınıfı okumak gibi, müfredat aynı! Fena da bir öğrenci değilim.
* Her bebek size neyi öğretti?
- Bir bebeğin doğumu, bir mucizenin gerçekleşmesi. Her seferinde biz bu mucizenin gerçekleştiğini gördük. Her bebekten sonra inancımız daha da arttı her şeye.
* Yaşlandığınızda nasıl bir aile geliyor gözünüzün önüne?
- Kalabalık, kalabalık, daha da kalabalık…
* Çocuklarınıza hayatla, aşkla ilgili vereceğiniz öğüt ne olacak ileride?
- Soru sormayı öğrensinler, birbirlerine bağlı olsunlar.
DEĞER VERDİĞİM KİŞİLERİN DAVETLERİNE GİDERİM
* Katıldığınız parti başına 9 bin TL aldığınız doğru mu?
- Hayır, doğru değil bu. Asla almadım, almam da. Ben değer verdiğim kişilerin davetlerine istediğim ve keyif aldığım için giderim. Davetlerin ve partilerin de keyfini çıkarırım.
KARDEŞLERİMİN YARDIMIYLA HER ŞEY YOLUNDA
* Bu kadar kalabalık bir ailede işlerinize kolaylıkla yetişebiliyor musunuz?
- Ben de çok kardeşliyim. Onların yardımıyla ve planlı olmakla yolunda gidiyor. Tabii çocuklar da yardımcı.
* Şimdi bir de Hilton Dalaman’ın mönüsü ellerinizde. Bu teklif nasıl geldi size ve nasıl belirlediniz mönüyü, nelere dikkat ettiniz?
- Harika bir işbirliği oldu. Yazları birkaç hafta çocuklarla burada geçiriyorduk. Bu sene Selma doğduktan sonraki tatil rotamız yine burası olacakken, bir de mutfağımı buraya taşımış oldum. Onlar misafirlerine iyi bir seçenek sundular, ben de uluslararası birçok kişiye yemeklerimizi yediriyorum. Çok mutluluk verici.