Kapı önünde ÅŸenlik var

Güncelleme Tarihi:

Kapı önünde şenlik var
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 03, 2002 00:00

Türk gençliÄŸinin rüyalarını süsleyen (anketler öyle diyor) Laila ve Reina gibi mekanların önünde sotaya yatacak ve izlenimlerimizi yazacaktık. O mekanlardaki kapı önünde hep bir hengáme olduÄŸunu duyardık ama bu kez vazife icabı olayları yerinde inceledik. Sonuçta gördük ki, dışarısı içeriden kat kat eÄŸlenceli. Ä°ÅŸte size pehlivan tefrikalarını aratmayacak Laila ve Reina izlenimlerimiz. Acar muhabiriniz kapı önlerinden saat saat bildiriyor.Saat 00.00SANIRSINIZ DKNY MALLARI BEDAVA DAÄžITILMIÅžNormalde bu saatte uyuduÄŸum için ayılmak için koyu bir kahve lazım. EÅŸofman altının üstüne bir tişört ve spor ayakkabıları çekerek vazife yerine doÄŸru koyuluyorum. Beni KuruçeÅŸme'ye götürecek taksi ÅŸoförü onu trafiÄŸe soktuÄŸum için yüzüme kanlısıymışım gibi bakıyor, ‘BoÄŸaz trafiÄŸinin canına okudular bunlar be’ diyor. Reina'nın önü karınca yuvası gibi, sanki kapının önünde bedava DKNY malları dağıtılıyor. Cuma ve cumartesi geceleri giriÅŸ ücreti 20 milyon lira ama bazı insanlar içeri girmek için bunun on katını vermeye bile razı. Sebati ile birlikte magazin muhabiri arkadaÅŸların yanına sotalanıp etrafı kesmeye baÅŸlıyoruz. Gececiler bizden acayip huylanıyor, maksadımızı anlatıyoruz. ‘Niye durmadan not alıyorsun, niye arkadaşın her ÅŸeyin fotoÄŸrafını çekmek için atlıyor’ gibi sorularına makul cevaplar veremiyoruz. Onlar gayet cool bir biçimde oturup kendi aralarında muhabbet ediyorlar, bir süre sonra çekirdek çitlemeye baÅŸlıyorlar ve sadece çok ünlü isimler için hareketleniyorlar.Saat 01.00BAKIMSIZ KADINLA KOLSUZ ERKEÄžE GEÇİT YOKMekana gelen kadın nüfusu o kadar çıtır, o kadar sarışın, o kadar bakımlı, o kadar kırk kilo ki kendimi bir süre sonra görünmez kadın gibi hissediyorum ve bu iÅŸimi kolaylaÅŸtırıyor. Kapı önündeki ÅŸenlik giderek panayıra dönüyor ve bekleÅŸenlerin sayısı artıyor. Hatırlı müşterilerin içeri girmek için kapıya ÅŸirin görünmesi ve kıvranması gerekmiyor çünkü onları zaten herkes tanıyor, birbirleriyle tatlı tatlı selamlaşıyorlar. Gürbüz bir delikanlı kolsuz tişört giydiÄŸi için içeri alınmıyor, iki arada bir derede üstünü deÄŸiÅŸtirip geliyor. Müessese (kapıda duranlar dükkan diyor) giyim konusunda çok hassas. Erkeklerde bermuda ÅŸort, kolsuz tişört gibi sporluklara uyuz oluyor, kadınların da süper bakımlı olmasını arzu ediyorlar. ‘EÄŸer öyle deÄŸilseniz özel Reina kartınız olsa bile size içeri almayız’ diyor güvenlik müdürü Sedat Yücetürk, neyse ki Allah'tan kapının önündeyiz. Yakışıklı kapı görevlisi Tayfun Aktoz ‘Anneme bodyguard olduÄŸumu söylemeyin, o beni genelevde piyanist sanıyor’ esprisini yapıyor.Saat 02.00POLÄ°SÄ°N Ä°KAZ ETTİĞİ TAKSÄ°DEN AMÄ°RÄ° Ä°NÄ°YORBir trafik polisi mekanın önündeki trafiÄŸi düzenlemeye çalışıyor ama çabaları çok beyhudeymiÅŸ gibi gözüküyor. Bir taksiye yolun ortasında durmaması için ikaz ediyor ama arkadaşın çölde kutup ayısıyla karşılaÅŸan bahtsız bedeviye benzer bir durumu var. Taksinin içinden yanında hoÅŸ bir hanımla şık şıkırdım bir ÅŸekilde amirlerinden biri iniyor ve sıkı bir fırça atıyor polisimize. Bu arada valeler vızır vızır arabaları götürüp getiriyor, bazıları Ferrariler'i kullanırken çok havalı gözüküyor ama bir yandan da arabaların bir yeri çizilecek diye ödleri patlıyor. Mekan sahipleri buralara taksiyle gelin demekten bitap düşmüş ama taksiyle gelen sadece bahtsız trafik polisinin kurallara uyan amiri galiba. Dükkan'ın güvenlik müdürüne insanların arabalarıyla gelmekte ısrar etmelerinin sebebini soruyoruz ‘Senin beÅŸ yüz milyarlık Ferrarin olsa nerede göstereceksin, bir düşün’ diyor. Kapı önünün kadrolu elemanları selpakçı çocuk, kart satan Makbule ve genç çiçekçi hanımla da tanışıyoruz. Çiçekçi hanım iÅŸlerin kesat gittiÄŸinden ÅŸikayet ediyor ‘asıl zenginler (ve galiba romantikler de) Bodrum’da ÅŸimdi' diyor. Saat 04.00POPOSUNDA ZENGÄ°N YAZAN KADIN YERE KAPAKLANIYORTayfun, genelev piyanisti esprisini bir kez daha tekrarlıyor. Alkolün etkisiyle yalpalayan çivi topuklar sık sık kaldırıma sıkışıyor, pantolonunun poposunda ‘rich’ (zengin) yazan bir hanım az daha yere kapaklanıyor. Dükkan yavaÅŸ yavaÅŸ boÅŸalıyor, etrafta Mardinli midyeciler beliriyor, magazinci arkadaÅŸlardan biri ‘Gidin artık, sizin yüzünüzden ben de bırakıp gidemiyorum’ diye bizi göndermeye çalışıyor. Reina'ya girmekten daha zor bir ÅŸey varsa o da çıkmak. Dükkandan çıkanlar ellerinde fiÅŸleriyle kapı önünde dikilip arabalarının getirilmesini bekliyorlar. Valla billa bir saat dikilenleri bile gördük ama Ferrari, BMW gibi arabalar dandik (Sebati'nin deyiÅŸiyle) arabalardan çok daha çabuk kavuÅŸuyor sahiplerine.Saat 00.00TAM MESAÄ° EÄžLENCECÄ°LERSaati kurup uyanıyorum, vazife için tekrar yollara düşüyorum. Laila'nın önünde de ‘senbenimkimolduÄŸumubiliyormusun’cular eksik deÄŸil. Dünkü tecrübemizle hemen gazetecilerin olduÄŸu köşeye doÄŸru seyirtiyoruz. Bu seferki baÅŸka bir takım, kendimizi ve orada bulunuÅŸ sebebimizi bir kez daha anlatıyoruz. Karşılık: ‘Entel ekçiler niye bizim gibi amelelerle takılıyorsunuz’. Daha da fenası ‘mazot’ diyorlar. Sevmediklerine taktıkları isimmiÅŸ bu. Bu lafları üstümüze alınmayıp racon öğrenmeye çalışıyoruz. Onlara göre insanlar buraya eÄŸlenmeye deÄŸil, piyasaya geliyor. ‘Haftanın altı günü akÅŸam sekiz-sabah dört iÅŸyerine gelir gibi gelenler var’ diyorlar. Saat 02.00FERRARÄ°LÄ° Ä°KÄ° KAFADAR ÇAÄžLA ÅžIKEL’İ GÖREMEDEN DÖNÃœYORErkek erkeÄŸe eÄŸlenmeye gelmiÅŸ iki arkadaÅŸa neden burayı tercih ettiklerini soruyoruz ‘Aslında burası hafta içi daha iyi oluyor, haftasonu halk günü gibi’ diyorlar. Adamlardan biri ‘Var ya, buraya ÇaÄŸla Şıkel geliyor, onu görmek için her ÅŸeye deÄŸer’ diye iç geçiriyor. Ä°ki kafadar mekanı kısa sürede terk ediyor, altlarındaki araba Ferrari.Saat 03.00Ä°ÅžE BAKIN BÄ°Z DE HABER MALZEMESÄ° OLUYORUZBiz gözlemlerimize devam edip yazı malzemesi toplamaya çalışırken çok garip bir ÅŸey oluyor. Birileri bizimle röportaj yapmak istiyor. Amsterdam'daki yerel Türk kanalı Klas TV'den gelen Aziz Tekin, Türkiye'deki gece hayatıyla ilgili bir program hazırlıyor. Kendisini kırmıyor, bilmiÅŸ bilmiÅŸ Amsterdam'daki gece hayatıyla Ä°stanbul'u kıyaslayan bir demeç veriyoruz. Kapı önündeki muhabirler arasında havamız bin beÅŸ yüz. Ya da öyle sanıyoruz.ARANMADAN Ä°MKANSIZLaila ve Reina'nın kapısında duranlar devamlı müşterilerinin çoÄŸunu tanıyorlar o yüzden kapıda eskisi gibi itiÅŸ kakış yaÅŸanmıyor pek. Ana kapıdan içeri girdikten sonra bir kez daha aranıyorsunuz, içeriye silahla girmek kesinlikle yasak. Her iki mekanda da sivil polisler görev yapıyor ve bazı noktalar iç güvenlik tarafından kameralarla kontrol ediliyor.SMOKÄ°NÄ°N KADERÄ°NE BAK!Laila'nın Dış Güvenlik Müdürü Orhan DoÄŸan (ortada kravatlı) kapıda çalışanların hepsinin özenle seçilmiÅŸ, yakın dövüş sporu yapan, iyi fizikli, yabancı dil bilen, eÄŸitimli ve kibar gençler olduÄŸunu söylüyor. ‘Adamlarımın hepsi vukuatın kokusunu alır’ diyor. Smokin giyme modasını kendileri getirmiÅŸ, smokin ve papyon ÅŸimdi BeÅŸiktaÅŸ Emniyet Müdürlüğü'nün talimatıyla bütün iÅŸletmelere ÅŸart koÅŸulmuÅŸ.EÄžLENCE VURGUNUNA AMBULANSİçinde bir doktor ve hemÅŸirenin bulunduÄŸu ambulans hazır bekliyor. Ambulansın ÅŸoförü mışıl mışıl uyusa da doktor ve hemÅŸire içeride fenalaÅŸanlara müdahale ediyorlar. En çok rastlanan rahatsızlık alkol zehirlenmesi. Alkole alışık olmayan bünyeler sıcağın da etkisiyle kapı önünde sık sık fenalaşıyor. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!