Güncelleme Tarihi:
Kedileri sevmeyen kedinin hikayesini geçtiğimiz aralık ayında yazmıştım. Duyarsızlaştırma tedavisi işe yaradı. Başka bir kedinin varlığını hissettiği zaman dehşet saçan, yabancı kedilere ve bu kedilere dokunan insanlara vahşi bir kaplan gibi saldıran kedinin tedavisi tamamlanmak üzere.
HİKAYENİN BAŞI
Hikayenin başını, hiç okumayanlar ya da unatanlar için özetlemekte fayda var. Kasım ayının son haftasında, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ne getirilen kedinin sahibi, saldırgan davranışlarından şikayetçiydi. İlk bakışta kedi uysal görünüyordu. Ama muayene odasında bir kutunun içindeki diğer kediyi farkedince, o sakin kedi gitti, yerine sanki vahşi bir kaplan geldi.
Kedi önce bilinçsizce, diğer kedinin bulunduğu kutuya saldırdı. Ardından da, kutuyu oradan uzaklaştırmaya çalışan asistana. Ayakları yara bere içinde kalan asistan, odadan kaçarak kurtulabildi. Muayene odasında Doç. Dr. Tamer Dodurka, bir teknisyen ve kutudaki kedinin sahibi olan hanım kalmıştı. Kedi, birkaç saniye hepsine baktı ve diğer kedinin sahibi olan hanıma saldırdı. Kadıncağız, çareyi kaçmakta buldu. Kutudaki kediye hiç temas etmeyen Tamer Dodurka ve teknisyen saldırıdan kurtuldu.
Kedi, tedavi edilmek üzere, ön tarafı sağlam bir tel örgüyle örtülü kedi bölmesine konuldu ve anksiyolitik ilaçlarla tedavisine başlandı. Daha ilaçların etkisi başlamadan, görevli teknisyenlerden biri kimseye haber vermeden, acıdığı için yardım etmek istediği hasta bir sokak kedisini, problemli kedinin yattığı odadaki başka bir bölmeye koymuş. Ertesi sabah görevliler, zavallı sokak kedisinin parçalanmış cesediyle karşılaştılar.
TÜR İÇİ AGRESYON
Doç. Dr. Tamer Dodurka, teşhisi kolay koyduklarını söylüyor: ‘‘Davranışlarına bakıldığında, kedideki problem tür içi ve beraberindeki insana yönelik agresyondu.’’
Peki bu agresyonu doğuran faktör neydi? Bu sevimli kedi, kendi türüne karşı neden bu kadar düşmanca davranıyordu?
Pek çok sebebi olabilirdi. Onun da teşhisi koymakta gecikmediler. Gözlemlere göre, diğer kedilere bu kadar saldırgan davranmasının nedeni onlardan korkmasıydı.
KORKUYU SAVMANIN YOLU
‘‘Tabiatta doğal agresyonun en önemli nedenlerinden biri de korkudur’’ diyor Doç. Dr. Tamer Dodurka. ‘‘Bu korku, kendini güvene almak suretiyle giderilir. Rakibini caydırarak kaçırmak, ya da öldürerek yok etmek, kendini sağlama almanın en radikal yöntemidir.’’
Kedinin sahibiyle konuştuklarında, bu problemin, kısırlaştırma ameliyatı sonrasında ortaya çıktığını öğrenmişler. Bu bilginin, koydukları teşhisi teyid ettiğini söyleyen Dodurka açıklamalarını sürdürüyor:
‘‘Çünkü, kısırlaştırma ile vücutta üretimi büyük ölçüde engellenen testesteron hormonu, hayvanları liderlik için güdüleyen bir hormondur. Eksikliği durumunda, hayvanlarda kendine güven duygusu azalabilir. İşin kötü yanı, kısırlaştırmanın bu sonucu verip vermeyeceğini önceden kestirmek de son derece de zordur.’’
Davranış bozuklukları tedavisinde hedefin sadece görünen davranışlar değil, bu davranışlara neden olan faktörleri ortadan kaldırmak olduğunu olduğunu vurguluyor Tamer Dodurka. Bu faktörlerin etkisi devam ettiği müddetçe tedaviye başarı sansı tanımıyor.
DUYARSIZLAŞTIRMA TEDAVİSİ
Kedinin, kendi türüne karşı duyduğu korkuyu yenmesi için anksiyolitik ilaç tedavisinin yanısıra 'Duyarsızlaştırma' denilen psikolojik tedavi yöntemlerinden biri uygulandı. Bu amaçla, bir ay boyunca her sabah, maması verilmeden önce, karnı aç olan kediye, uzak mesafeden başka bir kedi gösterildi. Aynı anda kediye çok sevdiği bir mama verildi. Yabancı kediyi, uzak mesafede olduğu için umursamayan hasta kedi, mamasını zevkle yedi. Gün geçtikce mesafe azaltıldı. Ve arada, sadece demir parmaklıkların bulunduğu bölme kaldı. Hasta kedi, yine yabancı kediyi umursamayarak, parmaklıklardan patisini uzatıp, mamayı kendisine çekmeye çalıştı.
Aradaki bölme kaldırıldığında, önündeki mamayı korumak amacıyla biraz tıslamaktan başka tepki göstermez olmuştu yabancı kediye. Hastaneye ilk geldiğinde, muayene odasındaki kutuda sakin sakin duran yabancı kediye saldıran, başka bir bölmede duran kediyi öldürmek için telleri parçalayan kedi, mamasını korumak için, her kedi için normal sayılacak tepkiler veren bir kediye dönüştü.
Doç. Dr. Tamer Dodurka, çok basit bir temele dayanan duyarsızlatırma tedavisi bakın nasıl anlatıyor:
‘‘Saldırganlık, vücuttaki sempatik sinir sisteminin bir faaliyetidir. Bunun tam aksi çalışan sistem ise parasempatik sinir sistemidir. Bu sistem gıdayla aktive olur. Hastamıza uzak mesafelerden kedi gösterip, parasempatiyi aktivite ettik. Tekrarlar sonucu hastamız, her kedi gördüğünden sonra mama geleceğine şartlandı. Yani, başka bir kedi görünce ağzı sulanır hale geldi. Kedi görmekten hoşlanmaya başladı.’’