Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2006 00:00
İstanbul’da, Cevahir’in ardından yeni ve çok iddialı bir alışveriş merkezi daha hizmete giriyor. İnşaatı iki yıldır süren, Levent’teki Kanyon Alışveriş Merkezi 30 Mayıs’ta kapılarını açıyor. Eczacıbaşı Topluluğu ve İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı tarafından yapılan Kanyon çok yüksek tavanlı bir alışveriş merkezi. Katlar, mağazaların sıralandığı karşılıklı sokaklardan oluşuyor. Katlardaki yeşil alanlar, su ve doğal malzemenin kullanıldığı dekorlar, sanki şehir sokaklarında dolaşıyormuş havası veriyor. Kışın da açıkhavada rahatça alışveriş yapılabilmesi için dolaşılan alanlar ısıtılacak.
Zemin katın altında iki, üstünde bir kat bulunuyor. 37 bin 500 metrekarelik alana kurulu merkezde 160 mağaza, 9 salonlu Cinemars sinemaları, restoran ve kafeler, bir spor ve sağlık merkezi, açık-kapalı yüzme havuzu var. En alt, yani -2. katta bir süpermarket, tezgahlarla satış yapılan bir semt pazarı, elektronik mağazaları, Mandarina Duck, Accesorize, Paşabahçe ve iki çocuk mağazası Mothercare ve Nataly’s bulunuyor. -1. kat 15-35 yaş arası ziyaretçilerin hoşuna gidecek markalara ayrılmış. Zemin katta, kadın giyiminin daha ağırbaşlı markaları var. Bir üst katta ise restoran, kafe, barlar sıralanıyor.
BU MARKALARLA KANYON’DA TANIŞACAĞIZHarvey Nichols: İngiltere’den dünyaya yayılan ünlü mağazalar zincirinde kadın, erkek, çocuk giyim ürünleri satılıyor.
Intersport: Tüm dünyada beş bin şubesi bulunan spor ürünleri mağazası Intersport’un Türkiye’deki ilk mağazası Sporting’in ortaklığıyla açılıyor.
Conbipel: İtalyan markasında uygun fiyatlı kıyafet ve aksesuvarlar satılıyor.
Hakkasan: Londra’nın en şık ve en moda restoranlarından olan Hakkasan’da Çin yemekleri sunuluyor.
Wagamama: Noodle ustası olarak bilinen Japon restoranında yemekhane düzeninde oturuluyor. Sade ve sağlıklı bir mönü sunuluyor.
Douglas: Alman parfümeri zinciri Douglas, yepyeni kozmetik markaları da getiriyor.
Apple Center konsept mağazası: Apple’ın tüm dünyada hızla yayılan konsept mağazalarının ilki burada açılıyor. Mağazada iMac, iPod gibi bilgisayar, mp3 çalar ve aksesuvarları satılıyor.
Le Pain Quotidien: Belçikalı kafe zinciri ekmekleriyle ünlü. Salata, çorba, makarna ve tatlılarında ağırlıklı olarak organik malzemeler kullanılıyor.
Nataly’s: Fransız markasının uzmanlık alanı çocuk giyimi.
Mandarina Duck: İtalyan markası, çok renkli ve şirin çanta ve aksesuvarlar yapıyor. Avrupa’da 100 şubesi bulunuyor.
Ellus: Brezilyalı genç tasarımcıların kıyafetlerinin satıldığı Brezilyalı Ellus, Avrupa’da da yükselişte. Koleksiyonda ağırlıklı olarak jean’ler yer alıyor.
Guess Accesories: Mağazada, jean koleksiyonu ve ayakkabıları ülkemizde satılan Guess’in yalnızca aksesuvarları bulunuyor.
Aga: İngiliz markası Aga, geleneksel tarzda demir döküm fırınlar yapıyor.
Georg Jensen: Danimarkalı aksesuvar markası Georg Jensen 100 yıl önce kurulmuş. Gümüş ve değerli taşlarla aksesuvar tasarımları yapılıyor.
Pilgrim: Bir diğer Danimarkalı marka Pilgrim’de de mücevher ve aksesuvarlar satılıyor.
Furla: Ayakkabı meraklılarının iyi bildiği İtalyan markası Furla’da deri çanta, ayakkabı ve aksesuvarlar bulabilirsiniz.
Fresh Line: 50 şubeli doğal kozmetik zinciri Fresh Line katkısız makyaj malzemeleri ve sabunlar yapıyor.
Sadece internette satılacak marka bir partiyle tanıtılıyor
Gençlere yönelik giyim markası Chill Clo., bu gece Karaköy Liman Lokantası’nda yapılacak bir partiyle Türkiye’deki
serüvenine başlayacak. Ürünleri sadece internet üzerinden satılacak olan Chill Clo.’nun lansmanı için Dinamo FM, bir parti hazırladı. Gecenin konukları, 60’ların pop
ruhunu canlandıran Frank Popp Ensemble. Partiye katılmak isteyenler www.chillclo.com adresine girip, Chill Clo’nun 2006 İlkbahar-Yaz koleksiyonu ürünlerinden 50 YTL’lik alışveriş yapacak. Koleksiyonda fiyatlar 19-99 YTL arasında.
Blue-jean gerekmez şarkısıyla meşhur olan grup
Almanya’nın Dusseldorf kentinden yedi farklı müzisyenden oluşan Frank Popp Ensemble, uzun zamandır tutkunu oldukları 60’lar müziğini günümüze taşıyan bir pop grubu. 2001’de çıkardıkları single’ları ’Hip Teens Don’t Wear Blue Jeans’ şarkısıyla ilk kez Avrupa’da ses getiren grup, bu şarkıyla Chill Clo. markasının da tercih sebebi olmuş. Çünkü marka, blue jean yerine kargo pantolonu yaymayı amaçlıyor. Şarkının Türkçe anlamı da "Hip olmak için blue jean giymek gerekmez". İkinci stüdyo albümlerinin çalışmalarını sürdüren Frank Popp Ensemble’un canlı performanslarında vokallerin yanısıra, canlı gitar ve org sesleri bilgisayarla birleştiriliyor. Grubun beyni Frank Popp, aynı zamanda geniş 60’lar plak koleksiyonunu sırtlayıp dünyanın birçok yerinde DJ performanslarına devam ediyor.
Kargo pantolon markası olmak istiyorlar
Chill Clo. markasını, Türkiye’de uzun süredir ABD pazarı için Türkiye, Ortadoğu ve Rus Cumhuriyetleri’nden yaptığı alımlarda aracılık yapan Epex şirketi yarattı. Amaç, ucuz, seri ve trendy bir koleksiyon oluşturmaktı. Marka yaratılırken, ABD’de uzun süredir birlikte çalıştıkları Oxford Ind. ile işbirliği yaptılar. Oxford Ind. özellikle tasarım desteği verdi. Ortaya çıkan koleksiyon, 18-27 yaş grubunu hedefliyor. Marka, bu yaş grubundan insanlar arasında internet kullanımının fazla olduğunu göz önünde bulundurarak, mağaza açmayıp satışını internet üzerinden yapmaya da karar verdi.
İlginç bir pazarlama stratejisiyle piyasaya açılan marka, kargo pantolonları denim yerine kullanmayı ve en iyi şekilde üretmeyi hedefliyor. Koleksiyonda lotus çiçekleri, doğal tahta boncuklar, ip, kemer gibi malzemeler kullanılmış. Koleksiyon Vintage, Urban ve Chelltriders olmak üzere 3 gruba ayrılıyor. Vintage’da elde yapılan eskitmeler kullanılmış. Urban’da vücuda çok iyi oturan atletler ve tişörtler yer alıyor. Yaz sporları başlığıyla sunulan Chilltriders ise sörf şortları ve sörf etekleri, tişörtler, atlet ve bikini üstlerinden meydana geliyor. Bu koleksiyon, 19-99 YTL aralığında satışa sunuluyor.