Pınar YILMAZERLER
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2005 01:26
Özcan Deniz, ‘Yaptığım işler sayesinde herkese koca bir kapı açtım. Şarkıcılıktan oyunculuğa geçmek isteyenler o alanda rahatça dans ediyor şimdi!’ diyor.
Ozcan Deniz istediği aşkı yaşama şansına sahip değil’ diye düşünecek olursak, ‘Haziran Gecesi’nde Baran’a hayat vererek, kendi istediğiniz şeyleri ona yaşatıyor olabilir misiniz?
Hepimizin hayatında eksik olan şey; tutku! Şu anı yaşarken, hayatımıza tutkuyu yerleştiremiyoruz. Belki bu anlamda Baran’a özeniyor olabilirim. Baran’da da, Seymen’de de tutku hep vardı. Şartlar ne olursa olsun tutkularını, aşklarını hiç kaybetmediler. Ama bunun dışında Baran’ın yaşadıklarını yaşamak istemem. Allah korusun! Tutku eksikliğine rağmen kendi hayatımla ilgili bir sıkıntım yok. Şimdi çalışmayacağız da ne zaman çalışacağız?
- Hiç kaçırdığınız fırsat oldu mu?
Hayır olmadı. Aksine hiçbir fırsatı kaçırmadığım için şu an buradayım. Fırsatları iyi değerlendiririm. Sezgilerim kuvvetlidir. Bir işe baktığımda; bana oradan bir şey var mı, yok mu hemen anlarım.
- Hayatınız boyunca hep böyle mi oldu?
Evet. Tamamen hislerle alakalı bir şey bu. Mesela; ‘Asmalı Konak’ senaryosu bana geldiğinde rolün teklif edildiği ilk kişi ben değildim. Bir çok star; ‘Ne işimiz var Amerika’da?’, ‘Bu dizi tutmaz’, ‘Modern roller varken ağayı mı canlandıracağım?’, ‘Gidip Ürgüp’te mi yaşayacağım?’ gibi nedenlerle oynamayı reddetmiş. Bu proje bana geldiğinde, birçok insanın reddettiği şeyler, benim kabul etmemde büyük etken oldu.
- Anneniz hálá nelere kızar?
İstikrarlı bir ilişki yaşayamadığım için kızar. Yardımcı olmayı çok arzular ama getirdiği adayları da ben beğenmem!
Ben cesur bir insanım
Kendi filmimi çekmek istiyorum. Korkar da çekemezsem bir anda dört yıllık kariyer planım altüst olur. Asmalı Konak’tan hemen sonra ‘Haziran Gecesi’ne bulaşmak herkesin harcı değildi. Seymen’in hayali daha sıcakken, Baran’la çıktım ortaya. Bir de kendim yazıyorum. Bu büyük delilik.
İnsanın kendine inanması gerek. Türkiye’de kendine inanan insan az. Çünkü yanlarında şakşakçılarla yola çıkmayı seviyorlar. Benim böyle bir problemim yok.
Aşkın Dağlarda Gezer dizisi için dört yıl boyunca yapımcı aradım. Bana; ‘Biz seni genç kızlara pazarlıyoruz, niye sana karaları giydirip, bıyık bıraktırayım?’ dediler. Zar zor ikna ettim, denedik. Büyük gol oldu!
Böylece herkese koca bir kapı açıldı. Şarkıcılıktan oyunculuğa geçmek isteyen bir çok arkadaşım o alanda rahatça dans ediyor şimdi! ‘Özcan Deniz denedi ve insanlar kabullendi, alıştı’ diyorlar. Bunun için cesaret gerekiyor ve ben de cesur bir insanım!
AJANDA
28 HAZİRAN
Anadolu’nun müziğini, dansını, rengini yansıtan Anadolu Ateşi, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda...
30 HAZİRAN
Ata Demirer’in komik tiplerini izlemeye ne dersin? Cevabın ‘Evet’ ise hemen Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nun yolunu tut!
UTANDIRAN ANLAR
AVA GİDEN AVLANIR
Bir gün arkadaşlarımla hoşlandığım çocuğu takip ediyorduk. O da bunun farkındaydı. Birden ortadan kayboluverdi! Biz de ‘Büyük ihtimalle dershaneye girmişlerdir’ diye oraya daldık. Bir de ne görelim; o ve arkadaşları merdivenlere yayılmış bizi bekliyor! Çok kötü sırıtıyorlardı. Hemen onlara; ‘Biz size gelmedik’ dedim. En son gelen arkadaşım ortamı görünce neredeyse düşüyordu. O anki gülümsemelerini hayatım boyunca unutmayacağım. Gençlik ateşi, 13