Güncelleme Tarihi:
Elle, onun bir diğer özelliğini “9,5 Hafta” filmine gönderme yapan prodüksiyonla ortaya çıkardı: Müthiş bir seksapeli var!
Kate Hudson bir Hollywood yıldızı. Ancak asla şımarık bir prenses değil. Çocuğunu tek başına büyüten bir anne, hakkında çıkan dedikodularla baş etmeye çalışan genç bir kadın, tüm sorulara ve zorluklara zarafet ve o meşhur Goldie gülüşü ile cevap veren biri. “9,5 Hafta” filmine gönderme yapan Elle dergisinin çekimi Kate’in bir diğer özelliğini, tartışılmaz seksapelini gözler önüne seriyor!
Beş yaşındaki oğlu Ryder’ın babası olan Black Crowes solisti Chris Robinson’dan boşanmasının üzerinden tam bir yıl iki gün geçen Kate Hudson, söyleşi için buluştuğumuzda muhteşem görünüyor. Hayatının kendisini en enerjik, en çekici hissettiği döneminde. Robinson’dan ayrıldıktan sonra Kate, Dax Shepard, Lance Armstrong ve Owen Wilson ile beraber olmuştu. En olaylı ilişkisini Wilson ile yaşadı. Bir yıla yakın çıktılar. Owen Wilson bundan kısa bir süre sonra intihara kalkıştı.
Hudson “Aşık olmayı seviyorum” diyor. (Bu görüşmemizden birkaç hafta sonra basında, Jason Statham ile ciddi bir flört yaşadığı ve hatta bir kadın model ile fazlasıyla yakınlaştığı dedikoduları çıkıyor.) Hudson ise tek başına olmanın muhteşem bir şey olduğunu iddia ediyor. Bunun bilinçli bir tercih olup olmadığını soruyorum. “Evet öyle, ancak bunun uzun süreceğine dair garanti veremem” diye de ekliyor.
Flörtöz olması bir kenara, Hudson ciddi beraberliklerden yana. “Sadece flört edip erkeklerle öylesine çıkan kızlara hep şaşırmışımdır. Öyleleri size gelip “Birileri var mı? Beni tanıştırsana,” demekten çekinmezler. Bu hiç bana göre değil.” Gerçi birkaç defa arkadaşlarının aklına uyup onların ayarladıkları erkeklerle buluşmayı kabul etmiş ama... “O kadar çok berbat randevum oldu ki... Bir defasında buluşma o kadar sıkıcı geçiyordu ki oradan kalkıp gitmeyi tercih ettim. Adamın boşu boşuna akşam yemeği parası vermesini istemedim. Böyle durumlarda en iyisi ‘tanıştığımıza memnun oldum’ deyip çekip gitmek. Ardından bunu ayarlayan arkadaşımı arayıp ‘Tanrı aşkına, bu adamla harika bir gece geçireceğime gerçekten inandın mı!’ diye sitem ederim.”
30’UNDA BOŞANMIŞ BİR KADIN
Hudson bu konu ile ilgili fikirlerini açıklamaya devam ediyor. “Anne olmak bir kişinin sizin için doğru insan olup olmadığını kısa sürede anlamanıza yarıyor. Bu kısmen iyi, gereksiz bazı saçmalıkları yaşamanızı, geri dönüp baktığınızda bu kişi ile ne işim varmış demenizi önlüyor.”
Demek romantik durumlar söz konusu olduğunda bazı şeyleri sorgulamak, iki defa düşünmek durumunda hissediyor. Ancak mesele ev ve mutfak işleri olunca, karar verirken hiç tereddüt etmiyor. Evdeki yardımcısına, parti için düşünülen yemeklerin malzemesini ve pişirilme usullerini en ince detayına kadar izah ediyor. Bu tavrı ile Martha Stewart’a taş çıkarır! Bir Hollywood yıldızından çok, titiz bir ev hanımını andırıyor. Ortaya bir Hudson paradoksu çıkıyor! Kendisine birçok farklı etiketi yakıştırmak mümkün: Hollywood yıldızı, rock’n’roll (eski) eşi, yalnız anne, 30’undan önce boşanmış bir kadın... Hepsi de onu anlatıyor ancak hiçbiri birbiri ile ne çelişiyor ne de onu kısıtlıyor. Ayakları yere basan bir hippi kızı, doğum öncesi vücuduna sahip iyi bir anne, mutfak işlerinden anlayan başarılı bir oyuncu... Yine de Kate Hudson az önce sıralanan etiketlerin toplamından kesinlikle çok daha muhteşem bir varlık.
EN ÇOK PAPARAZZİLERE SİNİR OLUYORUM
En çok neye sinirlendiğini soruyorum. Cevabı “paparazziler” oluyor! “Sınırları çoktan aştılar. Ancak eninde sonunda gümleyecekler. Birlik olup inşa ettikleri kumdan kule elbet yıkılacak!” diye kehanette bulunuyor. “Nezaketten çok uzaklar. Siz çocuğunuzu okula bırakırken (okulun) bahçesine girip fotoğraf çekmeye çalıştıklarında onları gerçekten tokatlamak istiyorsunuz.”
Hudson’un Goldie Hawn’un menajerliğini de yapan babası Meyer, onun arkadaşlık ilişkilerine çok önem verdiğini, çok korumacı, derdini iki saniyede dile getiren bir insan olduğunu söylüyor. “Bir şeylerden rahatsız olursa bunu hemen kelimelere döker. ”
Kate Hudson’a göre, başarılı oldunuz mu, insanlar size yüklenmeye bayılır. Kate bununla ilgili bir de babasının anısını anlatıyor: “Bir defasında babama, Mike Wallace ‘Sizce sekiz ev sahibi olmak biraz abartı değil mi?’ diye sormuştu. Babam da ‘Kıçımdan terler akarak kazandıklarım için özür dilememi beklemiyorsunuz, öyle değil mi?’ cevabını vermişti.”