Güncelleme Tarihi:
Bilmiyorum yaşımız ilerlediğinden mi, yoksa vakaların artıyor olmasından mı? Etrafımız kanser olduğu haberini alan arkadaşlarımız, dostlarımızla dolu.
Hayat dolu insanlar bir anda başka bir moda geçiyorlar.
Onlarla birlikte biz de farkılılaşıyoruz belki, biraz daha farkında oluyoruz hayatın, dostluğun, her şeyin.
KANSER YAÅžA BAKMIYOR
Bir Tutam Cennet de kanserle gelen farkındalığın filmi aslında.
Genç bir kadın olan Marley Corbett uçuk kaçık, hayatı hafife alan, eğlenmesini iyi bilen bir reklamcı.
Hayata karşı olan tavrı hayli alaycı.
Marley, olmadık bir anda kolon kanseri olduğunu ve hastalığının ilerlemiş olduğunu öğreniyor.
Bundan sonra hayatı tabii ki tamamen değişiyor.
Annesi ve babasıyla olan ilişkilerini masaya yatırması bir yana arkadaşlarıyla olan bağı da farklı bir boyuta taşınıyor.
Tabii en önemlisi kanserle birlikte gelen aşk.
Doktoru Julian’la yakınlaşan Marley, hayatının hem en acı hem de en güzel dönemini yaşamaya başlıyor.
Bir Tutam Cennet, kanserin göz yaşartan kısmı kadar, insan üzerindeki farklılaştırıcı, belki de aydınlatıcı etkisini ortaya koyan bir film.
Kanser olayının üzerinden duygu sömürüsüne başvurmuyor olması belki de en önemli özelliklerinden.
Kanser, zaten ölümlü hayatın sonuna yaklaşmak demek belki ama kalan hayatı güzel kılmak için bir araç.
Bir Tutam Cennet, sallanan bir hikaye olarak başlıyor. Çünkü ilk başta karşılaştığımız kadın son derece itici özelliklere sahip. Bencil, hayatı kendi için yaşayan, hırslı ve bu haliyle fazlasıyla zorlama biri. Filmin kendini toparlaması zaman alıyor ve Marley’inkiyle paralel gidiyor.
WHOOPI, HAYALET’TEN ÇIKIP GELMİŞ GİBİ
Kate Hudson her haliyle sevdiğim bir oyuncu. Gael Garcia Bernal ise taparcasına sevdiklerimden.
Ama ne var ki Bernal’in buradaki varlığı filme hiçbir şey katmamış, hatta götürmüş.
Sanırım bu doktor tiplemesi, bugüne dek oynadığı en başarısız rol.
Filmde tutkulu bir aşk yaşadıklarına inanmamızı bekledikleri erkek ve kadın arasındaki kimyanın tutmamış olması da Bir Tutam Cennet’in en büyük sorunlarından.
Ama buna rağmen filmin kanser hastalığını sömürmeyen tavrının hoşuma gittiğini söylemeliyim.
Kanser olduğu halde hayattan kopmayan, zaman zaman da olsa neşeli tavırlarını sürdürmeyi başaran bir kadının varlığı güzel.
Senaryonun hayata sevgiyle, ölüme ise metanetle yaklaşmamız yönündeki neşeli ve pozitif tavrı iyi geliyor.
Hayalet filminden fırlayıp gelmiÅŸ gibi duran Whoopi Goldberg’in ruhani bir varlık olarak karşımıza çıkması de filmin ilginç sürprizlerinden.Â
HAFTANIN DiÄžER FÄ°LMLERÄ°
Öğretmenin sınıf atlama merakı
BAD TEACHER
KÖTÜ ÖĞRETMEN
Yön: Jake Kasdan
Oyn: Cameron Diaz, Justin Timberlake
Tür: Romantik Komedi
Süre: 92 dk.
Cameron Diaz ve Justin Timberlake gibi iki ünlü ismi bir araya getiren Kötü Öğretmen, tek derdi zengin bir koca bulup, öğretmenlik yapmaktan kurtulmak isteyen bir kadının mücadelesini ve para biriktirmek için çevirdiği dolapları anlatıyor. Elizabeth Halsey, hasbelkader öğretmen olmuş biri. İlkeleri, idealleri çok farklı. Öğrencilerle, okul ortamıyla, müfredatla ilgisi bile yok. Tek derdi zengin bir koca bulup, bu hayatından kurtulmak. Film, bir öğretmen, değerlerden yoksun olursa, okulda neler yapabilir, iki öğretmenin rekabeti nasıl sonuçlanırın cevabında komik sahneler var. Kötü Öğretmen vasatı aşamasa da başrolleri ve iki öğretmenin arasındaki amansız rekabetin verdiği heyecanla keyifle izleniyor.
Ölümden kaçış yok
SON DURAK 5
FINAL DESTINATION 5
Yön: Steve Quale
Oyn: Emma Bell, Nicholas D’Agosto, Miles Fisher
Tür: Korku-Gerilim
Süre: 92 dk.
Ölümü görüp, kaçamayanların hikayesi son hız devam ediyor. Uçak faciası, otobanda zincirleme kaza, lunaparktaki hızlı tren dehşeti ve araba yarışı kazası gibi unutulmaz sahnelerle hafızalara kazınan Son Durak serisi, 3 boyutlu olarak çekilen ikinci filmi olan Son Durak 5 ile karşımızda. Bu filme de köprünün yıkılma sahnesi damgasını vuruyor. Bir şirket gezisine çıkan Sam, kendisinin, arkadaşlarının ve birçok başka insanın daha köprünün çökmesi sonucu ölüşüne dair bir öngörü yaşıyor. Bu öngörü sona erdiğinde, gördükleri gerçek olmaya başlıyor ve Sam panik halinde mesai arkadaşlarından olabildiğince çoğunu, ayrıca dostu Peter ve kız arkadaşı Molly’yi felaketten uzaklaştırmaya çalışıyor. Son Durak 5, serinin en iyilerinden. Gerilim ve adrenalin tutkunları için birebir.
Ölüm üçlemesinin son halkası
SAÇ
Yön: Tayfun Pirselimoğlu
Oyn: Ayberk Pekcan, Nazan Kesal, Rıza Akın
Tür: Dram
Süre: 120 dk.
Antalya ve İstanbul Film Festivallerinden ödüllerle dönen Saç, Tayfun Pirselimoğlu’nun Rıza ile başlayan ve Pus ile devam eden ölüm üçlemesinin son halkası. İstanbul Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini alan film, Tarlabaşı’nda perukçuluk yapan bir adamın tuhaf hikayesini anlatıyor. Kanser hastası Perukçu Hamdi’nin hayatı, saçını satmak üzere dükkanına gelen Meryem’den sonra değişiyor. Hamdi, asosyal kişiliğinin yarattığı yalnızlıkla, kendisine yakın hissettiği ve korumak istediği Meryem’i saplantı haline getiriyor. Kadını ve ona zulmeden kocasını izlemeye başlıyor. Görüntü yönetmenliğini Ercan Özkan’ın üstlendiği filmin sanat yönetmeni Natali Yeres. Saç, üç başrol oyuncusu Nazan Kesal, Ayberk Pekcan ve Rıza Akın’ın performanslarıyla da daha güçlü hale gelen başarılı bir dram.