Ali DAĞLAR
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2008 00:00
Türk Hukuk Sitesi’nde açılan en garip müvekkil soruları tartışmasına avukatlardan anektod yağıyor. Moderatörün lakabı ’Site mübaşiri’. Karşılaşılan ilginç müvekkiller arasında karımı nasıl öldürsem az ceza alırım diye danışan da var, sağlık karnesiyle avukattan bedava hizmet alacağını sanan teyze de, kısmetini kapayan büyücüleri dava etmek isteyen kadın da. Ama en güzeli, kalpazana 20 lirasını kaptıran avukatınki!
KALPAZAN, AVUKATI BÖYLE ÇARPTI
Daha 4 saat önce tabelaya bakan bir kişi geldi. Ücret karşılığında bir konu danışmak istediğini söyledi. Danıştı, çıkarken teşekkür etti, borcum ne kadar, dedi. Nezaket dolu şahsa ücret almayacağımı söyledim ancak kabul etmedi, ödemek için ısrar etti. Peki 100 lira olur, dedim. 80 olmaz mı, dedi. 100 verdi, para üstü olarak 20 lira geri verdim. Adam çıktı gitti, arkasından ne garip adam dedim, herşeye rağmen emeğimi gördü, karşılıksız bırakmadı diye düşünürken büronun altındaki büfeden sigara alayım dedim. Tanıdık büfeci, avukat bey kusura bakmayın ama bu para sahte, dedi. Dolandırıldım, çok garip. Günü siftahsız kapattım diye düşünürken eksi 20’deyim. Olayın en garip yanı şu: Adamın oğlu yurtdışında sahte parayla yakalanmış, ne yapılabilir diye danışmıştı. (Av. Selim Balku)
KISMETİMİ KAPATTILAR BÜYÜYÜ BOZUN!
Baro kadın hakları merkezinde gönüllü olarak mağdur kadın başvurularını alıyordum. Odaya gayet hoş, bakımlı bir hanım girdi. Hoşgeldiniz nasıl yardımcı olabilirim, dedim. Oturdu ve başladı anlatmaya: Avukat hanım, benim kısmetim kapalı ama öyle kendiliğinden kapanmadı, kapattılar kısmetimi. Sizden ricam bana büyü yapan bu şahısları savcılığa vermeniz ve ceza almalarını sağlayıp ayrıca büyüyü bozmanızdır. Çok şaşırdım. Kendisine böyle bir yardımımızın olamayacağını ama isterse uzman psikologlarla sohbet edebilecek koşulları sağlayabileceğimizi söyledim. Bunu söylememle beraber kadın bağırmaya başladı: Tanrımmmm, avukata da büyü yapmışlar. Ne olur avukat hanım bari sen büyünün etkisinde kalma bana yardım et! Hayatımda bu kadar ürperdiğimi hatırlamıyorum. (Av. Semire Nergiz Toz)
KARIMI NASIL ÖLDÜRSEM DAHA AZ CEZA ALIRIM?
Tabelayı görüp zili çalan biri, "Avukat Bey çok önemli bir konuda danışacaktım" dedi, koltuğa oturdu. "Avukat Bey, ben kamyoncuyum. Haftanın çoğu günü şehir dışındayım. Karımın beni aldattığı yönünde çok büyük şüphelerim var, karımı öldürücem. Namusumu temizleyecem. Acaba nasil öldürürsem daha az ceza alırım?" diye sordu. İple boğabilirsin, bıçak-silahla öldürebilirsin, ilaç verebilirsin ama bence en iyisi boşanma davası açman dedim. Bu tür olaylara bakmıyorum diyerek bürodan çıkardım. (Av. Mehmet Ali)
BENİMLE EVLENİR MİSİN?
Bir aile şirketinin ortaklarından ve şirket yetkilisi olan biri, şirket vekilliği için benimle görüşmek üzere telefonla randevu aldı. Geldiğinde ortak tanıdıklarımız olduğunu, kendisinin uzun yıllar benimle ortaklık kurmak istediğini, aynı zamanda da şirketin hukuki danışmanı olmamı rica ettiğinde, ortaklıktan kastının ne olduğunu sordum. Soruma soruyla cevap geldi: Benimle evlenir misiniz? (Av. E. Erdem)
YAŞ TESPİTİ İÇİN ÇOCUĞUN DİŞLERİNE BAKAN AVUKAT
Yaşı küçüklere avukat bulundurma zorunluluğunun getirildiği ilk yıllarda, bizim meslek büyüklerinden bir meslektaşımızı adliyede bulmuşlar. Bir yaşı küçük var, girebilir misiniz, demişler. Bizim meslektaş girmiş duruşmaya, gitmiş yaşı küçük sanığın yanına, ağzını aç demiş, çocuk ağzını açmış, çocuğun dişlerine bakmış herhalde, hakime, "Evet efendim yaşı küçük" demiş, çıkmış duruşma salondan. Meslektaşımız, o zamanki CMUK’un ilgili maddesinden haberi olmadığı için, sanığın yaşının tespiti için kendisini çağırdıklarını zannetmiş. (Fylozof)
6 SENEDE 260 SAYFA PUL
Bir müvekkilimizin yüklü meblağlı 6 bonosu vardı. İcra takibi yapılacak ama senetler üzerindeki damga vergisi ödenmemiş. 2003 Nisan ayına ait. Yani Ağustos 2003’te gelen uygulamaya yetişilememiş. Vergi dairesinde işimizi halledemedik. 2003’e ait tam 260 sayfa pulu 6 bonoya yapıştırıp ekledik. İcra müdürlüğünde deli muamelesi yaptıkları yetmezmiş gibi, müvekkil de "nasıl olmuş bu yani şimdi, ben böyle saçma şey görmedim" diyerek yaygarayı kopardı. Ödeseydin zamanında vergini, demeyi çok isterdim.
KOCAM 190’DAN FAZLA HIZ YAPMASIN
Anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanıyordu. Çocukların velayetinin anneye bırakılacağı yazıldıktan sonra, babanın çocukları aldığında arabayla 190 km. hızla gitmeyeceğini taahhüt etmesi istendi. (Av. Suat Ergin)
KİMLİĞİMİN FOTOKOPİSİ HÜKÜMSÜZDÜR
Aklına takılmış müvekkilin, "Kimlik fotokopisini kaybettim, hükümsüzdür diye ilan verebilir miyim?" diye. "Bence vermem gerekir" dedi, tartıştık, sonunda tamam abi sen ver dedim. (Av. Faruk)
DEİVİD’İN GOLÜ HUKUKİ Mİ
Müvekkillerimizden biri Fener-Chelsea maçının hukuki durumunu sordu. Deivid ilk golü atacak diye iddaa oynamış kendisi. Hakikaten Deivid ilk golü attı ama kendi kalesine. Kazanmış mı kaybetmiş mi? (Av. Serhat Çetin)
BENİ KAÇIR, PARASINI YAZLIKTAN ÇAL
Bir müvekkilim, kendisini cezaevinden kaçırmamı, kaçırma ücretini ise kilitli yazlığına camı kırarak girip almamı önermişti. Hangi birini daha önce reddetmeliyim diye usul-esas tartışması yaşadım bir an... (Barbhax)
SAĞLIK KARNESİYLE AVUKAT TUTMA
Yaşlı bir teyze gelip derdini uzun uzun anlattı, sonra konu ücrete gelince çantasından sağlık karnesini çıkardı. Olmayacağına o kadar şaşırdı ki; mahallesindeki sağlık ocağına danışmaya gitti. (Av. Pınar)
BENİ KARIMDAN KURTARIN
Daha stajımın ilk günleri. Büroya çok şık bir takım elbiseyle ve çok ciddi duruşlu bir adam geldi. İçeri girer girmez hıçkırıklarla ağlamaya başladı: Karım beni dövüyor, beni bu kadından kurtarın! (Nabucadnazer)