Güncelleme Tarihi:
Büyük kardeş, aile içindeki saltanatı paylaşacağı küçük kardeşini genellikle kıskanır. Hatta içten içe gücünü kaybetme korkusu yaşar. Aslında haklıdır da. Çünkü kendisine daha önceden sunulan ilgiyi artık ailenin yeni üyesiyle paylaşmak zorunda kalır.
Acıbadem Maslak Hastanesi çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı Dr. Arzu Önal’ın verdiği bilgiye göre, anne-babasıyla özel bir ilişki geliştiren çocuğun tek derdi tüm ilgiyi üzerinde tutmak. Ancak, kardeşi doğmadan güzel şeyler olacağı ve onunla oynayabilecek bir arkadaş geleceği söylense de kardeşinin sürekli annesinin kucağında olması ve tüm bakımın anne tarafından sağlanması işleri değiştirebiliyor. Bunun sonucunda hevesle beklediği kardeşi birdenbire rakibi haline dönüşebiliyor.
Dr. Önal, “Kıskançlık duygusunun en büyük nedeni rekabet. Anne-babanın sevgisini kaybetme korkusu da yaşıyorlar” diyor. Anne-baba veya etrafındakiler “Sen artık büyüdün” veya “Onu korumalısın” gibi cümleleri sık tekrarlıyorsa, özellikle de kendini bu sorumluluğu almaya hazır hissetmeyen çocukta durum ters tepiyor. Çocuk bu sorumluluğun sadece kardeşinin mutlu olması ve onun korunması için olduğu şeklinde algılayabiliyor.
Sıklıkla sorulan “Kardeş ister misin?” sorusuna çocukların birçoğu tereddütsüz, “Hayır” diyor. Bu nedenle en baştan “İster misin?” sorusu yerine, yaşına uygun bir biçimde kardeşi olacağının anlatılması daha uygun. Kardeş geleceği haberi, büyük çocuk için hayatında çok büyük değişiklikler olacağı anlamını taşıyor. Dr. Önal, “Küçük çocuklarda hamile olduğunuzu çok erken haber vermeyin. Fakat başkalarından duymadan sizden duymasına özen gösterin” diyor.
HAZIRLAMAK İÇİN BUNLARI YAPIN
* Ultrasonografi randevularınızdan birkaçına onu da götürün.
* Karnınıza dokunmasına, kardeşinin tekmelemesini hissetmesine izin verin.
* Bebek alışverişine beraber gidin.
* Onun kıyafetlerinden kardeşe kullanılacaklar varsa birlikte seçip karar verin.
* Mümkünse doğum yapacağınız hastaneye önceden götürün. Hatta odanız belliyse bir resim ya da oyuncağını bırakabileceğini söyleyin.
* Siz hastanedeyken nerede kalacağını, kimin ona bakacağını ve diğer ayrıntıları doğum öncesinde paylaşın.
* Yenidoğan konusunda bilgilendirin. Kendi bebeklik fotoğraflarını göstererek nasıl büyüdüğünü konuşun.
* Yenidoğan bebeği olan dost ve akrabalarınıza ziyarete giderek neler olabileceğini önceden izlemesini sağlayın.
* Başka bir bebeği kucağınıza aldığınızı ve nasıl davrandığınızı deneyimlemesine izin verin. İlk tepkisi sert olabilir fakat bu tepkiyi başka bir bebekle aşmak size yardımcı olur.
* Odasını ya da karyolasını değiştirmeyi planlıyorsanız doğumdan olabildiğince erken yapın.
* Memeden kesme, tuvalet eğitimini tamamlama, emziği bırakma konusunda ısrarcı olmayın. Rutinini bozmamaya çalışın.
* Doğumdan sonra onunla nasıl ilgileneceğinizi ve özel zaman geçirmeye devam edeceğinizi anlatın.
* Hastaneye en az bir kere ziyarete gelmesine izin verin.
KÜÇÜK BÜYÜĞÜ KISKANIRSA
“Yaramazlık yapma, bak kardeşin ne kadar uslu. Her denileni yapıyor” gibi cümleler kurmayın. Bunun yerine “Aslında .... yapabileceğini biliyorum, birlikte denememizi ister misin?” gibi cümlelerle kıyaslamaya girmeden yönlendirilmeye çalışın. Oyuncaklarına bilerek zarar verme, söz dinlememe gibi olumsuz davranışlarına, yaşına ve yaptığı yanlış davranışına uygun bir şekilde cezalandırın. Olumlu davranışlarınıysa daha coşkulu karşılayın. Çocuklarla tek tek vakit geçirin, ailece birlikte olunan ve aidiyet hissini veren toplu aktiviteleri de hayata katın.