Kanser ilacında büyük adım

Güncelleme Tarihi:

Kanser ilacında büyük adım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2009 10:43

Kanser araştırmaları tüm hızıyla sürerken yeni bir gelişme tıp dünyasında heyecanla kaşılandı.

Kanser kök hücrelerini sağlıklı hücrelere zarar vermeden öldürebilen ve temizlenen tümörlerin tekrar ortaya çıkmasına engel olan “salinomycin” isimli kimyasalı bulan ekipte bir Türk de yer aldı. Kök hücre araştırmacısı 29 yaşındaki Tamer Önder'in üretmeyi başardığı kanser kök hücreleri kanser tedavisi araştırmalarının yolunu açtı.

Geçtiğimiz günlerde "Cell" isimli bilimsel dergide yayınlanan makale ve uluslararası haber ajanslarının geçtiği haberlerde, "salinomycin" isimli kimyasalın kanser kök hücrelerini bularak öldürmede yaygın kullanılan kemoterapi ilaçlarından 100 kat daha etkili olduğunu açıklanmıştı. İşte bu çalışmanın temelini Türk araştırmacı Tamer Önder’in ABD’deki kök hücre çalışmalarının oluşturduğu ortaya çıktı.

ROBERT KOLEJ MEZUNU

İstanbul Robert Koleji’nden mezun olduktan sonra moleküler biyoloji okumak için ABD’ye giden Tamer Önder, üniversite eğitimini burada tamamladıktan sonra doktora yapmak amacıyla Massachusetts Institute of Technology’e (MIT) başvurdu. Doktorasını burada tamamlayan Önder, daha sonra Harvard Medical School Children Hospital’de kök hücre araştırmacısı olarak çalışmaya başladı.

AGRESİF KANSER HÜCRESİ ARARKEN KÖK HÜCREYİ BULDUM

Kök hücre çalışmalarına doktora döneminde başladığını anlatan Önder, kök hücre elde etmesinin hikayesini şöyle anlattı:
“Genetik modifikasyonla daha agresif kanser hücreleri yaratarak onlar üzerinde araştırma yapmak istemiştim. Elde ettiğim hücreler, kanser kök hücreleri tanımına uyuyor ve onlar gibi hareket ediyordu. Fareler üzerinde yaptığım deneylerde bu hücreler kök hücre gibi tümor oluşumunu ve yayılmasını sağlıyor; yaygın kemoterapi ilaçlarından da etkilenmiyorlardı. Bu çalışmam Cancer Research’te makale olarak yayınlandı”.

KÖK HÜCRELER BİLİNİYOR AMA ELDE EDİLEMİYORDU

Tüm kanser araştırmaları, hastalığın vücutta yayılmasına ve tedavi sonrasında tekrarlamasına kanser kök hücrelerinin neden olduğu sonucunu ortaya çıkardığını hatırlatan Önder, “Normalde bu kök hücreler, kanserli bölgelerde çok az bulunuyor. Örneğin bir kanserde 100 bin tane hücre varsa bunlardan sadece 10-100 arasında kök hücre var. Kök hücreler, hastalardan çok az sayıda da olsa elde edilebiliyor olmalarına rağmen şimdiye kadar laboratuvar ortamında çoğaltılıp, üzerlerinde deney yapılması mümkün olmuyordu. Çünkü vücuttan alındıkları andan itibaren ya kısa sürede ölüyor ya da başkalaşım geçiriyorlardı".

KÖK HÜCRE ÜRETİMİ İLAÇ ARAŞTIRMALARINA YÖNLENDİRDİ

Kök hücre üretimi yönteminin kanser ilacı araştırmalarında kullanılabileceği düşüncesiyle çalışmalara başladıklarını belirten Önder, “Geniş kimyasal madde stoğunun bulunduğu ve son teknoloji laboratuvar teknikleri kullanılan MIT ve Broad Institude laboratuvarlarında kimyasal madde denemelerine başladık. Bu aşamada Araştırmacı Piyush Gupta’yla beraber çalışmaya başladık. Toplam 16 bin doğal ve yapay kimyasal maddeyi denedik. Yaklaşık 30 tanesinin kanserin kök hücrelerini öldürdüğünü belirledik. Bu 30 kimyasalın sayısını daha da azaltarak detaylı çalışmalara başladık. Ve "salinomycin" denilen kimyasalın sadece laboratuvar ortamında değil, kanserli fareler üzerinde de aynı etkiyi yarattığını belirledik. Kimyasalı verdiğimizde tümör hem küçülüyor, hem de içindeki kanser kök hücre sayısı da azalıyordu. Şimdiye kadar kanserin kök hücrelerine karşı bir kimyasal bulunamamıştı. Genel kanı bu kanser kök hücrelerine ne verilirse verilsin dayanıklı olacaklarıydı. Ama biz bunların dayanıklı olmadığını göstermeyi başardık”.

İLAÇ OLMASI İÇİN KLİNİK DENEYLERİN DE YAPILMASI GEREK

Salinomycin’in henüz ilaç olarak kullanılamayacağını anlatan Önder, “İlaç olarak kullanılabilmesi için klinik deneylerinin de yapılması gerekiyor. Ancak bu çalışma akademik ortamda yapılabilecek bir çalışma değil. Çünkü büyük bütçeler, teknolojik imkanlar ve zaman gerektiren bir çalışma. Büyük ilaç firmalarının buna ilgi göstererek ele alması gerekiyor. Biz 16 bin kimyasalı taradık. Ama ilaç firmalarında denenebilecek daha yüzbinlerce kimyasal var” diye konuştu.

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ LABORATUVARLAR

Önder, araştırmalar sırasında yüksek teknolojili laboratuvar tekniklerinin kullanıldığını hatırlatarak, laboratuvar ortamını "16 bin kimyasalı tek tek elinizle denemeye kalksanız 10-20 senede ancak biter. Kimyasal maddeleri, kök hücrelerin üzerine koymada robotlar kullanıldı. Aynı anda yüzlerce kimyasalı deneme imkanı bulduk. Veriler hakkında emin olabilmek için her kimyasalı 3-4 kez denedik" diye anlattı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!