Kanseri yendi anne oldu şimdi de hikasiyle ilham veriyor

Şimdi 36 yaşında olan Nergis Karapınar 2008’de henüz 7 aylık evliyken, kolunda hissettiği ağrı ve kuvvetsizlikle hastaneye gittiğinde kan kanseri türlerinden Hodgkin lenfoma tanısı aldı. Gittiği hematoloji uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner tedavinin yumurtalıklarına zarar verebileceğini, başlamadan önce yumurtaların dondurulması halinde ileriki yıllarda çocuk sahibi olma şansını devam ettirebileceğini anlattı.

KANSER İKİNCE KEZ NÜKSETTİ

Karapınar çifti soluğu yardımla üreme uzmanı Doç. Dr. Ulun Uluğ’da aldı. Yumurtalıkları ilaçlarla uyarıldı. Toplanan çok sayıda yumurta baba Mustafa Karapınar’ın spermleriyle döllendi. Elde edilen 21 embriyo dondurularak saklandı. Arkasından Nergis Karapınar kanser tedavisi görmeye başladı. Ameliyat, kemoterapi, radyoterapi derken zorlu bir süreç yaşandı. Kolay değildi. Henüz yeni evli sayılırlardı. Görücü usülü evlenmişlerdi. Karı-koca asıl bu süreçte birbirini tanıdı. Muhasebeci olan Mustafa Karapınar’a işyeri anlayış gösteriyor, eşini hastane ve evde yalnız bırakmıyordu. “Tedaviyi aldığım günlerde annem dahil kimsenin beni görmesini istemiyordum, eşim yetiyordu. Kanser tedavisi olan küçücük bir kız çocuğu görmüştüm. Kendi kendime bu küçücük bedenler bile tedaviye katlanıyorsa benim hiç şikayet etmeye hakkım yok diye düşündüm” şeklinde anlatıyor o günleri.

Tam “attattık, artık sıra çocukta” derken ikinci yıl hastalık nüksetti. Benzer tedaviler yeniden gündeme geldi. Karı-koca yine birlikte üstesinden geldi. İyi yıl sonra da sıra artık bebek sahibi olmaktaydı. Dondurulan embriyolardan seçilen iki sağlıklısı Karapınar’ın rahimine yerleştirildi. İkisi de tutunmayı başardı. Kızları Lina ve Liya dünyaya 48 gün erken geldi. İkizleri kucaklarına almak için biraz daha sabretmeleri gerekiyordu. Karapınar, “Tüm bu yaşadıklarım aslında ayrı ayrı zordu. En heyecanlısı embriyoların nakliydi. Ama en güzel sonucu olan kızlarımızı kucağımıza aldık ” diyor.

Karapınar bir yandan artık 15 aylık olan kızlarını büyütürken, diğer yandan Kansar Savaşçıları platformuna destek veriyor. Hastalardan gelen soruları yanıtlıyor veya yönlendiriyor.

BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN

Kanser savaşçıları www.kansersavascilari.org web sitesinde buluşuyor. Sitede, hastalığı yenen çoğu insanın bu süreci hem fiziksel hem de psikolojik açıdan zorlu bir savaşa benzettiği hatırlatılıyor. “Fiziksel bir savaş; çünkü bedeniniz, tıp teknolojileri ve tedavilerin de desteğiyle kanserli hücreleri yok etmeye çalışıyor. Psikolojik bir savaş; çünkü hastalık sadece bedeni değil, ruhsal, beyinsel ve sosyal yaşamı da etkiliyor ve gerçek bir galibiyet için hastalığın tüm etkilerine karşı hazırlıklı ve donanımlı olmakta fayda var” deniyor. Site işte bu zorlu yolda hastaların yalnız olmadığını hissettirmeyi, yol arkadaşları ve diğer savaşçıların hikayeleriyle güç ve ilham vermeyi hedefliyor.

Amerikan Hastanaesi hematoloji uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, “Kanser Savaşçıları platformuna yaklaşık 6 bin kişi destek veriyor. Deneyimleri paylaşmak önemli. Özellikle nadir hastalıklarda hastalarda inanılmaz yalnızlık duygusu var, birbirlerinin deneyimlerine çok ihtiyaç duyuyorlar. Sadece hastalıkla ilgili deneyimler değil, kanserden korunmayla ilgili farkındalık yaratmak da platformun öncelikli hedeflerinden. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” diyor.