Kardeşinin kliniğini o yaşatıyor
Güncelleme Tarihi:
Ayça BARUT
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2004 01:04
Op. Dr. Seval Taşdemir, Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Taşdemir, Ferti-Jin’in kurucusu olan kardeşi Murat Taşdemir ve eşi Işık Taşdemir’in trafik kazasında vefat etmesiyle tüp bebek merkezinin sorumluluğunu üstlenmiş. Taşdemir çiftinin çocuklarından Tuna’yla da Seval Taşdemir ilgileniyor.
Doktor olmak çocukluk hayaliniz miydi?
Çocukken ‘Ne olacaksın?’ diye sorulduğunda doktor diye cevap verdiğimi hatırlıyorum. O zamanlar doktor olmak modaydı ondan mı söylüyordum, yoksa gerçekten çok mu istiyordum bilmiyorum.
Kadın doğum uzmanlığına da o yıllarda mı karar verdiniz?
Mecburi hizmetimi ben doğumevinde yaptım. Doğumevinde çalışırken kadın doğumu sevdim. Kadın doğumun bir yelpazesi hastalık değil de, heyecanlı bir bekleyiş ve sonunda çok güzel bir bebeğe kavuşmak. O yönden beni cezbetti.
Tüp bebek eğitimi almaya nasıl yöneldiniz?
Kardeşim Murat, tüp bebek eğitimini yurtdışında almıştı, ben onun çalışmalarını gördüm. İnsanları yıllarca mücadele verdikleri ve özlemle bekledikleri bebeklerine kavuşturabiliyorsunuz. Bir de daha matematiksel geliyor. Bir problem var ve tık tık problemi çözüyorsunuz, sonuca gidiyorsunuz. Ben Murat’ın çalışmalarının sonuçlarını görünce tüp bebek eğitimi almaya karar verdim ve Ankara’ya gidip GATA’da 6 ay tüp bebek eğitimi aldım. Çalıştığım hastanenin bünyesinde tüp bebek merkezi açıldı ve orada iki yıl çalıştım. Sonra da Murat’ın vefatıyla Ferti-Jin’e geldim.
Bugüne kadar kaç aileyi çocuk sahibi yaptınız?
Yüzlerce olmuştur.
Ailelerle dostluk kuruyorsunuz herhalde...
Kesinlikle. Kişiler yoğun psikolojik bunalım ve baskıda oluyor genelde. Bize gelen hasta 1-2 senedir değil, yıllardır çocuk sahibi olmak için uğraşıyor. Ailelerine anlatamadıkları şeyleri bize anlatıyorlar.
Çocuğa kavuşturduğunuz aileler de size kurtarıcı gözüyle bakıyordur...
‘Hayattaki en büyük özlemimize sizin sayenizde kavuştuk’ diye teşekkür ediyorlar. Birçoğu hakikaten çok vefalı çıkıyor ve çocuklarıyla bizi ziyaret ediyorlar sık sık.
Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Çok yoğun çalışıyorum. Eskiden düzenli olarak spor yapardım. Şu anda o kadar düzenli yapamıyorum, evdeki aletlerle çalışıyorum. Tenis oynamayı da çok seviyorum ama oynadığım dönemlerde bileğimi sakatlayıp ara veriyorum.
Yeğenlerinizden Tuna sizin yanınızda...
Tuna annem ve benle yaşıyor. Aramız çok iyi, beni annesi yerine koyuyor ve ‘Anne’ diyor. Anne ve babası gibi doktor olmamın ve klinikte çalışıyor olmamın bana düşkün olmasında etkili olduğunu düşünüyorum. Turkuaz yaz tatilinde bizimleydi, şimdi İzmir’de anneannesiyle.
10’uncu seneyi kutluyoruz
Ferti-Jin’in 10. senesini kutlayacağız. Bu klinik güzel sonuçlar aldığı zaman Murat ve Işık’ın çok daha mutlu olduğunu düşünüyorum. Burayı çok büyük emekle kurdular. Burada elde ettiğimiz sonuçları onlar da hissediyor, çocuklar da hissediyor. Hepimiz için manevi değeri olan bir yer Ferti-Jin.
Çocukken ‘Ne olacaksın?’ diye sorulduğunda doktor diye cevap verdiğimi hatırlıyorum. O zamanlar doktor olmak modaydı ondan mı söylüyordum, yoksa gerçekten çok mu istiyordum bilmiyorum.
Kadın doğum uzmanlığına da o yıllarda mı karar verdiniz?
Mecburi hizmetimi ben doğumevinde yaptım. Doğumevinde çalışırken kadın doğumu sevdim. Kadın doğumun bir yelpazesi hastalık değil de, heyecanlı bir bekleyiş ve sonunda çok güzel bir bebeğe kavuşmak. O yönden beni cezbetti.
Tüp bebek eğitimi almaya nasıl yöneldiniz?
Kardeşim Murat, tüp bebek eğitimini yurtdışında almıştı, ben onun çalışmalarını gördüm. İnsanları yıllarca mücadele verdikleri ve özlemle bekledikleri bebeklerine kavuşturabiliyorsunuz. Bir de daha matematiksel geliyor. Bir problem var ve tık tık problemi çözüyorsunuz, sonuca gidiyorsunuz. Ben Murat’ın çalışmalarının sonuçlarını görünce tüp bebek eğitimi almaya karar verdim ve Ankara’ya gidip GATA’da 6 ay tüp bebek eğitimi aldım. Çalıştığım hastanenin bünyesinde tüp bebek merkezi açıldı ve orada iki yıl çalıştım. Sonra da Murat’ın vefatıyla Ferti-Jin’e geldim.
Bugüne kadar kaç aileyi çocuk sahibi yaptınız?
Yüzlerce olmuştur.
Ailelerle dostluk kuruyorsunuz herhalde...
Kesinlikle. Kişiler yoğun psikolojik bunalım ve baskıda oluyor genelde. Bize gelen hasta 1-2 senedir değil, yıllardır çocuk sahibi olmak için uğraşıyor. Ailelerine anlatamadıkları şeyleri bize anlatıyorlar.
Çocuğa kavuşturduğunuz aileler de size kurtarıcı gözüyle bakıyordur...
‘Hayattaki en büyük özlemimize sizin sayenizde kavuştuk’ diye teşekkür ediyorlar. Birçoğu hakikaten çok vefalı çıkıyor ve çocuklarıyla bizi ziyaret ediyorlar sık sık.
Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Çok yoğun çalışıyorum. Eskiden düzenli olarak spor yapardım. Şu anda o kadar düzenli yapamıyorum, evdeki aletlerle çalışıyorum. Tenis oynamayı da çok seviyorum ama oynadığım dönemlerde bileğimi sakatlayıp ara veriyorum.
Yeğenlerinizden Tuna sizin yanınızda...
Tuna annem ve benle yaşıyor. Aramız çok iyi, beni annesi yerine koyuyor ve ‘Anne’ diyor. Anne ve babası gibi doktor olmamın ve klinikte çalışıyor olmamın bana düşkün olmasında etkili olduğunu düşünüyorum. Turkuaz yaz tatilinde bizimleydi, şimdi İzmir’de anneannesiyle.
10’uncu seneyi kutluyoruz
Ferti-Jin’in 10. senesini kutlayacağız. Bu klinik güzel sonuçlar aldığı zaman Murat ve Işık’ın çok daha mutlu olduğunu düşünüyorum. Burayı çok büyük emekle kurdular. Burada elde ettiğimiz sonuçları onlar da hissediyor, çocuklar da hissediyor. Hepimiz için manevi değeri olan bir yer Ferti-Jin.