Kara kuru bir şeyim

Yüzünüzü neden gizliyorsunuz? Yüzgörümlüğü mü bekliyorsunuz?
- Hayır (Gülüyor). Fikir plak şirketimden çıktı. Bana da çok mantıklı geldi. Hayatımın birdenbire değişmesini istemedim. Önce insanların kulağı tatmin olsun, beni sesimle tanısınlar istedim. Eğer çok beğenilirse gidişata göre neler olacağına bakacağız!
İnsanlar beni eleştirecek diye korkuyorsanız, neden müzik yapıyorsunuz?
- Çok zor soruyorsunuz ama! Benim çevremde bu albümün çıkması hiç tutmasa bile yeterli bir başarı. Ama sizin çevreniz için öyle değil. Saat 12 olduğunda balkabağına dönüşmek istemiyorum.
Peki diyelim albüm tutmadı. Eski hayatınıza döndünüz. Yüzünüzün göründüğü bir albüm kapağınız bile yok. İnsanın içinde kalmaz mı?
- Öbür türlüsü emin olun daha acı olurdu benim için!
Ne zaman yüzünüzü göstereceksiniz?
- Bunu daha bilmiyorum. Ancak olumlu tepkiler geldiğinde ve tamamdır dediğimizde olabilir.
Sizi gördüklerinde bekledikleri gibi mi çıkacaksınız yoksa hayal kırıklığına mı uğrayacaklar?
- Bana yakışıklı denmez. Seksi bir adam da değilim. Ama çok çirkin de değilim herhalde. Düz ve sıradan biriyim. 1.70 boyunda, 55 kiloyum. Genelde kirli sakal bırakıyorum. Kara kuru bir şeyim işte! (Gülüyor).
Sizce yüzünü görenler ilk nerenize vurulacak?
- Valla şimdiye kadar kaşıma gözüme gelen kimse olmadı! Ben dürüst bir insanım. Yalanı sevmem. İnsanlar beni tanıdıkça sever. Görseli 10 numara bir adam da değilim.

MICHAEL JACKSON HAYRANIYIM

Şimdi inşaatta tam olarak ne yapıyorsunuz?
- Şefim. Her sabah saat 6.00’da kalkıyor, şantiyede 17.00’ye kadar çalışıyorum. Yeri geliyor, yükleri bile kendim taşıyorum. Özel hayatımda spor giyiniyorum ama şantiyede çamur ve toz olduğu için tulum giymek zorunda kalıyorum.
Ne kadar kazanıyorsunuz?
- Ayda bin-beş yüz lira arasında.
Eğer albüm tutar iyi para kazanırsanız yaptığınız evlerden birinde oturmak ister misiniz?
- Hayır. Ben kendi evimi yapacağım. Ama inşaatı hiçbir zaman bırakmayacağım.
Nasıl yani? Pop star olsanız da çalışacak mısınız?
- Evet abimle çalışırım. Ben artık inşaat olmadan yaşayamam!
Müziğiniz Michael Jackson’a benziyor. Bizim aklımıza inşaat denince daha arabesk müzik geliyor. Neler dinliyorsunuz çalışırken?
- Bu işin en zor yanı. En yakın arkadaşınız arabesk dinliyor. Ben koyu Michael Jackson hayranıyım. Danslarını yapamıyorum ama müziğine bayılıyorum.

MESLEĞİM VAR BEN İNŞAATÇIYIM

“Şarkılarımda doğru sözleri yazıyorum. İnsanlar da benimle aynı şeyleri hissediyorlarsa bu albüm alabilirler” diyor Ahmet Kasut Tokatlı. Çok küçük yaşlardan beri İzmir Urla’da yaşıyor. Babası tır şöförü, annesi ev kadını. Orta halli bir ailenin çocuğu. Dayıları müteahhit olduğu için küçük yaşlarda inşaatlarda çalışmaya başladı. Lise yıllarında müziğe merak saldı. İlk bestesini çok aşık olduğu ve hala beraber olduğu kız arkadaşı için yaptı. Liseyi bitirdikten sonra “Nasıl olsa mesleğim var, ben inşaatçıyım” diyerek Açık Öğretim Fakültesi’ne kaydoldu. Ama müzikle bağını koparmadı. İşten çıkınca eve gidip sabahlara kadar müzikle uğraşıyordu.
Sonunda yaptığı besteleri kaydetmeye karar verdi. Çevresindekilerin önerisiyle kayıt için Dokuz Eylül Üniversitesi stüdyosuna gitti. Ve hayatını değiştiren adam, müzik direktörü Mert Ali İçelli’yle tanıştı. Şarkılarını dinletti. İnşaatta kaldığı bir gün hiç beklemediği o telefonu aldı. İçelli bestelerini Soner Sarıkabadayı’ya dinletmişti. İstanbul’a geldi ve albüm için çalışmalara başladı. Ortaya ‘Tuzak’ isimli single çıktı. Albümde şarkının iki farklı versiyonu var.