Kar gibi aydınlık markasıyla olumsuzluklara HAYIR diyor

Güncelleme Tarihi:

Kar gibi aydınlık markasıyla olumsuzluklara HAYIR diyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2011 00:00

Adı Nejla Güvenç olsa da herkes onu Nej diye tanıyor. İsminin kısa versiyonu olan bu kelime Fransızca da ‘kar’, İsveççe’de ‘hayır’ anlamına geliyor. Kar gibi aydınlık ve olumsuzluklara hayır diyen bir marka yaratmak istediği için bu ismi seçti. 2002’den bu yana bir yandan Nej’i var ediyor diğer yandan da Hugo Boss, Zara, Pierre Cardin, Gap ve Nike için tasarım yapıyor. Bu yıl ‘Türkiye Kadın Girişimciler’ yarışmasında 5 bin 600 aday arasında ‘Gelecek Vaat eden Kadın Girişimci’ dalında ikinci oldu

‘Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimci’ alanında ödül almanın sizin için anlamı nedir?
- Garanti Bankası, Ekonomist dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGIDER) işbirliğiyle 2011’de beşincisi düzenlenen ‘Türkiye Kadın Girişimci’ yarışmasında 5 bin 600 aday arasında ‘Gelecek Vaat eden Kadın Girişimci’ dalında finale kalıp ikinci oldum. İlk defa bir moda tasarımcısı finale kalıyor. Bu da Türkiye’de modanın kat ettiği yolu, meslek olarak tasarımcılığın yükselişini doğruluyor. Bu derece, önce bir birey sonra bir kadın ve en önemlisi bir moda tasarımcısı olarak yaşadığım en büyük onurlardan... Benim için büyük bir motivasyon...

Nej markası işinizin sadece bir kısmı. Aynı zamanda çok yoğun bir biçimde moda danışmanlığı yapıyorsunuz...
- Evet. Hugo Boss, Massimo Dutti, Zara, Pierre Cardin, Gap, Nike, Banana Republic, Rogan, Iro ve Gloria Estelles gibi markalara tasarım desteği veriyorum. Yani bu markaların koleksiyonlarında Nejla Güvenç imzası yer alıyor. Aynı zamanda Nergis Holding bünyesindeki Yeşim Tekstil ile ve Sun holding bünyesindeki Jimmy Key’le de işbirliğimiz sürüyor.

HİNDİSTAN CEVİZİNDEN KUMAŞ
/images/100/0x0/55eaaf09f018fbb8f8901a4d


Nej deyince akla gelen ilk iki şey organik ve teknolojik tasarımlar. Bu ikisine ilgi duymak mesleki bir zorunluluk mu?

- Hem zorunluluk hem de sorumluluk. Organiği seçmek için sebep çok. Sentetik kumaşları hiç sevmiyorum. Vücutla bütünlük sağlayamayan, nefes aldırmayan materyalleri bedene ve dünyaya zarar verdiğini bile bile kullanmayı anlamsız buluyorum. 21. yüzyılda insanların doğada yaptığı tahribat artık gözle görünür boyutta. Toprağın, denizlerin, havanın kirliliği, küresel ısınma, doğal kaynakların hızlı ve yüksek miktardaki tüketimi pek çok ekosistemi derinden sarsıyor. Bu durum üretici ve tüketicileri çözüm arama durumunda bırakıyor; doğadaki izimizi minimuma indirme yolları aranıyor. Dolayısıyla organik kumaşlar hem üretim açısından etik ve doğa dostu, hem de gelecek nesillere bırakılabilecek daha iyi bir dünyayı temsil ediyor. Çevre dostu giyimin zamanla yaşam tarzı olarak benimseneceğine inanıyorum. Doğal ipliklerden elde edilen ürünlerin özelliği dayanıklı, hijyenik, antibakteriyel ve serinletici olmaları. Kumaşların doğallığı ve yumuşak dokusu rahat hissetmenizi sağlıyor. Organik giyinmek adına tek alternatifimiz artık yün, keten ve pamuk değil. Pamuk kaynakları zaten artık yeterli değil. Farklı doğal lifler gözden geçiriliyor: Bambu, viskon/modal, amikor tensel, muz, Hindistan cevizi ve ananas gibi...

Nej markası dünyada kaç noktada satıyor?
- Paris, Uzes, Laval, Mainz, Milano, Mantove, Lugano, Port, Shewsburry, Tel Aviv ve İstanbul’da.

Kişiye özel tasarım konusunda ne kadar yoğunsunuz?
- Kişiye özel tasarımları konseptleriyle değerlendiriyorum. Film ve klip gibi projelerde yer almayı tercih ediyorum.

SEKSİLİK GÖZÜ DEĞİL BEYNİ UYARMAKTIR

Bir kadını seksi göstermek ne kadar umurunuzda? Bunun için özel bir şey yapıyor musunuz?

- Nej kadını seksidir ama bence seksilik gözü değil beyni uyarmaktır. Kadın önce kendini sevmeli, anlamalı ki o enerjiyi yansıtabilsin. ‘Seksi’ olmak bir duygudur, üzerinize giyemezsiniz ancak yansıtabilirsiniz. Bazen bir hareket, bazen bir duruştur bizi seksi yapan. Ama kıyafetimiz bu duruşu desteklemelidir mutlaka.

Herkes ismiyle soyadıyla marka olurken siz niye kısa ve öz Nej dediniz kendinize? Ve galiba artık yakın çevrenizde kimse size Nejla demiyor?
- Hayatımda önemli yeri olan biri bana bir gün Nej dedi. Sonra diğer arkadaşlarım da demeye başladı. Markamı oluştururken Nej’in Fransızca ‘kar’ anlamına geldiğini, İsveççe’de ‘hayır’ olduğunu fark ettim. Evrenseldi, yeniden doğuşumu temsil ediyordu. Bu marka ‘kar’ gibi aydınlık olsun ve olumsuzluklara ‘hayır’
/images/100/0x0/55eaaf09f018fbb8f8901a4f
desin istedim.

İLHAM KAYNAĞIM FİLOZOF HYPATIA

Nej 2011 İlkbahar-yaz koleksiyonuna ait bu fotoğrafları Kadın Eserleri Kütüphanesi’nde çektik. Çünkü koleksiyonun hikayesi Latincede ‘bitmeyen zaman’ anlamına gelen AEON’dan yola çıkıyor. Nejla Güvenç esin kaynağını şöyle anlatıyor: “Sonsuzluğu kendine felsefe edinen Helen döneminde İskenderiye’de yaşayan ilk kadın filozof ve İskenderiye Kütüphanesi’nin kurucusu Hypatia. Eğitim alan ve öğretim görevlisi ilk kadın. Koleksiyon renkleri; dönüşüme uğrayan yaşayan griler, kristalize şeker beyazlar, hipnotize edici bejler, güneşin büyülediği safran ve bakırlar, olmazsa olmaz siyah... Ve tutkunun kan kırmızısı! Formlarda; yaratıcılık, deneysellik, tarihsel estetik, modern ideoloji ve simetri. Matematiksel ve mimari yaklaşımlar, değişerek gelişen formlar, gizli ve muzip detaylar yer alıyor.”

HAKKIMDA HAZIRLANAN RAPOR AMERİKA’DA OKUTULUYOR

Amerika’da yürütülen ‘Dünyada 10 bin kadın girişimci’ projesinde, 2010’da Türkiye’den seçilen iki kadından biri oldum. Goldman Sachs tarafından desteklenen ve Harvard ile Pennsylvania üniversiteleri tarafından yürütülen proje kendi çabalarıyla fark yaratabilen girişimci kadınları örnek seçiyor. Pennsylvania Üniversitesi’nden bir öğretim görevlisi İstanbul’a geldi ve benimle 10 günlük bir söyleşi yaptı. Moda tasarım yolculuğum, Türkiye’de iş kadını olmak, dünyaya yayılmak gibi süreçler üzerine uzun sohbetler ettik. Hazırladığı rapor şu anda Harvard ve Pennsylvania Üniversiteleri’nde kullanılıyor.

BİRA KARŞILIĞI FUARA KATILDIM

Berlin Premium Fuarı’na kabul edilen ilk Türk markasıyım. DTM ve ITKIB teşvikleriyle katılmayı planlıyordum. Ancak daha önce hiçbir Türk markası yer almadığı için Premium fuarı teşvik listesinde yok. Yani teşvik alamadım. Başlamasına çok az vakit kala öğrendiğim için müracaatımı da iptal edemedim. Bir bütçe yaratmam şart oldu. Sponsor dosyası hazırlayıp teklifler götürsem de, 15 gün içinde kimseden dönüş alamadım. Bir tek Efes Pilsen Almanya pazarına girmeyi istediklerini, ödemeyi birayla yapabileceğini söyledi. Yetkilileri arayıp gerekli açıklamaları yaptım. Fuar sahibi teklifi kabul etti ve Efes Pilsen, Nej Berlin fuar sponsorluğunu ve Fashion Party sponsorluğunu üstlendi. Karşılığında fuar süresince satış yapan tek bira markası oldu. Yani bira ülkesi Almanya’da terecilere tere sattık.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!