Kanser işlerine yaradı yeni hayatları başladı

Güncelleme Tarihi:

Kanser işlerine yaradı yeni hayatları başladı
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 16, 2004 00:00

Bir zamanlar ‘çağın hastalığı’ sayılırdı kanser. Oysa baÅŸlangıç aÅŸamasında tespit edildiÄŸinde birçok kanser türü, kolayca tedavi edilebiliyor. Zor olanlarında da baÅŸarı ÅŸansı gitgide artıyor. Tüm bunlara karşın kanser hakkındaki önyargıları deÄŸiÅŸtirmek hala çok zor.Onlara da en iyi cevabı, kanseri yenip, dahası hastalığı yeni bir hayata baÅŸlamak için fırsata dönüştürenler veriyor.Onlar kansere yakalanıp vazgeçmeyenler. Hatta bu kötü hastalığı yenmeye azmedip, yendikten sonra, kendileri için eskisinden de güzel bir hayata baÅŸlayanlar. Bursa’lı Hatice Altıparmak, meme kanseri olmuÅŸtu. Memesi alınıp, bir de kemoterapi gördükten sonra eÅŸinden ayrıldı. Åžimdi bambaÅŸka bir yönünü keÅŸfetti Hatice Hanım, resim yapıyor! Anestezi ve reanimasyon uzmanı Adnan Sungur ise bağırsak tümörüyle boÄŸuÅŸuyordu. Ama ne yaptı, bağırsağının üçte ikisi alındıktan sonra ‘Kanser hastalarının sıkıntılarını hafifletmeyi amaçlayan’ bir ekip kurup yeni hayatına baÅŸladı. Ãœmit HoÅŸgör ise bağırsağını kaybetmekle kalmadı, bir de pankreas iltihaplanması yaÅŸadı, Hepatit C’ye yakalandı, by-pass geçirdi, bel fıtığı ameliyatı oldu. Ne mi yaptı? Tüm iÅŸlerini tasfiye etti. Hayatını Tarot’la kazanmayı seçti. Doktorluk yetmez oldu, dernek kurdu ‘Kanser hastaları ÅŸampiyonlar liginde uzun süre kalmaya çalışırlar. Bu nedenle mutlaka takımlarını iyi kurmak zorundalar’ diyor 20 yıllık doktor Adnan Noyan. Aksaray Vatan Hastanesi’nin 47 yaşındaki anestezi ve reanimasyon uzmanı, kanser hakkında pembe tablo çizilmesine karşı. ‘Herkesin avutulduÄŸu gibi kanser henüz tam olarak yenilememiÅŸtir’ diyor. Dokuz yıl önce dışkısındaki kandan şüphelenip, bağırsak kanseri olduÄŸunu anlayan Dr. Noyan ameliyattan sonra uzun süre sorunsuz yaÅŸamış. Sekiz ay önce yaptırdığı tetkiklerde yine bağırsağında erken dönemde bir kanserli kitleye rastlanmış. Dr. Noyan, mücadelede en önemli adımın erken tanıyla atıldığını vurguluyor. Yine futbol takımı benzetmesiyle açıklıyor düşüncesini: ‘Hastanın ailesinin (kaleci), cerrahının (forvet), patoloji, radyoloji ve laboratuvar tetkiklerinin yapıldığı ünitelerin (defans) bu uzun ligde yıldız olması gerekir. Hastalık belki irademiz dışında geliÅŸir. Fakat mücadele edecek ekibi biz yaratabiliriz. ’ Dr. Noyan hastalık tecrübesinden sonra kendini bu uzun yolda yürüyenlere yardımcı olmaya adamış. Ä°ki yoÄŸun bakım uzmanı, saÄŸlık memuru ve anestezi teknisyeninden oluÅŸan ekiple, masrafları karşılayacak cüzi bir ücret karşılığında evdeki hastalara aÄŸrı dindirme, beslenme, solunum desteÄŸi veriyor. Bir de tavsiyesi var: ‘Hastalığımı öğrendiÄŸimde hekim olarak bütün bildiklerimi unuttum. Dünya başıma yıkıldı. Anestezi kitaplarını kapadım, kanserle ilgili en yeni bilgilere ulaÅŸmaya çalıştım. Kanser hastalarına önerim, hastalıkla savaşırken iyi bir kanser merkeziyle iÅŸbirliÄŸi yapmaları.EÅŸini boÅŸadı ressam olduEmprime desinatörü Hatice Altıparmak kansere yakalandığında 42 yaşındaydı. Üç kızı vardı. Ameliyatın ardından ilaç ve ışın tedavisi gördü. Bir yandan da yaÅŸamının hiçbir döneminde anlayış görmediÄŸi eÅŸiyle ve ekonomik zorluklarla mücadele etmesi gerekmiÅŸti. EÅŸi kanser olduÄŸuna inanmıyordu. Tedavisi sürerken eÅŸinin duyarsızlığı bardağı taşırdı. BoÅŸanmaya karar verdi. TuttuÄŸu avukat, boÅŸandığı eÅŸiyle evlenince depresyona girdi. Ä°ntiharı düşündü. Neyseki UludaÄŸ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Selçuk Kırlı çıktı karşısına. Onun önerisiyle yıllar önce bıraktığı resme yeniden baÅŸladı: ‘Hastalandığımda 1 yıl uyuyamadım. Elimde yastık, dolaÅŸtım durdum. GittiÄŸim psikiyatrist ısrarla resim yapmamı söyledi. Bana duygularını resmet, sıkıntını, üzüntünü, ölüm korkunu, yalnızlığını, dediÄŸinde önce çok sinirlendim. Kolaysa sen yap, dedim. Sonunda önerisini dinledim. Ä°lk 10 resmimi doktorum arÅŸivine aldı. Bir kitabında resimlerimle ilgili yaptığı tahlillere de yer verdi. ’ Bugüne dek beÅŸ kiÅŸisel, yedi karma resim sergisi açan Altıparmak durmadan resim yapıyor. Ä°stanbul’da sergi açmak en büyük hayali. Bu arada kontrollerini ihmal etmiyor. Üç genç kızını tek başına hayata hazırlıyor. Bursalı kanser hastalarının dayanışma amacıyla kurduÄŸu ONKO-DAY’in açtığı standlarda kuru çiçeklerle yaptığı tablolarını satıyor. Altıparmak ‘Kanser de yenilebilir. Bunun için iradenin güçlü olması ve inatlaÅŸmak lazım. Umut hep canlı kalmalı’ diyor.Ä°ÅŸlerini bıraktı artık tarot uzmanıTekstil firması sahibiyken bağırsak kanseri olduÄŸunu öğrendi Ãœmit HoÅŸgör. Bir hafta hastanede kimseyle görüşmek istemedi. Evde de ziyaretçi kabul etmedi. Hastalığı kabullenmesi için bile psikiyatrik tedavi görmesi gerekti. Sonra köklü bir deÄŸiÅŸim süreci baÅŸladı. YaÅŸam felsefesini gözden geçirdi. Stresten uzak durmak için iÅŸlerini tasfiye etti. ABD’den arkadaÅŸlarının getirdiÄŸi kitaplardan tarot falı bakmayı öğrendi. Hatta geçimini bununla saÄŸlamaya baÅŸladı. Åžimdi 58 yaşında. Ölüm korkusunu uzaklaÅŸtırmış hayatından. ‘Kanser olan deÄŸil, eceli gelen ölür. Hastalıklar vesile’ diyor: ‘Yıllarca hastalıklarıyla yaÅŸayanlar var. Ben de kanserle barışığım. Pozitif düşünüyorum. Vesvese yapmıyorum.’Yeni hayatında hesap, para, müşteri gibi kavramlar yok. Bunların yerini hobiler almış. Bulmaca çözüyor, dantel örüyor. Hatırı sorulduÄŸunda gözleri parlayarak cevaplıyor: ‘Şikayetçi deÄŸilim, şükrediyorum. Ãœst üste bir sürü hastalık yaÅŸadım. Yine de isyan etmedim. YaÅŸam çok güzel...’ Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!