Güncelleme Tarihi:
Beşinci albümünüzü bir süre önce çıkardınız. Kimlerle çalıştınız bu albümde?
- Aranjeler üzerinde çok eski arkadaşım Okan Akı ile çalıştık. Erhan Bayrak da üç şarkımızı aranje etti. Bir de remiks şarkımız var, onu da Kıvanç K. yaptı.
Bu albümde master’larımıza çok özendik. Onlar Almanya’da yapıldı. Özetle; özel insanlarla çalışıldı ve çok özenildi. Şarkıların yedi tanesi size ait. Üretim süreci hayli yoğun geçmiş sizin için...
- Aslında çok bestem var, albüme daha fazlasını da koyabilirdim ama o kadar da egoist olmak istemedim. Başka lezzetlere de yer vermek istedim. Bu arada başkalarına da besteler vermeye devam ediyorum.
En son kimlere verdiniz?
- Levent Dörtel ve Petek Dinçöz’e... Nil Özalp’e de “Final” diye bir şarkı verdim. Bu arada onunla düet de yapacağız.
ARKADAŞLAR “SANAT MÜZİĞİ ALBÜMÜ YAP” DİYOR
Yaz aylarında çıkan albümler daha çok hareketli şarkılar içerir. Sizin albümünüzde ise slow şarkılar ağırlıkta. Neden böyle bir tercih yaptınız?
- Sadece slow değil, hareketli şarkılar da var albümümde. Ben müziğin hiçbir türüne karşı değilim. ‘Bakkal şarkısı’ da yapabilirim, çok güzel bir şarkı da. Zaten konservatuvarda opera okuyorum. Yeri gelir arya okurum, yeri gelir Türk sanat müziği söylerim. Bu albüm için de bir tane söyledim ayrıca...
Konserlerinizde ya da arkadaş ortamlarında da Türk sanat müziği eserleri söylüyor musunuz?
- Konserlerde söylemeyi tercih etmiyorum, çünkü enerjiyi düşürüyor. Arkadaş ortamlarında ise elime gitarımı alıp söylemeyi seviyorum. Zaten ben sanat müziğini dinlemeyi değil, söylemeyi seviyorum. Arkadaşlarım da “Neden bir Türk sanat müziği albümü yapmıyorsun?” diye soruyor. Ama ben zaten kendimi yeni yeni anlatmaya başladım insanlara. Kafalarda bir sürü farklı Tan var. Ne olduğum belli değil!
Neden böyle bir imaj oluştu sizce?
- Büyük ihtimalle benden ve ruh halimden kaynaklanıyor. Kararsız ve değişkenim ben... Bu yüzden kimisi çok seviyor, kimisi de hiç sevmiyor beni.
DALGALANDIMAMA DURULDUM
Bunu değiştirmek için ne yapıyorsunuz peki?
- Kendimi tanıtmak için bulabildiğim en iyi mecra, gazete röportajları...
Şimdiye kadar yanlış anlaşıldığınızı mı düşünüyorsunuz?
- Evet. Mesela bir dönem hızlı şarkılar yaptım. Sonra yaz ortasında slow bir şarkıyla karşılarına çıktım. Dört-beş sene sonra aynı tarzı tekrar ettirdim. Hani göle bir taş atarsınız dalgalanır, o dalgalar durulmadan başka bir taşla aynı dalgalanmayı yapamazsınız ya... Benim de o dalgalanmaların durulmasını beklemem lazımdı. Cover şarkılar yaptım, değişik şarkılar yaptım... Dalgalandım ama duruldum...
“İlk” için kendinizi en iyi ifade ettiğiniz albüm diyebilir miyiz?
- Daha iyisini yapana kadar kendimi en iyi anlattığım albüm budur, evet. Bu albüm benim miladım. Bundan sonrasındakiler çok daha iyi olacak.
BENİM KONSEPTİM AYRILIK
Şarkılarınızın teması hep ayrılık ve çekip gitmek üzerine. Neden diye sorsam?
- Benim genel konseptim herhalde ayrılık üzerine... Şöyle bir şey söyleyeyim sana; ilk albümümün ilk şarkısı “Rica Ederim”de 16 harf sonra ‘ayrılık’ diyorum, yeni albümdeki ilk şarkıda da 16 harf sonra yine ‘ayrılık’ diyorum... Ama bu mazoşistlik gibi anlaşılmasın. “Acı çekeyim de şarkı yazayım” gibi bir durum yok ortada. Ayrılık kimine göre hüzün, kimine göre özgürlük, kimine göre de bir başlangıç...
ÇANTA’YI İSTEDİLER KAYITSIZ KALAMADIM
“İlk” albümünüze Demet Akalın’a verdiğiniz “Çanta” isimli şarkıyı da koymuşsunuz. Bunun özel bir nedeni var mı?
- Ben o şarkıyı çok severek yaptım, Demet de güzel yorumladı. Ama arkadaşlarım ve dinleyicilerim benim de seslendirmemi çok istedi, kayıtsız kalamadım.